English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Ballantine

Ballantine translate Turkish

136 parallel translation
Find Sgts. MacChesney, Cutter, and Ballantine, and bring them here.
Çavuş, MacChesney, Cutter, ve Ballantine'i bul ve hemen buraya getir.
- Where's Sgt. Ballantine?
- Çavuş Ballantine nerede?
Ballantine, a man of your intelligence...
Ballantine, senin zekanda biri...
Ballantine, come up!
Ballantine, yukarı çık!
- You're dismissed, Ballantine.
- Sen çıkabilirsin, Ballantine.
Ballantine, you're dismissed.
Ballantine, çıkabilirsin dedim.
Ballantine would be a great help, sir.
Hatırlatmama izin verirseniz efendim, Ballantine'nın büyük yardımı dokunabilir.
Ballantine's leaving the service in six days. He's getting married.
Ballantine altı gün içinde ordudan ayrılacak.
"Miss Emaline Stebbins requests the pleasure... " of Sgt. Archibald Cutter's company at a "...
"Bayan Emaline Stebbins, Çavuş Archibald Cutter'dın"... kendisinin Çavuş Thomas Ballantine ile...
"... betrothal dance preceding her marriage to Sgt. Thomas Ballantine.
"... evlik öncesi yapacağı dansta bulunmasından mutluluk duyacaktır.
The Colonel says I'm the only man sharp enough...
Albay, çavuş Ballantine'in yerine geçecek kadar donanımlı tek kişinin...
- to replace Sgt. Ballantine.
- ben olduğunu söylüyor.
- Where's Ballantine?
- Ballantine nerede?
Sgt. Ballantine, fall in!
Çavuş Ballantine, önden yürü!
- What's that to do with Ballantine?
- Bunun Ballantine ile ilgisi ne?
You want Ballantine to stay with us, don't you?
Ballantine'nin bizimle kalmasını istiyorsun, değil mi?
Sgt. Ballantine.
Çavuş Ballantine.
Sgt. Ballantine, pick 16 men and follow me.
Çavuş Ballantine, 16 adam seçip beni takip et.
I've come to replace Sgt. Ballantine.
Çavuş Ballantine'nın yerini almaya geldim.
Sgt. Ballantine, take charge.
Çavuş Ballantine, komutayı al.
It says here, " Thomas Anthony Ballantine...
Burada yazıyor ; " Thomas Anthony Ballantine...
Sgt. Ballantine and I are going out on a reconnoitering expedition.
Çavuş Ballantine ile bir keşif turuna çıkıyoruz.
- Sgt. Ballantine, fall in!
- Çavuş Ballantine, buraya gel!
Sgt. Ballantine, untie that man!
Çavuş Ballantine, şu adamı çöz!
I don't know the exact position of the troops... but in Ballantine's pocket there's a paper with all the troop movements in it.
Birliklerin kesin yerini bilmiyorum... ancak Ballantine'nın cebinde tüm birlik hareketlerini gösteren bir belge var.
"Sgt. Thomas Ballantine hereby reenlists."
"Çavuş Thomas Ballantine, bu belgeyle yeniden orduya yazıldığını beyan eder."
And down the hall, Col. J.R. Ballantine, our publisher.
Salonun sonunda yayıncımız Albay J.R. Ballantine bulunuyor.
I've got some 12-year-old Ballantine.
12 yıllık bir Ballantine'ım var.
- Ballantine would be nice.
- Ballantine olsun.
Let's have a couple of Ballantines.
İki kadeh Ballantine alalım. Benimkisi buzlu olsun.
- How about you, Ballantine?
- Sen ne dersin, Ballantine?
Well... how much did you make, Ballantine?
Evet, ne kadar kazandın, Ballantine?
You don't miss very much, friend Ballantine.
Gözünden bir şey kaçmıyor, dostum Ballantine.
- And so will Ballantine.
Ballantine da orada olacak.
- Ballantine? I...
- Ballantine?
Ballantine, hi.
Ballantine, merhaba.
Hey, I almost forgot! Where's Ballantine?
Hey, neredeyse unutuyordum, Ballantine nerede?
- Ballantine!
- Ballantine!
- Good evening, Mr Ballantine.
- İyi akşamlar Bay Ballantine.
Hey, where's Ballantine?
Ballantine nerede?
Ah, poor Ballantine.
Zavallı Ballantine!
Ballantine's share goes to my favourite charity.
Ballantine'ın payı en sevdiğim hayır kurumuna gidiyor :
All right, great. Just you, me and Charlie Ballantine.
Sadece sen, ben ve Charlie Ballantine. *
- I only like Ballantine's.
- Ballantine's'dan başkasını içmem.
- In Paris, Ballantine's is imported.
- Ballantine's, Paris'de çok ünlüdür.
- Let me have a Ballantine's.
- Bira alayım.
So, Dad, can I, uh, interest you in an ice-cold Ballantine?
Buz gibi bir biraya ne dersin baba?
"God, if I promise never to drink another bottle of Ballantine's, will you let me get through this?"
"Beni kurtarırsan yemin ederim bir şişe bira içmeyeceğim."
- Dad, you still drink Ballantine's.
- Sen hala bira içiyorsun.
I'll have a Ballantine.
Ben Ballantine istiyorum.
- Still drinking Ballantine's, I see.
- Demek hala Balentınne's içiyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]