English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Baloney

Baloney translate Turkish

426 parallel translation
The Baloney Sisters.
Baloney kardeşler.
Baloney.
Palavra.
It sounds like a lot of supernatural baloney to me.
Bana, doğaüstü bir zırvaymış gibi geldi.
Baloney, perhaps not.
Ama zırva değil.
Baloney.
Saçmalık.
Oh, he's full of baloney.
Herifin zırvaları işte.
And that's no baloney.
Maval okumuyorum.
Baloney.
Yok daha neler.
Ah, baloney.
Atma.
No baloney.
Atmıyorum.
That's baloney.
- Hepsi palavra.
Is it synonymous with baloney?
Zırva ile eş anlamlı mı?
- Why, Zeffie Kornhauser! - Now that you've had your attack for the day, let's endeavor to recapture our good humor and remember our breeding. - Baloney.
- Günün saldırısını gerçekleştirdiğine göre... keyfimizi bulmaya ve terbiyemizi takınmaya çalışalım.
Baloney!
Saçmalık.
Look, Doctor, if Craig had told you she was coming and exactly what she'd be wearing and the very words she'd say, you'd still have thought the dream was all baloney.
Bakın doktor, eğer Craig size onun geleceğini, ne giydiğini ve ne söylediğini söyleseydi yinede bu rüyanın bir zırvadan ibaret olduğunu düşünecektiniz.
All that baloney about them encores tonight, that was just because they was a little drunk and feeling good.
Bu geceki, şarkı söyletmeleriyle ilgili zırvalar var ya... Bu, sırf biraz alkollü olup keyifleri yerinde olduğu içindi.
- Baloney!
- Palavra.
Baloney!
Palavra!
And don't give me that baloney about protecting a client.
Sakın bana müşterini koruma masalını anlatma.
Listen, you can't bluff me with that doctor-patient baloney.
Bak, doktor-hasta zırvasıyla bana blöf yapamazsın.
That's a lot of phony baloney to fool McDougal's customers.
McDougal'ın müşterilerini kandırmak için kullandığı zırvalardan birisi.
- Oh, baloney.
- Kahretsin.
You know, he's beginning to believe that Yale baloney himself.
Bu Yale saçmalığına kendi bile inanmaya başladı.
You're really naive to ever believe A full-of-baloney phony like me
Benim gibi palavracıya inanarak gerçekten saf olmalısın
Baloney.
- Saçmalığın önde gideni.
That old baloney.
- Şu eski yalan.
What do you mean, baloney?
- Ne demek yalan?
Baloney!
Uydurma!
This is baloney on the lowest boy-scout level.
Bu saçmalık. Hem de fena hâlde.
Let those poor jokers see what a phoney-baloney the whole thing is.
Zavallı soytarılara dolandırıcılık neymiş göstermeli.
Wait a minute. What was all that baloney about getting Disney on the telephone?
Bütün o Disney'yi arama numaraları neydi peki?
Cut the baloney or I'll give you a knuckle sandwich and you'll be eating humble pie.
Kes zırvalamayı. Yoksa sana yumruk tostu vericem Sende mütevazi tatlıyı yiyeceksin.
Is it baloney or does it amount to anything?
Zırvalık mı yoksa bir önemi var mı?
It's hardly what you'd call baloney.
Zırvalık diye adlandırmak çok zor.
That's baloney!
Saçmalık bu!
This one phony-baloney.
Bu deste düzmece.
Sounds like a lot of supernatural baloney to me.
Bana doğaüstü bir palavra gibi geldi.
Baloney, perhaps not.
Palavra... Değil.
- Baloney, that's what wrong.
- Daha ne olsun, palavra bu.
- Baloney.
- Palavra atıyorsun.
Would you like something to eat? If you got cold baloney, mayonnaise and bread, I'll hang around for a while.
Evet, sanırım Dır parça soğuk et, mayonez ve ekmeğiniz varsa...
We've got to protect our phoney-baloney jobs, gentlemen. We must do something about this immediately, immediately, immediately!
Kendi "düzen" imizi korumak için, beyler... bu konuda derhal bir şeyler yapmalıyız.
Ah, that's baloney, hedwig!
Bu saçmalık Hedwig!
- Oh, baloney.
- Saçmalama.
I buy baloney
Sahteyi de alırım
Billy loves baloney.
Billy sahtekarlığı sever.
It's a lot of baloney and I'm tired.
Bunlar saçmalık ve ben yorgunum.
We're all tired. - I'm tired and it's a lot of baloney.
- Yorgunum ve bunlar saçmalık.
Here's your baloney, 48 cents.
- Buyurun salamınız, 48 sent.
I'm getting so sick of baloney.
- Salamdan bıktım usandım.
- Baloney.
- Külahıma anlat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]