Bam translate Turkish
2,642 parallel translation
¶ and rooty toot toot
# Bam güm çat #
If we had lit a lighter before we smelled it, then bam!
Kokusunu almadan önce ya kibrit yaksaydık, sonra güm!
Okay, guys, bam it out on three.
Hadi kızlar, üç deyince "Oley" diyoruz.
One, two, three, bam it out!
Bir, iki, üç, oley!
You think you got it down, and then, bam, you do some reading, it turns out it likes clay soil, even though you thought it was a lover of chalk.
Düşünsene, onu alıp dikiyorsun, sonra biraz okuyorsun ve killi toprağa dönüşüyor. Aslında onun kireçtaşı olması gerektiğini düşünmene rağmen.
We're going to stay loose, and we're just going to bam him.
Rahat olacağız ve onu pataklayacağız.
I'm not your wham-bam-eggs-and-ham type.
Ben senin o "çantada keklik" tiplerinden değilim.
Million-dollar views from three directions and then, bam! "Casa de Bat Shit."
Üç taraftan muhteşem bir manzara ve birden "Yarasa B.ku Yuvası"
So then you do the good old kiss-the-neck rub-his-chest reach in and bam you're gold.
Eski boyun öpme numarasını yaparsın göğsünü okşar içine uzanırsın ve güm. İşi bitirirsin.
The beats are bam, bam, bam, bam.
Normalde dört zaman vardır.
Bam!
İşte.
And bam.
Ve bam.
Boom, he's in!
Bam! İçerde!
And this is Bamm-Bamm.
Bu da Bam Bam.
Hi, Bamm-Bamm.
Merhaba, Bam Bam
I knew something was wrong with Bamm-Bamm.
Bam Bam'ın bir sorunu olduğunu biliyordum.
That was caught around Bamm-Bamm's fluke.
Bam Bam'ın kuyruğunda bu vardı.
What's Bamm-Bamm like?
Bam Bam nasıl bir şey?
The whales are fatigued by their efforts to survive, and one of them, the baby of the family, affectionately known as Bamm-Bamm, may be seriously ill.
Balinalar yorgun fakat çabalıyorlar içlerinden biri, ailenin yavrusu, bilinen adıyla Bam Bam ciddi hasta olabilir.
Play it for Bamm-Bamm.
Bam Bam için çal.
Experts now fear for Bamm-Bamm...
Uzmanlar Bam Bam için endişeli.
It's going to be okay, Bamm-Bamm.
Her şey yolunda gidecek, Bam Bam.
Bamm-Bamm?
Bam Bam?
Where's Bamm-Bamm?
Bam Bam nerede?
Bamm-Bamm is dead.
Bam Bam öldü.
Come on, Bamm-Bamm.
Hadi, Bam Bam.
Come on, Bamm-Bamm, surface.
Hadi Bam Bam. Yüzeye çık.
Come on, Bamm-Bamm. Surface.
Hadi Bam Bam, yüzeye çık.
The whale, nicknamed Bamm-Bamm, is now presumed dead.
Bam Bam lakaplı balinanın öldüğü kabul ediliyor.
Rescuers say Bamm-Bamm's mother and father refused to leave their baby's side, until the very end.
Kurtarıcılar, Bam Bam'ın annesi ve babasının son ana kadar yavrularının yanından ayrılmadığını belirtti.
Greenpeace membership increased by over 400 %.
Fred, Wilma ve Bam Bam sayesinde Greenpeace üyelikleri % 400 arttı.
Bam!
Bam!
I mean it, Ram Bam.
Ciddiyim, Ram Bam.
Contractions about 17 minutes apart, Ram Bam.
Kasılmaların arası 17 dakika oldu, Ram Bam.
Bam. Right there, on top of the building - - snipers.
İşte, şu binanın çatısında.
And it woke up and bam!
Sonra uyandı ve bam!
Bam.
Pat!
Just... boom, boom, boom!
Soul... bam, bam, bam!
Our guy comes here, we got manicure-man here, hits him, BAM!
Adamımız buraya gelir, burada manikür yapan adamımız var, onu vurur, DAN!
Look, we'll show her the crew, she'll love'em, bam, we're unbeatable.
Bak, ekibi ona göstereceğiz, o sevecek ve biz yenilmez olacağız.
Even if I do to admit, Bam-Bam, Now that we plutonium, means that we're even.
Bunu istemesem de söylemeliyim, plütonyum kontrolümüze geçtiğine göre artık ödeştik.
Not anymore, now when I want something, bang, instant words.
Artık değil. Artık bir şey istediğimde bam! Anında kelimeler...
Just a stuff get a little stale ( скучно ), a little boring. Bang!
Tam biraz duraksamaya ve sıkıcı olmaya başlamışken, bam.
- It was just... Bang!
... bam diye çarptı!
- Bam!
- Bam!
Bam we're home, we're done, we're rich.
Oradan eve geleceğiz, işimiz bitecek ve zengin olacağız.
Any more nonsense from any one of you, and, bang, gone!
Herhangi birinizin herhangi bir saçmalığını görürsem, bam, atıIırsınız!
And then, bam, I start thinking that it's the stupidest thing ever.
Sonra da bu dünyanın en aptalca fikri gibi gelmeye başlıyor.
A guy shows a little ass and bam, if you don't jab your fucking nightstick up there and give it a twist.
Adam birazcık kendini gösterince, güm koduğumun sopasını öyle sallarsan ayağı böyle burkulur işte.
And bam!
Ve çat!
Bam.
Pat.