Bandages translate Turkish
825 parallel translation
We must rearrange your bandages.
Sargılarını yenilememiz gerek.
Could a guy bum some bandages and iodine in here?
Bir adam buradan biraz bandaj ve iyodin dilenebilir mi?
Listen, just give me some bandages and forget you ever saw me.
Bak, bana biraz bandaj ver sonra da beni hiç görmemiş ol.
The contorted muscles show that he struggled in the bandages.
Bükülmüş kaslar, adamın sargıların içinde karşı koyduğunu gösteriyor.
I really can't make you any more bandages.
Daha fazla sargı yapamam.
Bandages, right up to the top of his head.
Sargılar, kafasına kadar gidiyordu.
Here are the gloves and bandages.
Bunlar da eldiven ve sargı bezleri.
- Bandages are in the box there.
Sargılar şuradaki sandıkta.
We want you to undo the bandages and let us see your patients face.
Bandajları çıkarıp hastanın yüzünü bize göstermeni istiyoruz.
No chloroform. No bandages.
Ne kloroform, ne bandaj.
And lint for bandages.
- Sargılar için de pamuk. - Hemen bulayım.
Bring hot water, Isabella, and bandages.
Sıcak su getir İsabella, ve sargı bezi de.
- Here are the bandages, doctor.
- İşte bandajlar, doktor.
Protective bandages.
- Koruyucu bandaj.
It will be very difficult for a day or two until we take the bandages off.
Bandajlar çıkarılıncaya kadar bir-iki gün çok zor olacak.
Bandages, please.
Sargı bezlerini çıkarın.
Bring more bandages!
Sargı bezi lazım.
All we had at our Mission was a little antiseptic fluid and some bandages.
Buradaki görevimizde alabildiğimiz sadece biraz antiseptik ve bandajlar.
- Bring some iodine and bandages.
- Tentürdiyot ve bandaj getir.
I won't be able to wear a hat over those bandages.
Sargılar varken şapka takamam.
The bandages can come off at about this time on the morning of the 12th.
Sargılar 12'si sabahı, bu saatlerde... çıkabilir.
The bandages scared me, till I understood what they were.
Ne olduğunu anlayıncaya kadar sargılar korkuttu beni.
" Bandages stay on till the 12th.
" Sargılar ayın 12'sine kadar kalacak.
It's time for the bandages to come off.
Sargıları çıkarma zamanı geldi.
- What's the bandages for? I'm going to look for Johnny
Beni Johnny zannetmeleri için kolumu bandajlayacağım.
We've got bandages and everything.
Gereken her şey var bizde. Gelebilir misiniz?
You can have Sandra, but make sure you've got plenty of bandages.
Sandra senin olsun, ama yanında çok sayıda bandaj bulundursan iyi edersin.
Go up and bring some bandages. You Donely is injured.
Yukarı çık ve biraz ilaç getir Bay Donely kötü yaralandı.
- I wound bandages before you was born!
- Sen doğmadan önce bile sargı bağlıyordum.
Hey, Mickey! Give Stoker a hand with his bandages!
Mickey, Stoker'a ellerini sarmasında yardım et.
Hey, Whitey, get those bandages off and go to walking him, huh?
Whitey, çıkart şu bandajları da onu yürüt.
Bandages.
Bandaj.
I'll need some bandages from my quarters.
Karargahtan biraz bandaj getir.
Rip that sheet. Make some bandages.
Çarşafları yırt ve bandaj olarak kullan.
Scars covered by grease paint, bandages hidden by funny wigs, the spangled pied piper limps into town.
İzleri yağlı boya ile kapatın, Bandajları komik peruklar ile gizleyin, Allı pullu fareli köyün kavalcısını şehre gönderin.
After the doctor put on the bandages, I ran out.
Doktor sargıları sarar sarmaz kaçtım.
I found the bandages, Mother.
Anne, bandajları buldum.
Here are the bandages, and instruments, if you have to use them.
İşte bandajlar, burada, ve aletler, kullanmak gerekebilir.
Some bandages and medicine you'll be wanting.
İhtiyacın olacak sargı ve ilaçlar.
I'll get some water and bandages.
Ben su ve bandaj getireyim.
Hands wrapped in bandages labour on.
Elleri bandajlı.
It's time to change bandages.
Bandajları değiştirme vakti.
Come out to your shirts, your umbilical bandages and trousers.
Mintanların, göbek bağı bandajların ve pantolonlarına kavuş.
He'll need bandages for Sunday mass.
Pazar günkü ayin için biraz bandaja ihtiyacı olacak.
Ten foot tall he was, swathed in bandages!
Üç metre boyundaydı, sargı beziyle sarılmış!
With bandages.
Sargı beziyle.
Why don't you go and roll some bandages?
- Neden gidip biraz bandaj yapmıyorsunuz?
I changed the bandages.
Sargılarını değiştirdim.
It's gauze for bandages.
Bunlar bandaj için gazlı bez.
Get some bandages and things.
Kathleen, bana bandaj ver.
The bandages and the jacket, is it?
- Bandaj ve ceket mi?