English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bane

Bane translate Turkish

507 parallel translation
- Mr. Bane, my future wife.
- Bay Bane, müstakbel eşimle tanışın.
They're ready with London, Mr. Bane.
Londra hatta Bay Bane.
Hardly what I'd call innocent... but typical of Hollis Bane and everything that his newspaper stands for.
Ben pek masum diyemem. Tam tersine... Hollis Bane ve gazetesinin temsil ettiği her şey var bu haberde.
By the way, you might inform your Mr. Bane... Miss Allenbury is asking damages for $ 5 million.
Bu arada, Bay Bane'e, Bayan Allenbury'nin... 5 milyon dolar talep ettiğini de söyleyebilirsiniz.
Mr. Bane, when I was a reporter, I'd get into places... that even a second-story man couldn't break into.
Bay Bane, muhabir olduğum zamanlarda... bir hırsızın bile giremeyeceği yerlere girerdim.
And you can tell your owner, Mr. Hollis Bane... we're not entertaining anyone from his yellow rag in this house.
Patronunuz Bay Hollis Bane'e de söyleyin... bu evde magazin basını elemanlarını ağırlamıyoruz.
When a man wants to see a lady so badly... he backs up his invitation with bane.
Bir adam, bir bayanı bu kadar çok görmek istiyorsa davetine bir kötüleme ile arka çıkar.
I will not be afraid of death and bane, till Birnam forest come to Dunsinane.
Birnam ormanı Dunsinane'e gelmeden, ne ölümden korkarım, ne felaketten.
And I was catching up on some case histories ─ the bane of the social worker ─ so I brought them along.
Vakıa tarihi araştırması yapıyordum. Sosyal hizmet görevlisinin talihsizliği. Yanımda getirdim.
I remember my friend Terry O'Bane and I reversed the parts of Othello and lago on alternate nights for two weeks at a stretch.
Arkadaşım Terry O'Bane'i anımsıyorum ve Othello ile Iago rollerinin yerlerini değiştirirdim geceleri dönüşümlü olarak iki hafta boyunca.
Got a telegram here for Mr. O'Bane.
Burada Bay O'Bane içim bir telgraf var.
Telegram, Mr. O'Bane.
Telgraf, Bar O'Bane.
I can say with perfect truth that the fortune that had been left to him killed Terry O'Bane.
Tüm gerçekliğiyle söyleyebilirim ki, ona bırakılan servet Terry O'Bane'i öldürdü.
I mean, Terry O'Bane, Lila Gordon, Annabel, Jeannie...
Yani, Terry O'Bane, Lila Gordon, Annabel, Jeannie...
There's even been a book written about him by Kalib Bane.
Bay Blaisdell, adam öldürmenin kitabını yazmıştır diyebiliriz.
Mr. Bane attributes all manner of courage to Mr. Blaisdell.
Böyle birini Sheriff yapmak bizim için büyük bir şans olacaktır.
One of those bands was the bane of the town of Krapivnitsy.
Bunlardan birisi, Krapivnitsy ilçesinin felaketi oldu.
Oh, be a dear and get me Some rats'bane for the budgie's boil.
Bana bir iyilik yap ve muhabbet kuşumun lekesi için biraz sıçanotu al.
I will not be afraid of death or bane till Birnam Forest come to Dunsinane.
Ne ölümden korkarım, ne beladan Birnam Ormanı Dunsinane'e gelmedikçe.
When we leave this bane
# O da bu zindandan çıktığımızda #
Those born in the years of bane,
Felaket yıllarında doğanlar,
I know the one you mean. You mean wolf's bane. That's what we call it.
Kökleri yaban turpuna çok benzer ama onu yersen, başını temizlemekten daha çok işe yarar.
Isildur's Bane.
İsildur'un Felaketi.
Mr. Bat is the bane of the boxers'world I created these wrong things. It should have been me to go down.
Dövüş Dünyasının Belası Yarasa Bey'e inşaa ettiğim bu yer yüzünden asıl benim aşağı inmem gerekir.
I refer, of course, to that bane of the policeman's life, the amateur sleuth, or worse still, the professional private detective.
Bundan bahsederken elbette ki polislerin felâketi olan amatör hafiyelerden veya daha da kötüsü profesyonel özel dedektiflerden bahsediyorum.
The bane and blessing of human nature. Hmm?
İnsan doğası, felâket ve nimet.
Bane of my existence.
Başımın belası.
Call me Bane.
Sen de bana Bane de.
Let's do a little business, Mr. Bane.
Hadi biraz iş yapalım, Bay Bane.
- They got Bane.
- Bane'i.
After he escaped, Bane went into business for himself as a freelance assassin.
Kaçtıktan sonra, Bane serbest suikastçilik işine girdi.
He's out there somewhere, Bane.
O dışarıda bir yerlerde, Bane.
What do you want, Bane?
Ne istiyorsun, Bane?
I want his mask, Bane.
Onun maskesini istiyorum, Bane.
I am Bane!
Ben Bane'im!
The bane of father's life.
Babamın yaşamının felaketiydi.
" I countered his transitoriness, my mother's bane,
" Babamın faniliğine, annemin felaketine...
It is the bane of my existence.
Bu benim varlığımın bedeli.
- Adam Hall. I'm a lawyer with Kravitz and Bane, Chicago.
Adam Hall, Chicago'da Kravitz ve Bane bürosu avukatıyım.
How can you work for Kravitz and Bane?
O zaman Kravitz ve Bane bürosunda nasıl çalışıyorsun?
They're the bane of my life.
Onlar hayatımın felaketidir.
It's Banes.
Bane'di.
That school of yours is the bane of my life!
Şu senin okulun, başımın belâsı!
Jocks were the bane of my existence.
Sporcular başımın belasıydı.
I call this little number... ... "Bane."
Bu ufaklığın adını "Bane" koyuyorum.
Bane of Humanity!
Beyni yok, zehri çok!
We're making the final modifications on Bane right now.
Bane'in son rötuşları bitmek üzere.
Coming, Bane, darling.
Geldim, Bane'ciğim.
Gotham Observatory, Bane.
Gotham rasathanesine, Bane.
Bane, darling... ... I found a fellow who strikes my fancy.
Bane'ciğim, sonunda tam ağzıma layık bir adam buldum.
I've come to set you free.
Bak burada kim var adı Bane. Seni buradan çıkartabilirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]