English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bang

Bang translate Turkish

6,875 parallel translation
Why don't you do something productive, like bang your head against the wall until your brain isn't so stupid?
Neden beynin çok salaklaşmadan kafanı duvara vurmak gibi verimli bir hareket yapmıyorsun?
Wanna come over and bang it out?
Uğrayıp vuruşmak ister misin?
Bang, bang, pow, pow, yeah, oh, wow!
Bum, bum, pav, evet, oh, vay be!
Just bang the shit out of him, dummy.
Onu sadece feci şekilde becer, aptal.
I finally made a new friend, and I tried to bang her the first time we hung out.
- Sonunda yeni bir arkadaş edinip takıldığımız ilk gece onu becermeye çalıştığıma inanamıyorum.
Bang-up job you've done of that, mate.
İyi iş becerdin dostum.
So it was like, you know, bang, bang and they both connected and he threw out a left, you know, just automatically that, you know, just caught me.
Öylesine iki yumruk salladım işte. İkisi de çenesine sert bir şekilde geldi.
[BANG] MAN : What the hell?
Bu da ne?
♪ Boom, boom, boom, boom ♪ ♪ Bang, bang, bang, bang ♪ ♪ Boom, boom, boom, boom ♪
New Orleans 1x04 d The Recruits d Boom, boom, boom, boom d d Bang, bang, bang, bang d d Boom, boom, boom, boom d d How, how, how, how d
Bang!
Bam.
To bang these bastards up for life, we need to catch them in the act, huh?
Bu pislikleri ömür boyu mahvetmek için onları eylem esnasında yakalamak gerekiyor.
Big Bang Theory.
The Big Bang Theory.
We covertly gather intel on Henry, post him on every single dating site in existence, handle the pregame for him so he can't mess it up, and then throw a mixer full of women already predisposed to bang.
Gizlice Henry hakkında bilgi toplayacağız var olan bütün randevu sitelerinde Henry adına hesap açacağız... Onun için ön hazırlığı halledeceğiz ki işleri batıramasın. Ve sonra önüne çakabileceği kadınların listesini koyacağız.
I ate so much, I'm gonna have to bang nine guys just to work it off.
Çok yedim, eritmek için dokuz tane erkeğe çakmam gerekecek.
And he still managed to bang her twice a day every day for eight years.
Sekiz yıl boyunca her gün günde en az iki defa... onu becerirdi.
I want to go out with a bang!
Dışarıya bir patlama ile çıkmak istiyorum!
Look, bang one out, get it out of your system.
Git bir kere seviş, vücudun rahatlasın.
You should bang one out.
- Sevişmelisin.
Why don't we just... bang one out of our system?
Neden seks yapıp rahatlamıyoruz?
Bang one out of our system?
Seks yapıp rahatlamak mı?
But we just bang one out of our system, and then, we can go back to our strictly professional relationship, and I can stop thinking about you all the time, which I do.
Ama bir kere seks yapıp rahatlarsak sonra tamamen profesyonel ilişkimize geri dönebiliriz ve sürekli seni düşünmeyi bırakabilriim.
I didn't come here to bang one out.
Buraya seks yapıp rahatlamaya gelmedim.
Oh, and hey, bang Oleg later.
Ha bir de bundan sonra Oleg'le sevişin.
He sells me nitrous at wholesale, I bang his wife.
- Bana toptan nitröz oksit satıyor ben de karısına çakıyorum.
It's a challenge to go into a different studio every week and bang out a song.
Her hafta başka bir stüdyoya gidip yeni bir şarkı kaydetmek kolay iş değil.
And then, bang... Everybody went electric.
Birden, bam, herkes elektroya geçti.
Which allowed me to recover the serial number, run it through the Navy's database, and bing-bang-boom, your stolen Smith Wesson belongs to Chief Petty Officer Jacob Tarlow.
Bu sayede de seri numarasını çıkarıp donanma veritabanında aratabilmiş oldum. Ve bum çat pat. Çalıntı "Smith ve Wesson'ınız" Deniz Astsubayı Jacob Tarlow'a ait.
Well, you came here to bang me, so come on, let's go.
Beni buraya becermeye geldiysen, hadi devam et.
- Cut the collar off you interrupt the circuit and bang?
Yani, tasmayı çıkarırsanız devre tamamlanır ve patlar mı?
They were forged 13.8 billion years ago, moments after the Big Bang, the heavier ones were assembled in hearts of long-dead stars.
Hepsi 13.8 milyar yıl önce, Big Bang'den hemen sonra, ağır olanlar ölü yıldızların merkezlerinde toplanarak oluştu.
Until 13.8 billion years ago, it was born... in the big bang.
Ta ki 13.8 milyar yıl önce Büyük Patlama'da doğana kadar...
This is the photograph of that light that was released 380,000 years after the big bang and has been journeying through the cosmos ever since, for almost the entire history of the universe.
İşte bu, Büyük Patlama'dan 380.000 yıl sonra ortaya çıkan ve o günden beri neredeyse tüm evren geçmişi boyunca evrende seyahat eden o ışığın fotoğrafı.
It really is the afterglow of the big bang.
Gerçekten Büyük Patlama sonrası yaşanan ışık parlaması.
So this is our place in space and time - 13.8 billion years from the big bang 27,000 light years from the centre of the Milky Way galaxy on a rocky world orbiting a yellow main sequence star.
Yani burası bizim uzay ve zamandaki yerimiz Büyük Patlama'dan 13.8 milyar yıl Samanyolu Galaksisinin merkezinden 27.000 ışık yılı uzakta ana sekans bir sarı yıldızın yörüngesindeki kayalık bir dünyada...
Her brother is a douchebag and her mom wants to bang me.
Kardeşi çok kaypak birisi ve annesi benimle sevişmek istiyor.
You're an atheist, and the one guy you don't believe in is getting to bang the woman of your dreams. You know what?
Ateist birisin ve inanmadığın adam hayallerindeki kadına çakıyor.
- Stay. Stop it, both of you, or I will bang your stupid, empty heads together. We have no choice.
İkinizde kesin yoksa aptal boş kafalarınızı birbirine vuracağım başka şansımız yok, kanamayı durdurmazsak bu ormandan canlı çıkamazsın.
That is... ~ BANG ~ Ah! God!
Tanrım.
'Eduardo Stobart had thought of that, and having deposited me... BANG '.. he went back to get James.'
Eduardo Stobart bunu düşünmüştü ve beni indirdikten sonra James'i almaya gitti.
Well, I'm gonna go home and bang the crap out of my boyfriend.
Şimdi eve gideceğim ve erkek arkadaşımla bu işi bitireceğim.
Try not to bang anyone on the way.
Yolda kimseyle kırıştırmamaya çalış.
TO JUST AFTER THE BIG BANG.
Büyük patlamanın sonrasına.
Bang!
Bang!
She told me, I seem to be the only person in the whole world that the press gets bang on.
Bütün dünyada hakkında doğru haber yapılan tek kişinin ben olduğumu söyledi.
I bang them around like a hockey puck, cut them off at every turn.
Onları çuval gibi pataklayacağım, Her yerlerini keseceğim.
Y'all motherfuckers need to gang bang them books instead of tryin'to be somethin'y'all ain't.
Olmadığınız biri gibi davranmak yerine deli gibi kitap okumanız lâzım.
We can bang that out tonight.
Bu gece dışarı bang.
I would bang her so hard, we'd both need helmets.
Ona öyle bir çakarım ki ikimize de kask gerekir.
♪ Bang, bang, bang, bang ♪
İyi Seyirler.
There, bang.
Şuradan, bam.
~ BANG ~ Oh, ~ BLEEP! Oh, I never saw that coming.
Geldiğini görmedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]