English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bangles

Bangles translate Turkish

226 parallel translation
Cuckoo clocks and bangles
# Guguklu saatler ve bilezikler.
Earring with bangles.
Halkalı küpeler.
- Hi, Bangles.
- Selam, Bugsy.
Is Blousey there, please?
- Selam, Bangles.
I don't know, Bangles.
Ne düşünüyorsun? Bilmiyorum, Bangles.
You think it'd look better on you?
Bangles Dobell'in nesi varmış?
Bangles Dobell, you look terrible.
Bangles Dobell, berbat görünüyorsun!
"Just put on these bangles, it will be a balanced match."
Şu bileklikleri takın da adil bir karşılaşma olsun.
First put on these bangles.
Önce bileklikleri takın.
"I said, put on these bangles, and don't move your hands."
Dedim ki önce bileklikleri takın, ellerini hareket ettirme.
Do you guys know any Bangles stuff?
Siz Bangles çalabiliyor musunuz?
ABOUT A GOLD DIGGER WHO WANTED BIG BUCKS TO BUY BAUBLES AND BANGLES.
Hikayem başına taç alabilmek için para peşinde koşan bir zengin avcısı hakkında.
Yesterday your mother came and gave me these bangles
Dün annen geldi, bu bilezikleri o verdi.
You return these bangles
Sen en iyisi onları geri ver.Geri mi vereyim?
The person who has not accepted you till now, I can't keep the bangles which has come from his house
... evinden gelen bu bilezikleri kabul edemem.
"I wear eighteen bangles.."
"Benim 18 tane bileziğim var"
" How am I to accept your bangles?
"Bilezikleri nasıl kabul ederim? Bunda da bir hile olabilir"
Books in one hand.. - and silver bangles on your other arm..
Bir elinde kitaplar ve diğer kolunda gümüş bilezikler.
I mean, we can open a bangles-shop with that money.
Yani, aldığımız parayla yerine bilezik dükkanı açarız.
- A bangles-shop?
- bilezik dükkanı mı?
A bangles-shop.
Bilezik dükkanı.
I'll make the daughter's try out the bangles while you will be busy with the mothers.
Ben bir tarafta kızlara bilezik takmalarına ve çıkarmalarına yardım ederken sen de diğer tarafta analarını oyalarsın. Gülücük sesleri..
You'll very lovingly make them wear the bangles.
Sen onlara sevgi dolu duygularla bilezikleri takmalarına yardımcı olurken.
I'll sell bangles in this shop now!
Ben artık bu dükkanda bilezik satacağım!
Last night, while taking off my bangles, I hurt my finger
Ben... dün parmağımı yanlışlıkla kestim.
Just tell me how much the bangles are worth.
Hiç de değil. Sen sadece bu bileziklerin kaç para olduğunu söyle.
Why must you buy bangles?
Neden bilezik alacaksın?
Just tell us how much the bangles cost. - Show me that.
Sen sadece kaç para olduğunu söyle.
I can't wear those bangles.
Hayır! Ben bu bilezikleri takamam.
I can't wear bangles at my age, silly boys.
Yaşımdan dolayı, aptal çocuklar.
She'll wear the bangles only when Dad returns from the city.
Babam şehirden dönünce takacak.
Let's go and return the bangles.
Hadi bilezikleri geri verelim.
Give me those bangles...
Verin şu bilezikleri bana...
I will give these bangles to your wives. - But they were meant to...
Bunları eşlerinize takacağım.
I felt as if these bangles...
Ben sadece bileziklerin ağırlıklarını hissettim.
I can only buy you glass bangles.
Sadece bu tür bilezik alabildim.
Forget that and tell us the price of the bangles.
Onları boş ver de bilezikler kaç para onu söyle.
All of a sudden, bangles?
Bilezik mi?
My moher-in-Iaw gave me hese bangles and huge ear rings.
bu küpeleri kayınvalidem bunu vermişti Burayım!
Your bangles and change.
Halhallar ve değişiminiz.
"The kohl, the dot, the bangles, the anklets, belong to the past"
Sürme, bilezik, halhallar, hepsi geçmişe ait.
Whenever the bangles tinkle...
Bileziklerin sallandığında...
"He makes my bangles jingle"
"Benim sevgime gel, susarım. Bana senin güzel kokunu ver"
"He makes my bangles jingle"
"Ben, ona kalbimi vermeyi isterim"
- Lena Marelli is not Bangles Dobell. - So?
Lena Marrelli, Bangles Dobell değil ama.
Now — Now I'm going to be a trader — the richest in Fada... and my wife, Bamu... will have clothes like the queen of England... and silver bangles as big as ropes.
Yargıç Rudbeck'in arkadaşı. Artık bana hain diyecekler. Fada'nın en zengini.
- These red bangles.
Yeşile.
You will wear bangles now, like other women in the village.
Şimdi açabilirsin. Artık sen de bileziklerini takabilirsin, tıpkı diğer kadınlar gibi.
That rascal has given you these bangles, right?
Bilezikleri sana o aptal verdi, öyle değil mi?
... and the sound of her breaking bangles.
kırılmasısın çığlıklarını duyabiliyorum.
Show me these bangles, please.
Bu halhalları bana gösterin, lütfen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]