English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Banjo

Banjo translate Turkish

416 parallel translation
I'll be comin'round the mountain with a banjo on my knee.
Dizimde bancom ile, dağın etrafını dolaşıp geleceğim.
I got no need for you and your banjo right now.
Sana ve bançonuna ihtiyacım yok şu an.
I'll grab an Irish banjo and pick up a 10 myself.
Ben de bir İrlanda sazı alıp 10 dolar kazanırım.
Now, listen, stow the chatter, mate, and get on that banjo.
Şimdi gevezeliği kes dostum ve bana şu bançoyu ver.
How do you like this two-bit banjo player!
Şu iki paralık çocuğun tafralarına bak!
In answer to your question, sir, I've come to Louisiana without a banjo on my knee.
Sorunuzun yanıtına gelecek olursak efendim Louisiana'ya dizimin üzerinde bir banço olmadan geldim.
He strums a banjo joyfully. You're a genius on the flute
"Bançoyu sevinçle ve acemice çalıyorum, Flüt çalmakta dahiyim"
Piano and banjo.
Piano ve banjo.
You know, the banjo's a very native American instrument.
Banjo çok yerel bir Amerikan enstrümanıdır.
We play the cello, the trumpet, and the banjo
# Çello, trompet ve banço çalarız #
♪ Oh, Susannah, he's happy as can be ♪ For he's got him somethin'better ♪ Than a banjo on his knee ♪
Oh, Susanna adam çok mutlu... çünkü dizinde bir bançodan daha iyisi olacak...
Eh, Banjo?
Değil mi, Banjo?
- Banjo, what's the matter?
- Banjo, ne oldu?
You strumming away on that stupid banjo.
Sense o aptal banjoyu tıngırdatıp duruyorsun.
Banjo?
Banjo?
You see, Banjo, I told you not to worry about him.
Gördün mü Banjo? Onun için endişe etme demiştim sana.
Banjo. What are you doing here?
Banjo, burada ne işin var?
They call him Banjo.
O'na Banjo diyorlar.
For somebody to give you a pile of money for playing that banjo?
Banjo çaldığın için birilerinin sana desteyle para vermesini mi?
Banjo, there's five men waiting down there.
Banjo, aşağıda bekleyen beş tane adam var.
Hey, up there, Banjo!
Hey, yukarıdaki!
We're finishing up the job, Banjo!
İşi bitireceğiz, Banjo.
Banjo!
Banjo!
Banjo.
Banjo.
Banjo, thank the Lord.
Banjo, şükürler olsun.
And you find yourself up against Banjo.
Ve kendini Banjo'nun karşısında buldun.
Tomorrow at sunrise, at Daugherty... a fair duel, Banjo.
Yarın sabah gün doğarken. Daugherty'de. Adil bir duello, Banjo.
Here, help me up with it, Banjo.
Al şunu. Yüklememe yardım et, Banjo.
- You couldn't hit a bull with a banjo.
- Bir banjo ile sığır bile vuramazsın.
Who's pickin'the banjo here?
Burada kim banço çalıyor?
Goddamn, you play a mean banjo.
Vay be, çok iyi banço çalıyorsun.
That's the first natural banjo I've had since the days of Joe DiMaggio in St. Petersburg.
Bu benim, St. Petersburg'da Joe DiMaggio'lu günlerden bu yana yaptığım ilk doğal banjo.
Anyway, the way that Banjo's been hitting Pearson's sure to drift down and out.
Neyse, bu banjonun ardından eminim Pearson aşağı sürülecektir.
Take care of your banjo.
Banjona dikkat et.
You got a banjo?
Bu, bu kötü bir kelime, doğru mu?
And the pigs are playing banjo?
Ve domuzlar da banço çalıyor.
For whom banjo-playing was very difficult.
... siyah vaiz banjo çalmakta zorlanıyordu.
Although he took several courses and went to banjo college, uh... And everything.
Kurs almasına, banjo okuluna gitmesine karşın hiç öğrenemedi.
Dancers, dancers, I'm surrounded by namby-pamby dancers, singers, piano players, banjo players, tin whistle players, at a time when I need brains.
Dansçılar! Tam kafası çalışan birilerine ihtiyacım varken çevremde dansçılardan, aklı bir karış havada şarkıcılardan banjoculardan başka kimse göremiyorum! Bana...
City, banjo, toothpicks, shoelaces teachers, football, telephone
Şehir, banco, kürdan, ayakkabı bağcığı öğretmenler, futbol topu, telefon
You. you with the banjo. Can you help me?
Banjo çalan arkadaş, bana yardım edebilir misin?
In a long helicopter shot, we discover Kermit the Frog. playing'his banjo and singin'. "
Uzun bir helikopter çekiminden sonra, Kurbağa Kermit'i görürüz banjosunu çalıp, şarkı söyler.
So lets go banjo ring-a-ling-a-ding-ho
Çalsın bançolar taram ta tadam
Plays the banjo all the time.
Hep banço çalıyor.
He's coming back with a banjo or something.
Elinde banço gibi bir şeyle geliyor.
She first of all taught me the banjo... and, from that, I progressed to guitar.
İlk olarak banço çalmayı öğretti. Oradan da gitara terfi ettim.
I'll buy a banjo...
Bir mızıka alırım...
What, playing the banjo?
Ne, mızıka çalmak için mi?
Go strum a banjo, boy.
Git de bir banco tıngırdat, oğlum.
Kids with no teeth who play the banjo, eat apple sauce through a straw, pork farm animals.
Banço çalan dişleri olmayan çocuklar, kamışla elma sosu yerler, domuz çiftliği hayvanları...
Take it, Banjo.
- Al onu, Banjo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]