English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Barman

Barman translate Turkish

206 parallel translation
- Cheers. Here's to the barman!
- Bu da barmen için!
They paid off the barman.
Barmeni satın almışlar.
The barman?
Barmen mi?
" The barman, of course.
Barmen, tabii ki.
The barman worries me most.
Beni en çok barmen düşündürüyor.
So, barman, a glass of Kolaloka lemonade.
Hadisene, barmen, bir bardak Kolaloka limonatası.
Hey, barman, a proper drink for a proper triggerman.
Hey, barmen, hakiki bir silahşör için hakiki bir içki ver.
When whisky shines in a glass, Barman's profits are vast.
# Viski bardakta ışık saçsın Barmenin cebinden paralar taşsın #
- Barman told me different.
- Barmen bana başka anlattı.
I'm not a barman, Mr. Quiller.
Ben barmen değilim bay Quiller.
( Barman ) Double bourbon coming up.
Duble burbon geliyor.
There is a girl inside at the bar, a blond, speaking to the barman.
İçeride barda sarışın bir kız var barmenle konuşuyor.
So these two little queers went into this bar and this great big old barman was looking at them for a long time.
Sonra bu iki tuhaf tip bir bara gitmiş. Yaşlı barmen onları uzun uzun süzdükten sonra "Kardeş misiniz?" diye sormuş.
I should know. I was the barman.
Biliyorum, barmen bendim.
But because he likes you, all you have to do to pay him back for the shots you've already had is go to work for him as a barman for a little while.
Fakat senden hoşlandığı için, kullandıklarını ona ödeyeceksin. Bir süre ona barmen olarak çalışarak.
A thief or a boozer, I don't need either one as a barman,
Onu gördüm. Bir hırsız ya da alkolik, barmen olarak hiçbirine ihtiyacım yok.
From squadron leader to barman in one easy lesson.
Kolay bir dersle bölük liderliğinden barmenliğe.
I was working, until this morning, as a barman.
Bu sabaha kadar barmen olarak çalışıyordum.
He worked here as a barman.
Burada barmen olarak çalışmıştı.
Hello, barman.
Merhaba barmen.
Give us a drink, barman.
Bize içki ver barmen.
- Your barman turned up yet?
- Barmenin geldi mi?
So after you came out of the discotheque, you went round the back for your bikes and Alec... "Alec Morinisaw a man kick the barman."
Diskodan çıktıktan sonra motorunuzu almak için arkaya gittiniz ve Alec "Alec Morini, barmeni tekmeleyen bir adamı gördü."
- And you didn't see the barman again?
- Barmeni tekrar görmedin mi?
Whether this goes any further or not will depend on what the barman has to say.
Bu işin nereye kadar ilerleyeceği barmenin vereceği ifadeye bağlı.
Pony Express rider, overland stage driver lawman, gambler, river man, rancher rodeo hand, barman spittoon man.
Atlı kuryelik, posta arabası sürücülüğü... şerif yardımcılığı, kumarbazlık, ırmak işçiliği, ırgatlık... hayvancılık, barmenlik... yamaklık.
The barman can bring it.
Barmen getirebilir.
Here, barman! This crocodile has lost its "croc"!
Bu içki etkisini kaybetti.
- Barman, bring the Colonel a drink.
- Barmen, Albay'a bir içki ver.
Barman... ( Adama )'Fleeing from the Cylon tyranny,'the last battlestar, Galactica,'leads a ragtag fugitive fleet'on a lonely quest -'a shining planet'known as Earth.'
Barmen... Cylon zulmünden kaçabilen son Savaş Yıldızı Galactica derme çatma filosu ile Dünya olarak bilinen parlak bir gezegene doğru zorlu bir yolculukta.
Barman, quickly, can you just give me four packets of peanuts?
Barmen, bana hızlıca dört paket fıstık verebilir misin?
Ask the barman. He'll know.
Garsona sorun, o bilir.
Ok. We will give his son a job as a barman in the hotel.
Anlaştık, otelde oğluna garsonluk işi veririz.
" You tell the barman,'Fill her up
" Barmene doldurmasını söyle
I am the world's last barman poet.
Ben dünyanın son barmen şairiyim.
A cousin who was from here told me about a job as a second barman here.
Burada ki bir kuzenim, burada ikinci bir barmene ihtiyaç duyuyordu.
Our barman's got a bit of the legal tender riding on this one.
Barmenimiz bu işten para kazanmayı umuyor olmalı.
Barman, 6 milk shakes, eh?
Barmen, altı milkşeyk.
Steven Killian, English citizen, barman on the ferry.
Steven Killian, İngiliz vatandaşı, Feribottaki barmen.
Barman, a rum and Coke.
Barmen, bir kolalı rom.
I think somebody's kidnapped the barman.
- Galiba biri barmeni kaçırmış.
- Smell of a barman's apron, lad.
- Barmen önlüğü kokusu, arkadaş.
- The barman spoke to me.
- Barmen benimle konuştu.
Now I'm the head barman, which means that I get to do whatever I like to do, and you get to do whatever I tell you to, so you can forget what those people told you upstairs, you haven't got a week to get used to it,
Ben baş barmenim, size söylediğim her şeyi yapmak zorundasınız. Üsttekilerin sana söylediklerini unut. Bir hafta içinde ya bana uyacaksın ya da unut bu işi.
The barman will do, buys his host a drink.
Bir barmen içki parası ödememeli.
0h, so you are facing this way as barman.
- Demek barmen gibi duruyorsun.
A barman should be absolutely sober. Keep this list.
Barmen kesinlikle ayık olmalı.
Once was barman in Heidelberg.
Önceden Heidelberg'de barmen ben.
Barman?
Barmen demek?
Wet your lips. I'll take care of that, barman.
Ben ödeyeceğim.
Barman, Guinness.
Barmen...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]