Bashing translate Turkish
267 parallel translation
a thousand rattlers in the underbrush... and a lot of men smoking them out and bashing in their heads. Big deal.
Çalılıkların arasında binlerce yılan ve onları dışarı çıkartıp başlarını ezen bir kalabalık.
I don't like bashing'anybody, but you had it comin', lad.
İnsanlara vurmayı hiç sevmem, ama beni buna mecbur ettin dostum.
Life's full of disputes, and bashing each other's heads solves nothing.
Hayat anlaşmazlıklarla dolu ve birbirinizin başının etini yemek hiçbir şeyi çözmez.
Hey, no Bill-bashing.
Söz verdin bana. - Konuyu değiştirme.
King's Rules and Regulations lay it down in black and white that Hottentots, bosutos, voodoo boys and sons of witch doctors do their square-bashing separate and away from white men.
Kral'ın Kanun ve Kuralları Kitabı Hotantolu, voodoo'ya tapan, büyücü oğullarının, meydan dayaklarının beyazlardan ayrı yapılacağı kuralını getiriyor.
You'll make ten mon per head bashing.
Her vurduğun kafa için 10 mon alacaksın.
Give him a bashing and he'll get the drift.
Onu bir güzel benzetin, aklı başına gelir.
I'm for bashing him.
Dövelim, derim.
- You liked bashing that policeman.
- O polisi hırpalamayı sevdin sen.
I believe... in peace And bashing two bricks together.
Başpiskopos Gumby... ben barışa inanıyorum ve iki tuğlayı birbirine vurmaya.
When he saw us, he stopped bashing.
Ancak bizi gördükten sonra elindeki keseri bıraktı.
Severus is really bashing the meat this evening.
Severus bu akşam gerçekten eye iii vuruyor.
We'll have to deal with them for bashing our ships around.
Starbuck'la gidip gemilerimizi parçalamanın hesabını sormamız gerekecek.
I could have endless fun bashing them against walls!
Onları duvara vurmak, çok büyük zevk verirdi!
Going fag-bashing?
Nonoş tacizine mi?
I'll give you a bashing!
Dayağı yiyeceksin!
So he can fight them, he hasn't done any good Roman bashing for months.
Dövüşmek için, aylardır Romalı pataklamadı.
Whizzing, bashing, crashing... rolling.
Pır pır, dayak, seri... yuvarlan.
The next thing I know, this one's bashing me for having an affair... and this one's bashing me for being some kind of... gift-wrapped pervert?
Sonra hatırladığım şey birinin bana aşk ilişkisi sanıp vurduğu diğerinin de bir tür hediye sapığı gibi bir şey sanıp vurduğuydu.
Councilman. So how goes the Bat bashing?
Sayin konsey üyesi, Yarasa'yi haklama isi nasil gidiyor?
Can't you see us bashing around London?
Bizi Londra'da düşünebiliyor musun?
Let's let the Alan-bashing begin.
Pekala, hadi bakalım. Alan'ı kötüleme faslı başlasın.
We felt slighted by your age bashing and started home.
Y aş eleştirilerinizden dolayı önemsenmediğimizi sanıp yola koyulduk.
Did you want something, or just general Riker-bashing?
İstediğin bir şey var mı yoksa öylesine Riker uğraması mı?
I've had just about enough of your Vassar-bashing, young lady!
Artık Vassar'ı yerden yere vurman canım yetti, küçük hanım.
Wear whatever you like, and I'll keep on bashing up people.
İstediğinizi giyin, ben de insanları sizden uzak tutarım.
- This is nothing but... dead-white-male bashing from a P.C. thug.
- Bu yaptığın canilikten başka bir şey değil.
Look, man, it's passive-aggressive gay bashing.
Bu pasif agresif homoseksüel düşmanlığı.
I had just experienced single-bashing for the new millennium.
Yeni milenyum için bir bekarlık darbesi daha almıştım.
Serves you right, you gay-bashing homo.
Hak etmiştin, seni homo düşmanı ibne!
I would be very careful about opening the mom-bashing door. I've got a lotta bullets in my belt.
Yerinde olsam anneleri karıştırmadan önce çok dikkat ederdim zira bende de atacak çok taş var.
Priest-bashing as ever, Colonel?
Rahip her zamanki gibi mi, Albay?
You're treatin'her like she saved his damn life instead of sneaking'up behind him and bashing'his brains in!
Sanki arkasından sokulup kafasını kırmamış da hayatını kurtarmış gibi davranıyorsunuz ona!
You're treatin'her like she saved his damn life instead of sneaking'up behind him and bashing'his brains in!
Ona sanki hayatını kurtarmış da adamın beynini dağıtmamış gibi davranıyorsunuz.
Will you guys quit the mom bashing?
Annelerinize saldırmayı bırakır mısınız artık?
I had just experienced single-bashing for the new millennium.
Yeni milenyum için bir bekarlik darbesi daha almistim.
- Oh, here we go with the fat-cat bashing.
- Oh, hadi bakalım, kodamanları sopalayın.
Mexico bashing is not gonna do a damn thing for you.
Meksika'yı suçlamak hiçbir işe yaramaz.
When he got out of his car, I run up behind him... and start bashing his brains in with this bat.
Arabasından inince, arkasından yaklaşıp... bu sopayla kafasına vurmaya başladım.
You can't just leap about bashing people senseless.
Böyle olur olmaz nedenlerle insanların üzerine saldıramazsın.
Next time I catch you guys bothering my girlfriend stoner bashing time.
Eğer sizi bir daha kız arkadaşımı rahatsız ederken yakalarsam Serseri dövme günü olur.
We're gonna find Jesse and Chester and when we do - stoner bashing time.
Gidip Jesse ve Chester'ı bulacağız ve sonra - Serseri ezme zamanı.
First, we find those stoners, get the continuum transfunctioner then it's jurk bashing time.
Önce, şu serserileri bulacağız, Sürenim Transfonksiyonu alacağız ve sonra Salak ezme zamanı.
Nerd bashing time.
İnek vurma zamanı.
And then she is a bashing blonde.
Sonra o bir dayaklık sarışın.
I took his head and I started bashing.
Kafasını tuttum ve vurmaya başladım.
I mean... and I found her bashing her baby doll's brains out with a hammer.
Onlardan kaç tane yapıyor biliyor musun? Mesela geçen gün oyuncak bebeğinin beynini çekiçle parçalarken gördüm.
Gay bashing?
Gay yumruklayarak mı?
Get rid of your fag-bashing image, damn it!
İbne yumruklamak fikrini kafandan çıkart kahrolası!
I mean, where's thejustice in - in Nips bashing us and working us to death? .
Japonların bizi dövmesindeki ve ölene kadar çalıştırmasındaki adalet nerede?
Now, you go around bashing people's heads in, girls aren't going to think you're cool.
Kızlar seni doping hapı kullanan aleti ufacık, boş beyinli biri sanar. Kızlar seni hiç çekici bulmaz.