Beamer translate Turkish
123 parallel translation
In case you require anything, gentlemen, use the beamer.
Bir şey isteyecek olursanız, sinyali kullanın beyler.
Beamer, Albert R.
Beamer, Albert R.
Albert Beamer was arrested two days later... when he attempted to use one of Mr. Lear's credit cards.
Albert Beamer iki gün sonra, Bay Lear'in kredi kartlarından birini kullanırken yakalandı.
Beamer was found guilty and was given the death sentence.
Beamer suçlu bulundu ve idam cezası aldı.
The appellate court ruled... that since there was no valid trial record... the court could not properly hear the appeal and ordered that Beamer be retried.
Temyiz mahkemesi, duruşmaların geçerli bir kaydı olmadığı için, itirazı kabul etmedi ve Beamer'ın yeniden dava edilmesine karar verdi.
Since there was no longer any witness... the State had no grounds to retry Beamer.
Artık hiçbir tanık kalmadığı için, savcılık Beamer'a dava açamadı.
- No, no, no. - Or the trunk of the Beamer.
- Yada Beamer'in garajı.
The trunk of the Beamer's a good place.
Beamer'in garajı iyi bir yer. - Hayır, hayır.
Beamer... Nice!
- Evrakları torpido gözünde...
But you love your Beamer!
Ama BMW'ni seviyorsun.
You see my Beamer out front?
- Ya. Kapıda BMw'mu görmedin mi?
That lawsuit would be over so quickly, bring cab fare to the courthouse, since Dr Turk will be driving your Beamer home to his place.
Dava o kadar çabuk sonuçlanacaktır ki, mahkemeye taksi ücretini de getirmenizi öneririm çünkü, dönüşte Beamer'ınızı Dr. Turk kullanıyor olacaktır.
GOD, SHE MUST HAVE BEEN TO DR. BEAMER.
Tanrım, kesinlikle Dr. Beamer'e görünmeli. Gördün mü?
It's a brand-new Beamer.
Yepyeni bir Beamer.
Alan Johnson's Beamer.
Alan Johnson'ın Beamer'ı.
Alan... Johnson's... Beamer.
Alan Johnson'ın Beamer'ı.
I was just made partner at my law firm, I drive a Beamer, and this is my wife.
Hukuk şirketine ortak oldum, Beemer kullanıyorum, ve bu da karım.
I'm not a lawyer, but taking a baseball bat to the shrink's Beamer might not have helped your case.
Avukat değilim ama ruh doktorun BMW'sini beyzbol sopasıyla parçalamanın davayı lehine çevireceğimi sanmıyorum.
Sorry, I thought you were in the Beamer.
Affedersin, BMW zannettim.
See, if you sell a share of my common stock, you can buy yourself a brand new Beamer, fully loaded.
Borsadaki hisselerimden bir pay satsan... altına ful aksesuar yepyeni bir BMW çekebilirsin.
On the way home I spilled a milk shake in the Beamer and you gave me a nosebleed.
Eve Giderken BMP'de yanlışlıkla milk shake dökmüştüm ve burnumu kanatmıştım
That Todd Beamer decided to spend his last 13 minutes of life talking on a lousy quality airplane phone to a stranger rather than his pregnant wife.
Todd Beamer'ın hayatının son 13 dakikasını düşük kaliteli uçak telefonundan hamile eşi yerine bir yabancıyla konuşarak geçirmeye karar verdiğine.
It might not be a Beamer, but that's not going to do you any good here anyway.
Bir BMW değil belki ama onun da burada bir işime yaramayacağı da muhakkak.
Well, somebody's gotta make the payments on your Beamer.
Pekala, birinin senin BWM faturalarını ödemesi lazım.
Told you we should've gotten the Beamer.
- BMW almamız gerektiğini söylemiştim.
However, this one time I was following this Phish tour... Man, I just love those guys... So this guy, anyway, driving this really bitching Beamer stops for me.
Ama bir keresinde, "Phish" grubunun turnesini takip ederken ki, bayılırım onlara her neyse, iğrenç bir Beamer kullanan adam beni almak için durdu.
Black Beamer, northeast corner of the square.
Siyah BMW, meydanın kuzeydoğu köşesinde.
Why don't you take your little emo boyfriend, drive off in your Beamer, and go home to Daddy's mansion?
Sen neden küçük duygusal sevgilini alıp, arabanıza atlayıp doğruca babacığının malikânesine gitmiyorsun?
The Buggy Beamer Roach Trap normally costs $ 49. 95.
Böcek Kapan Hamamböceği Tuzağı'nın normal fiyatı 49.95 $.
You get two Buggy Beamer roach traps systems, plus two extra cartridges.
2 adet Böcek Kapan Hamamböceği Tuzağı'nın yanında iki adet ekstra kartuş hediye.
You, is that your Beamer?
Beamer senin mi?
- What make is his car? - Uh, Beamer X5.
- Arabası neydi?
And that beamer you want for graduation?
Mezuniyet için istediğin araba vardı ya?
Then comes the "Oh, my God, I can't believe " I'm gonna have sex with the same person for the rest of my life " stage. And that's when you head to the nearest frat house, ditch your undies, and then the next morning do the walk of shame to your Beamer.
Sonra : "Aman Tanrım, hayatımın geri kalanında aynı kişiyle yatacağım" aşaması gelir, bu yüzden en yakın erkek yatakhanesine gider, iç çamaşırlarından kurtulur ve ertesi sabah da BMW'ne doğru utanç yürüyüşü yaparsın.
And he owns a Beamer, not a minivan.
"Üstelik minivan de kullanmıyor, kendine ait bir BMW'si var."
So what, would it have been better to lose my virginity in the back of some rich kid's beamer?
Ne olmuş yani, bekareti zengin bir çocuğun arabasında yitirmek daha mı iyi?
When can I get my Beamer?
Projeksiyon cihazımı ne zaman alabilirim?
Yo, Steve, I need a hand out back with the Beamer.
Hey, Steve, şu Beamer'a bir el atmana ihtiyacım var.
Friends of the Beamer are here.
BMW'li arkadaşlarımız burada.
{ \ pos ( 190,220 ) } Some days you're the Beamer,
{ \ pos ( 190,220 ) } Bazen Kralsındır
"The Rock" star beamer, Lauren Tanner.
The Rock kiriş yıldızı, Lauren Tanner.
I need the argon beamer. - Hang more FFPs.
Biraz daha taze donmuş plazma asın.
I got to, uh, test-drive this Beamer.
Şu Beamer'ı test edeyim bakalım.
'Because he almost thought that was a beamer.'
Çünkü neredeyse bir projektör olduğunu düşündü.
You want to borrow my beamer?
Beamer'ımı almak mı istiyorsun?
Monica, I'm gonna give you the keys to my Beamer.
Monica, sana Beamer'ın anahtarlarını vereceğim.
Well, I just closed on a slightly used Beamer M6.
Pekala, az kullanılmış bir Beamer M6 sattım henüz.
Beamer's more comfortable.
Beamer daha rahat.
Better than you, beamer.
Senden daha iyi beamer.
GOD, THEY'RE ALL SO TEMPTING, DR. BEAMER,
Hepsi çok baştan çıkarıcı Dr. Beamer.
The tags were stolen off a Beamer three days ago.
Araba üç gün önce galeriden çalınmış.