English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Beatbox

Beatbox translate Turkish

34 parallel translation
I'm thinking if you tried it again with a little more oomph, maybe some choreography, and Piper could back you up with some old-school beatbox.
Biraz daha yüksek sesle denesen, belki biraz karayografili yaparsan, ve Piper sana arkada beatbox sesleri falan yapsa.
.. [Beatbox] . Go-go, go-go-go Uh-oh, the Stingers.
* Hadi-hadi, hadi-hadi-hadi Uh-oh, İğneler *
My coochie's doing a beatbox. "
Memelerim ritm tutuyor. "
I remember Coach Rosallis used to let you flow over the intercom in gym class, back when we used to beatbox like the Fat Boys, remember that?
Beden dersinde Koç Rosallis, dahili telefon... sisteminden rap söylemene izin verirdi. Fat Boys gibi gırtlaktan müzik yapardık, hatırladın mı?
Outside the Beatbox Club, 2 : 00 in the morning.
Beatbox Kulüp'ün dışında. Sabah ikisinde.
It's beatboxing.
O bir beatbox.
This time you do the beatbox.
Bu sefer vokalleri sen yap.
If you're into music, I happen to be a human beatbox.
Müzisyenlerden hoşlanıyorsan ben de canlı beatbox sayılırım.
I am a human beatbox
Ağzımla ritim atarım
I swear, I'll chuck that beatbox off the edge.
Yemin ederim, O müzikçaları çöpe atarım.
Beatbox.
Başla!
Beatbox, son!
Başla oğlum!
"And I'm also gonna see if they'll let me beatbox " God Bless America at halftime. "
"Ayrıca devre arasında" Tanrı Amerika'yı Korusun "şarkısını beatbox olarak söylemeye çalışacağım."
You know, I can beatbox, right?
Beatbox yapabildiğimi biliyorsun değil mi?
The beatbox is more like I'm moving with your rhyme, like I'm moving with your rhyme rather than I'm just doing the beatbox like a drum machine.
Beatbox tıpkı birinin kafiyelerine eşlik etmek gibidir sanki, kafiyelerinle birlikte hareket ediyormuşum gibi yani beatbox'ı sadece elektronik bateri çalıyormuş gibi yapmak değil bu.
It's to the point that you cannot separate one from the other if you do it right.
Bir süre sonra rhyme ve beatbox bütünleşir ve onları ayıramazsın, tabi eğer doğru yapıyorsan.
And knock off that damn beatboxing!
- Şu lanet "beatbox" a da son ver artık!
I find beatboxing sexy, so I guess you were at an advantage there.
Ben Beatbox'ı seksi buluyorum. Dolayısıyla, bu konuda avantajlıydın.
All I'm asking is that you just make sure she doesn't jump off a roof or get fingered by a beat-boxer.
Bir şey istemiyorum. Sadece çatıdan atlamasın ya da beatbox'cılardan parmak yemesin yeter.
Are you going to sit there or are you gonna beatbox for me?
Orada oturacak mısın yoksa benim için beatbox mı yapacaksın?
I was gonna beatbox.
Beatbox yapacaktım.
But until now, nobody's thrown down a beatbox challenge.
Ama şu ana dek kimse beatbox'ta meydan okumadı.
He was born during an electrical storm that gave him extraordinary beatbox abilities.
Doğduğu andaki elektrik fırtınası ona olağanüstü beatbox yeteneği vermiş.
I'm not the European beat-boxing champion.
Avrupa beatbox şampiyonu da değilim.
It's because I spend every morning doing an hour of beatbox.
Çünkü her sabah bir saatimi beatbox yapmaya harcıyorum.
Time for a little beatbox!
Biraz beatbox zamanı.
Yeah, yeah. I was a little surprised when you decided to beat-box.
Beatbox yapmaya karar vermene şaşırdım biraz.
Just like most teams wouldn't give a fuck if you beatbox, make your titties move, jerk off in your own time.
Tıpkı çoğu takımın beatbox yapmanı ya da memelerini oynatabilmeni ya da 31 çekmeni önemsemediği gibi.
And by "boxing," he meant beatboxing.
Ve "bokstan" kastettiği de "beatbox" tabii ki.
Bagpipe beatbox!
Gayda beatbox'ı!
.. [Mimicking Beatbox] . Go, go, go, Stingers.
* Hadi, hadi, hadi, İğneler *
.. [Beatbox] . Sammy.
* Sammy *
.. [Beatbox] . Here comes Sammy.
* İşte Sammy geliyor *
- [making beatbox sounds, humming] - Montez, how you doing?
- Nasılsın Montez?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]