Because i'm translate Turkish
68,881 parallel translation
You see, a while back, I needed a new bra, because none of mine fit.
Bir süre önce yeni bir sütyene ihtiyacım vardı, bendekiler olmuyordu.
And, yes, I may have shit credit because of a bra.
Ve evet, bir sütyen yüzünden kötü kredi puanım olabilir.
I'm not gonna take it, because I'd rather work here with you.
İşi kabul etmeyeceğim çünkü burada, seninle çalışmayı tercih ederim.
I thought you were helping me because you're my friend.
Arkadaşım olduğun için yardım ettiğini sandım.
I can say this because I'm your friend, but you can't do anything else.
Bunu söyleyebilirim çünkü arkadaşınım ama başka bir şey yapamazsın.
Things like... you're embarrassed of me, because you think I'm flighty.
Şey gibi... benden utanıyorsun, çünkü beni uçarı buluyorsun.
- Is it because you think I'm dumb?
- Beni aptal bulduğun için mi?
Well good luck making that argument a thousand times, because I'm gonna fight each and every one of them to my dying breath.
Aynı iddiayı bin kere savunurken sana kolaylıklar dilerim. Çünkü son nefesime kadar her biri için savaşacağım.
Because like I said, I'm not gonna be shaken down by the likes of you.
Çünkü dediğim gibi senin gibilerin şantajına boyun eğecek değilim.
Because if they're asking, he obviously bluffed and I'm not gonna hang him out to dry.
Sorduklarına göre blöf atmış onu öylece ortada bırakacak değildim.
No, it's not because I'm not taking it.
- Hayır değil çünkü kabul etmiyorum.
Well, if you care what kind of lawyer I'm going to be, set the right example because you owe it to Nathan to tell him the truth.
Nasıl bir avukat olacağımı önemsiyorsan benim için iyi bir örnek ol Nathan'a gerçekleri anlat çünkü ona bunu borçlusun.
Are you sure because I have a lot of bad days at work.
Emin misin? Çünkü iş yerinde kötü geçen gün sayım epey fazladır.
And the only reason why I ask this, right, is because I just signed this Cuban guy. D...
Bunu şunun için soruyorum daha yeni bir Kübalıyla anlaştım.
Because I'm an O'Hare, Jesse.
Çünkü benim adım O'Hare, Jesse.
Because you see, me, if I was in your situation, if some moppet had their hands on my girl...
Çünkü senin yerinde ben olsaydım... Kuklanın biri kadınıma el sürmüş olsaydı...
It's because of them I'm here now.
Onlar sayesinde şu an buradayım.
I just said "what?" because I was startled.
Ben de "Ne?" dedim çünkü afalladım.
- I'm just gonna tell them I know because...
Onlara bildiğimi söyleyeceğim çünkü...
And I'm not hurt, because this was all a rhetorical exercise to make a point.
Ve canım yanmadı çünkü bunu açıklama yapmak için uydurdum.
I would do it just because.
Sırf bu yüzden yaparım.
That reminds me of when I had to rough up this Italian kid because he didn't want me dating his sister.
Kız kardeşiyle çıkmamı istemedi diye hırpaladığım İtalyan çocuk geldi aklıma bak.
Claire, I guess I'm picking up the cake myself, because you didn't answer my messages.
Claire, pastayı ben alacağım çünkü mesajlarıma cevap vermedin.
Yeah, I... I'm trying to negotiate a lower cloud storage rate because we're gonna need it if, or more realistically when,
Daha düşük ücretli depolama alanı için anlaşmaya çalışıyorum.
And because I appreciated that, I offered them a very, very reasonable rate.
Arkadaşlara minnet duyduğum için, onlara çok ama çok uygun bir fiyat çıkardım.
Okay, well, he may want to consider financial aid, um, because that little song there was itself stolen from an old country song called " I'm Cryin'"
Peki, artık bir yerden burs bulmak zorunda kalabilir. Çünkü senin bu şarkının kendisi de, eski bir country parçasından çalma çıktı. Adı da " Ağlıyorum'", parantez içinde "Gözlerimle".
That's because you don't eat breakfast if I'm not there to cook it.
Ben hazırlamazsam kahvaltı etmiyorsun çünkü.
I tried to give you a wide berth because I knew you were worrying it through, but this is an obsession.
- Sana biraz rahat vermeye çalıştım çünkü endişe edeceğini biliyordum ama bu bir takıntı.
What tipped you off? Because I'm not an idiot.
- Çünkü ben aptal değilim.
I'm trying not to make it personal because... May would hate that, but...
Bunu kişisel hâle getirmemeye çalıştım çünkü May bundan nefret ederdi ama elimde değil.
I asked you to meet me because I wanted closure, but if you don't have the guts to face me...
Buluşalım dedim, çünkü bitirmek istedim. Ama benimle yüzleşecek cesaretin yoksa benden bu kadar.
I'm pissed. I tried to get closer to you in our relationship, and you shut me down because you said you needed space.
İlişkimizde sana daha yakın olmaya çalıştım ama sen zamana ihtiyacın olduğunu söyleyerek beni dışladın.
She lies because I'm right.
Haklı olduğum için yalan söylüyor.
I sold their lies every day, watched kids get taken out of my classroom because they were different, because they asked questions.
Her gün onların yalanlarını anlattım. Farklı oldukları ve sorular sordukları için sınıfımdan çocukları götürmelerine seyirci kaldım.
Because I built you.
- Çünkü seni ben yaptım.
Because the truth is I'm not just a history teacher.
Çünkü gerçek şu ki ben sadece bir tarih öğretmeni değilim.
I understand he's done some bad things here, but something must have changed him, because the Fitz I know is a kind, caring person, someone who helps people.
Burada kötü şeyler yaptığını biliyorum ama bir şey onu değiştirmiş olmalı. Benim tanıdığım Fitz kibar, kişiye önem veren ve insanlara yardım eden biridir.
You are only alive because I had restrictions put on me.
Hayatta olmanızın tek sebebi kısıtlamalarımın olmasıydı.
And I hope you brought your appetite, because you are not gonna wanna miss that pecan pie.
ve umarım iştahınız... açıktır, çünkü kimse cevizli pastayı kaçırmak istemez.
Because I have belonged to nobody.
Çünkü ben Idmsenin olamadım
Because if I had, I'd have gotten the tingle.
Çünkü ısırsaydım hoş bir ürperti gelirdi.
You're gonna keep doing what I tell you to, because if you don't, I'm not only gonna put you away, I'm gonna put your wife away too.
Söylediklerimi yapmaya devam edeceksin çünkü etmezsen sadece seni değil, karını da içeri tıkacağım.
- I don't care because we need him.
Bunun bir önemi yok çünkü ona ihtiyacımız var.
I suggest you do it now, because for the next two weeks, we are not leaving this room.
Çünkü önümüzdeki iki hafta boyunca bu odadan dışarı adım atmayacağız.
- Louis, I'm gonna let that go, because I know you're hurting, but that right there is exactly why I'm right, because if you're willing to talk to me like that, god help those associates.
Louis acı içinde olduğunu bildiğimden bu söylediklerini duymazdan geleceğim. Ama işte bu yaptığın bile benim haklı olduğumu gösteriyor. Çünkü bana bu şekilde konuşabiliyorsan Tanrı o avukatların yardımcısı olsun.
- I know that, and I will always be grateful for it, but I am telling you, it's better this way, because- better for who?
Bunu biliyorum ve her daim minnettar olacağım ama sana bu şekilde daha iyi olduğunu söylüyorum, çünkü -
- Oh, yes, I can, because even though Harvey clearly didn't tell you, as of last night, I'm a senior partner.
- Evet yapabilirim, çünkü Harvey sana anlatmasa da, dün gece itibariyle, kıdemli ortak oldum.
I know I can be rough on them... But it's only because i want to see them become the best lawyers they can be.
Onlara biraz sert davrandığımı biliyorum ama bu sadece onların olabilecekleri en iyi avukat olmalarını görmek istediğim için.
- Because I certainly didn't come down here to tell you I remember the first time you were in this office, and I never thought I'd see the day when I told you congratulations, Mike.
Çünkü kesinlikle buraya, ilk kez bu ofisteki halini hatırladığımı ve seni tebrik edeceğim günü göreceğimi hiç düşünmediğimi söylemeye gelmedim, Mike.
- Needed one, because as of tomorrow, i am officially the firm's newest senior partner.
- Yarından itibaren resmi olarak, firmanın en yeni kıdemli ortağı olduğum için yeni bir ofise ihtiyacım vardı.
The reason I'm taking this so seriously is because it's not just about Abby.
Bu konuyu ciddiye alıyorum çünkü sadece Abby'yle ilgili değil.
because i'm happy 21
because i'm your friend 17
because i'm black 19
because i'm a woman 25
because i'm here 32
because i'm not 95
because i'm pregnant 21
because i'm scared 16
because i'm telling you 22
i'm fine 13072
because i'm your friend 17
because i'm black 19
because i'm a woman 25
because i'm here 32
because i'm not 95
because i'm pregnant 21
because i'm scared 16
because i'm telling you 22
i'm fine 13072
i'm too old for this shit 16
i'm not sure 2759
i'm your dad 84
i'm larry 20
i'm sure 2891
i'm sorry 82539
i'm here 4719
i'm good 4884
i'm so sorry 10867
i'm not 8792
i'm not sure 2759
i'm your dad 84
i'm larry 20
i'm sure 2891
i'm sorry 82539
i'm here 4719
i'm good 4884
i'm so sorry 10867
i'm not 8792