Because it's not translate Turkish
6,012 parallel translation
I have a ring, but I'm not wearing it because it's being repaired back in Boston.
Yüzüğüm var ama takmıyorum. Çünkü Boston'da tamirde.
It's not because I think you're too dumb.
Aptal olduğunu düşündüğüm için değil.
I just hope not to get my little accomplice of here, because it is based entirely on it.
Umarım ki suç ortağımı almazsınız. Tamamen ona bel bağlamış durumdayım.
And if at times it seems for a moment that we know, then it's even worse, because it is better not to know anything, than to live deceived.
Ve bazen bir an için de olsa hiçbir şey bilmeden yaşamak aldatıldığını öğrenmekten daha iyidir.
No, it's not because I think you're too old, it's because you are too old.
Hayır, yaşlı olduğunu düşündüğüm için değil, gerçekten yaşlı olduğun için.
Just because you don't accept something, Bryson, doesn't mean it's not true.
Bir şeyi kabul etmemen, onun yanlış olduğu anlamına gelmiyor, Bryson.
Being friends with- - And it's rare that I point this out, because I do not subscribe to the American ideal of feminine beauty.
Onlarla arkadaş olmak. Ve bunu ifade ettiğim çok nadirdir, çünkü Amerikan dişil güzellik ülküsüne katılmıyorum.
Just because you fuck your way into whatever you want with others guys, don't come here and try that slutty shit with me cause it's not gonna work.
Öbür adamlarla istediğini yapmanın bir yolunu buldun diye beni de onlardan sanma çünkü o orospu taktik işe yaramaz.
Because it's not making things go away.
Çünkü o şeyler öyle gitmez.
Thank you for sticking with me the last few years because I know it's not what you wanted, what you hoped for.
Son birkaç senedir arkamda olduğun için teşekkür ederim çünkü istediğin ya da umduğum şeyin bu olmadığını biliyorum.
When I get on you, it's not because I don't like you. I want you to be ready for that right there.
Seni zorladığım zaman, seni sevmediğim için değil hazır olmanı istediğim için.
We have discovered that by using emotional cues we can teach them primitive belief systems. Of course, it's only because they are not yet capable of higher logical thought.
Biz keşfettim duygusal ipuçlarını kullanarak Onlara ilkel inanç sistemlerini öğreteceğiz.
It does anger me, because you're a kid and it's not your job to take care of your mother.
Bu beni sinirlendiriyor çünkü sen bir çocuksun. Ve annene bakmak senin görevin değil.
I think it's because we're not actually part of the movie, he doesn't really know what to do with us.
Galiba filmin bir parçası olmadığımız için bize ne yapacağını bilmiyor.
So... sometimes... Just because you Can't see something doesn't mean it's not there.
- Eesi, bazen bir şeyi göremiyor olman var olmadığı anlamına gelmez.
You didn't tell me because you think it's just another thing I might not see, right?
Bana söylemedin çünkü göremeyeceğim başka bir şey olduğunu düşündün, di mi?
Two desks are not gonna fit in here. No, I promise I'll stay out of your way. But it's impossible because now I don't have room for...
iki masa buraya sığmayacak hayır, sana söz veriyorum senin yolunun dışında duracağım fakat bu imkansız şimdi şey için yerim kalmayacak
Keep in mind, it's not because I want to.
Aklında bulunsun, istediğim için değil.
not because it was Batman, it's because it felt like another world.
bunun nedeni Batman değildi, başka bir dünyada gibi hissettirmesiydi.
Because for me, it sounds like a common man's cribbing " ... not a Police man's statement.
Çünkü bana göre bir polis değil de sıradan bir adam konuşuyor gibi geliyor.
It's because I'm too fat. " Um, I attribute her not making that team to the psycho coach that she had, who was, um, giving her a lot of attitude about the way that she treated other kids on the team and chose not
Bana göre ekibe seçilmeme nedeni ise ona karşı tavır almış manyak koçuydu.
No, it's not, because I don't wanna play.
Hayır o yüzden değil, oynamak istemiyorum.
Actually, it's not because she deserved it and he didn't.
Aslında var, çünkü Gina hak etmişti ama çocuk hak etmedi.
I have a medical condition but it's not because of my parents.
Benim sağlık sorunum vardı ama bu ailemin hatası değil.
Sorry, it's just now I'm freaking out, because it turns out, like, I'm totally not good enough to be a music producer.
Pardon, şu an çıldırıyorum. Çünkü meğer müzik yapımcısı olmak için hiç yeterli değilmişim.
And, also, stop trying to be funny, because you're not funny. And it just adds to the awkwardness.
ve ayrıca komik olmaya çalışmayı bırak sen komik değilsin ve... bu sadece hikayeye berbatlık katmış.
Not because I care, but because it isn't a very good observation.
Umrumda olduğundan değil, ama bu güzel bir gözlem olmamış
Because when you are civilization's last hope, peace is not merely an ideal it is an obligation.
Çünkü medeniyetin son umudu sizseniz, barış yalnızca bir ideal değildir bir yükümlülüktür.
Because listen to this, it's not even 24 hours later and now his voice makes my skin crawl.
Çünkü bunu dinleyin, 24 saat sonra bile sesi tüylerimi diken diken ediyor.
If I'm not out in 1 0 minutes, it's because I won the place.
10 dakika sonra çıkmazsam bilin ki mekanı kazanmışımdır.
I truly feel that it would not be as iconic, because people would say, "it's just another car."
( BILL SHEA - GD KOLEKSİYONCUSU ) Çünkü insanlar "araba işte" deyip geçeceklerdi.
- I couldn't not come. - [Riggall] I think because "Back to the Future" represents something in people's hearts... It's something that represents a sense of ambition and a sense of wanting to be whatever you want to be.
"Geleceğe Dönüş" insanların kalbindeki bir şeyi temsil ettiği için bir tutkuyu, ne istersen onu olma hissini temsil ettiği için insanlar bu gösteriye geliyorlar.
Which is crazy, because if you saw the build on this girl, it's just not...
Ki bu çılgınlığın daniskası, çünkü onu görsen, o kızın vücudu...
But I feel like it's not healthy for either of us, if I just keep lending you money, you know, because you don't really have a clear path.
Ama sana borç para vermenin ikimiz için de sağlıklı olmadığını düşünüyorum çünkü daha yolunu bulamamışsın.
Uh, so, I think business has not accounted for them because, uh, it's only since the 1950s that we've really had this industrial expansion at such a rate that we started to see exponential growth
Endüstri haklı değil sanırım. Çünkü endüstriyel genişleme, üstel büyüme ve doğal kaynakların aşırı kullanımı sadece 50 li yıllardan itibaren başlamıştır.
I know it's not you. I know it's because his dad molested him.
- Babası küçükken taciz etti diye.
Because it's not.
Çünkü olmayacak.
That's not what the doctor said, you don't know what he said... because it was confidential conversation.
Doktor öyle demedi, ne dedi bilmiyorsun çünkü özel bir konuşmaydı.
I do. And it's not because it was pleasurable or whatnot.
Ve zevk verdiği için değil.
You're bored and angry because you know in your heart it's not what you want to do.
Ama sen sevmiyorsun. Canın sıkkın ve öfkelisin çünkü bunu sen de biliyorsun ki, o işi yapmak istemiyorsun.
That's because it's not for everybody, but if you want them endorsements, you know, you got to be endorsable, but, you know, you got to dress the part, talk the part, act like a chump.
- Herkese göre değildir. Onay istiyorsan, onaylanabilir olmalısın. Giyim, konuşma.
You sure it's not because you're still stuck on Steve?
Aklın hâlâ Steve'de olduğundan olmasın? Mazide kaldı.
But that's because they're afraid of the Pope, not because it's Fort Knox.
İyi korunduğundan değil, Pope'tan korktukları için.
Because it's not my job!
Çünkü bu benim işim değil!
Because it's an unfinished section and they told us not to go down there.
Çünküorası bitmemiş bir bölge ve oraya gitmememiz gerektiğini söylediler.
No, you're not, because it's just gonna prove that you're crazy and you're gonna lose everything.
Hayır, yapmayacaksın, çünkü bu senin deli olduğunu kanıtlıyor. ve her şeyini kaybedeceksin.
It's because he's man's best friend, not monkey's best friend.
İnsanın en iyi dostu ama maymunun değil ya.
You say it's not war but murder because it happens on Western streets.
Batı sokaklarında olduğu için buna savaş değil cinayet diyorsunuz.
Because it's not Alzheimer's.
Çünkü bu adamlar Alzheimer değil.
That's because it's not over.
Çünkü daha bitmedi.
Not that it won't be hard because it's gonna be fucking hard.
Zor olmayacak demeyeceğim, çünkü çok zor olacak.
because it's not true 18
because it's you 31
because it's true 90
because it's fun 25
because it's the right thing to do 30
because it's wrong 29
because it's the truth 44
because it's embarrassing 16
because it's 93
it's not fair 795
because it's you 31
because it's true 90
because it's fun 25
because it's the right thing to do 30
because it's wrong 29
because it's the truth 44
because it's embarrassing 16
because it's 93
it's not fair 795
it's not 5855
it's not that difficult 19
it's not bad 367
it's not your fault 1412
it's not that good 18
it's not funny 753
it's nothing 2788
it's not mine 359
it's not a big deal 561
it's nothing fancy 21
it's not that difficult 19
it's not bad 367
it's not your fault 1412
it's not that good 18
it's not funny 753
it's nothing 2788
it's not mine 359
it's not a big deal 561
it's nothing fancy 21