Beeping translate Turkish
1,452 parallel translation
- We got a pulse. - [Monitor beeping]
Nabız aldım.
[Pager beeping] Whether you like it or not, your job is to help that girl be a better doctor.
Bak, hoşuna gitsin ya da gitmesin, senin görevin o kızın iyi bir doktor olmasını sağlamak.
- [Bailey ] Good, then we're ready to... - [ monitor beeping]
İyi, o zaman artık...
- [Beeping] - He's spiking.
Kalp atışları hızlandı.
That's what that beeping sound was.
Demek bip sesinin sebebi buymuş.
# My phone is beeping, it's me boom boom # # He's back from 10 years doom and gloom #
# Telefonum bipliyor Bip-bum-bum ediyor # # 10 yıldır hayatımızda bum bum #
( metal detector beeping ) Step over here, sir.
Lütfen bu tarafa geçin, bayım.
[Phone Beeping] My supposed suicide was done to tie up loose ends. I put on a lot of weight anyway.
Ve intiharlar devam etti
[horn beeping] let's go!
- Şokta. Gidelim.
When you'd been beeping for just over an hour on the same spot, I figured something was wrong.
Sinyalin bir saattir aynı noktadan gelmesi üzerine, bir sorun olduğunu düşündüm.
- [Radio Beeping ] - [ Man] No luck at Lake Maluti.
- Maluti Gölü'nde sonuç alamadık.
- [Beeping] - He's still in the grass.
Hâlâ çimenlikte.
- You'll find it with this. - [Beeping]
Onu bununla bulursun.
Woman over radio : Good morning, Angelenos. - ( clock beeping )
Günaydın Andjelinos.
- ( beeping continues ) - Spence, would you get that?
Spens, kapatırmısın?
- Mr. Conrad, Mr. Archibald. - ( curtain remote beeping )
Bay Conrad, bay Arçibald.
If we concentrate our bait... ( beeping )
Eğer yemlerimizi konsantre edersek...
( CHANGE CLINKING, BEEPING )
Acele et.
Well, I ran the epithelials on the earring post, and... ( beeping )
Küpedeki deri hücrelerini inceledim.
It's beeping.
Ötmeye başladı.
[Machine beeping ] [ Man] Yeah, Miss Suarez, we looked at your resume, and unfortunately...
Evet, Bayan Suarez, özgeçmişinizi inceledik ve ne yazık ki...
- ( rapid beeping ) - They tagged him.
Üzerine izleyici koymuşlar.
- [Computer Beeping] - Hey, I got a hit off the Homeland Security database.
- Hey, İç Güvenlik veritabanında bir ipucuna rastladım.
- [Beeping] - I want you to tell me what to do.
- Ne yapmam gerektiğini söylemeni istiyorum.
- [electronic beeping] - Betty Suarez.
Betty Suarez.
( BEEPING ) Admiral! We're losing him!
Amiral, ölmek üzere.
- OK. Time check. - ( beeping )
Pekâlâ, zaman kontrolü.
( IMITATES BEEPING )
Kim o?
- [Beeping] - I don't...
- Ben...
- Yeah, something along those lines. - [Beeping]
- Evet bunlardan biri olabilir.
- This, uh, little device here... - [Phone Beeping]
- Bu, uh, buradaki küçük alet...
- His daughter. - [Cell Phone Beeping]
- Kızı.
( auto-dial beeping ) Hello, Christopher's Liquors?
Alo, Christopher'ın Likörleri mi?
- Check this out. - [Beeping]
- Şuna bir bak.
- I found a match. - [Beeping]
- Bir eşleşme buldum.
Andrew, look, I'm on my way back. But it's imperative that you... ( PHONE BATTERY BEEPING )
Andrew... şu anda yoldayım, ama bunu yapmak zorundasın...
( CELL PHONE beeping )
- Biliyorum.
- I mean, who wouldn't, right? - ( beeping )
Yani, kim istemez ki, değil mi?
... not when we have Mother. [BEEPING]
Bizim Anne'miz var?
[Laughing ] - [ Beeping] - Now!
Şimdi!
[Beeping] According to the N.S.A. Intercepts, this is the house they're to meet in.
NSA'nın verdiği bilgilere göre buluşma bu evde olacak.
[Pager beeping] - Damn it.
- Lanet olsun.
[Phone Beeping]
[Kapanma sesi]
( PHONE BEEPING ) - WOMAN :
- Merkez.
( ANSWERING MACHINE BEEPING )
Şu anda Amerika'nın geleceği için seçim kampanyasındayım. John Logue'yu aradınız.
( beeping ) - Yes?
- Evet.
[Electronic beeping] Betty Suarez!
Betty Suarez!
[Beeping] Okay.
Tamam.
[Beeping] You find anything?
Birşey buldun mu?
[Beeping] It's a match.
Eşleşme var.
[beeping]
Herşey yolunda, efendim.