English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Behaving

Behaving translate Turkish

1,242 parallel translation
YOU HAVE A KNACK FOR BEHAVING BADLY.
Kötü davranmak konusunda özel bir hünerin var.
He's behaving very strangely.
Çok tuhaf davranıyor.
She's behaving.
Terbiyeli davranıyor.
- You're behaving like a big kid.
Kocaman bir çocuk gibi davranıyorsun.
- You're behaving like an idiot. - Listen to me.
Aptal gibi davranmayı kes ve beni dinle!
Why don't you guys shake hands and stop behaving like children?
Neden el sıkışıp çocuk gibi davranmayı bırakmıyorsunuz.
Now... why exactly are you behaving in this extraordinary manner?
Şimdi... tam olarak neden böyle garip davranışlar sergiliyorsun?
well, he's behaving strangely.
Bir tuhaf davranıyordu.
"The mother... "... punished... "... her little boy who was not behaving. "
Annesi yaramazlık yapan oğlunu cezalandırdı.
- You're behaving like children.
- Çocuk gibi davranıyorsun.
You don't deserve it but we can't put off your tenth birthday until you start behaving sensibly, so from Mum you've got a nice cake and from me...
Bunu hak etmiyorsun ama iyi bir şekilde davranıncaya kadar 10. yaş gününü erteleyemezdik. Annenden güzel bir pasta ve benden de...
Let's start behaving'like that.
Artık buna göre davranmaya başlayalım.
Where do you get off behaving like that with women you don't even know?
Hiç tanımadığınız kadınlara böyle davranma hakkını size kim veriyor?
He must have had a reason for behaving like he did.
Böyle davranmasının bir sebebi olmalı.
But it isn't behaving like a typical parasite.
Ama tipik bir parazit gibi davranmıyor.
People behaving strangely, hearing sounds that aren't there.
Garip davranan insanlar, gaipten sesler duyanlar.
Because I'm behaving like the rest of the crew?
Mürettebatın geri kalanı gibi davranıyorum diye mi?
The corpus callosum connecting both sides of the brain is so active now that the hemispheres are behaving as one.
Beynin iki yarıküresini bağlayan corpus callosum... o kadar aktif ki, iki yarıküre de tekmiş gibi çalışıyor.
Well, that's how I'm behaving.
Ben bu şekilde davranıyorum.
I don't like the way they were behaving when I was in.
Ben içerdeykenki davranış biçimlerini beğenmedim.
Now you're behaving!
Şimdi hizaya geldin!
Do you realize how you're behaving with me right now?
Şu an bana nasıl davrandığının farkında mısın?
- It is behaving very badly.
- Çok kötü yapmışsınız.
Do you realize how childishly you're behaving?
Sen farkında mısın Ne kadar çocukça davranıyorsun?
Then he should be behaving very much better.
Öyleyse çok daha düzgün davranmalıydı, öyle değil mi?
She'll just have to start behaving like a Q.
Acilen bir Q gibi davranmaya başlaması lazım.
You're behaving haughtily because you've a girl with you?
Sen, yanında bir kız var diye kibirli davranıyorsun?
Richard, you're behaving like a baby.
- Çocuk gibi davranıyorsun. - Neden olmasın?
The men are behaving very well.
The men are behaving very well.
But I'm certainly not behaving out of the ordinary.
Ama ben kesinlikle sıra dışı davranmıyorum.
- I hope Jake's behaving himself.
- Umarım Jake rahat duruyordur.
How's Ritter behaving?
Ritter nasıl davranıyor?
You're behaving like a child, as if there are no consequences.
Çünkü çocukça davranıyorsun, sanki hiç gelişme yokmuş gibi.
Since Mrs. Hulme and I have returned home, Juliet's been behaving in a rather...
Bayan Hulme ile eve döndüğümüzden beri Juliet biraz rahatsız edici davranıyor.
I have not been behaving like myself lately.
Artık eskisi gibi davranamıyorum.
You've been behaving like a human.
Artık bir insan gibi davranıyorsun.
They think that I'm behaving erratically.
Kararsız davrandığımı düşünüyorlar.
All that unnecessary behaving.
Hepsi boşunaymış.
is my Terran friend behaving himself?
Dünyalı arkadaşım rahat duruyor mu?
Miles, you're behaving like a child.
Miles, çocuk gibi davranıyorsun.
I won't, the way she's behaving. GINGER :
- Böyle davranırsa eve almam.
But she forced me to, sir. She's been behaving rather strangely.
Beni o zorladı efendim, çok garip davranıyordu.
In effect, Carlo returned several times to the countess,... behaving always like a client,... wanting to fuck the slut Michelle, the crap, that did not happen... with his wife Elena.
Aslında Guido Kontes Franka'yı iyi tanıyormuş. Ve sık sık ziyaret ediyormuş. Amacı karısına yani bana yapamadıklarını fahişelere yapabilmekmiş.
Sister is behaving oddly to me.
Ablam bana tuhaf davranıyor.
The Caretaker's been behaving strangely for the past several months- - abducting people, increasing the power supply.
Bakıcı, son bir kaç aydır enerji ikmalini arttırarak tuhaf davranmaya başladı.
A specter used to frighten children into behaving.
Çocukları hizaya getirmek için anlatılan bir masal.
Are you behaving yourself?
Uslu duruyor musun?
Now why can't you start behaving like a normal king? !
Neden normal bir kral gibi davranamıyorsun?
" His horse has been behaving all right,
" Onun atı gayet sakin ve uyumlu,
And I was behaving responsibly.
Ben de sorumluluk sahibi olmalıyım.
Lilith and I are capable of behaving as adults and even enjoying spending some time together from time to time.
- Peki nasıl? - Bak, dinle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]