Behaviour translate Turkish

- to keep an eye out for suspicious behaviour.

etraftaki herhangi bir şüpheli harekete karşı, dikkatli olmaya çağırıyorum.

OK, maybe don't pass that message along, but just know in your heart, his behaviour is unacceptable.

Pekala, belki de o mesajı iletmemelisin. ama içtenlikle bilmelisin ki, bu davranış kabul edilemez.

i hope you don't mind me asking, but sam's alternative behaviour. How far did it go?

Sorması ayıp olmasın ama Sam'in bu farklı davranışları nereye varıyordu?

Behaviour moifbs, medication, worst case scenario, electro con vuflsive therapy.

Davranış değişikliği, ilaç tedavisi. En kötü ihtimalle elektro şok tedavisi.

I predicated his behaviour based on a set of outmoded preconceptions.

Davranışının, bir dizi demode önyargıya bağlı olduğunu belirledim.

If I was conducting an objective experiment on my father, observing his behaviour, - I'd have to conclude that he loves me.

Babamın üstünde, davranışını inceleyerek... tarafsız bir gözlem yapsaydım... beni sevdiğiyle sonuçlanırdı.

Okay, the normal behaviour parameters for the game are set.

Peki, oyun için normal davranış parametreleri ayarlandı.

Gets expelled from Berkeley after a semester for disruptive behaviour then falls straight off the grid.

Bozucu hareketlerinden dolayı Berkeley'den atılmış sonra yüzünü gören cennetlik.

I do not encourage her behaviour, Dr Harrison.

Davranışı konusunda onu cesaretlendirmiyorum Dr. Harrison.

The immense power of the ocean allows it to shape the appearance and behaviour of the entire planet and everything living on it.

Okyanusun bu muhteşem gücü dünyamız ve üzerinde yaşayan her şeyin görünüm ve davranışlarının şekillenmesine izin verir.

The demand to build more powerful and efficient steam engines in turn created an urgent need to understand and predict the behaviour of water and steam at high temperatures and pressures.

Daha güçlü ve daha etkili buhar makineleri yapma talebi su ve buharin yüksek sicaklik ve basinç altindaki davranisini anlama ve öngörme ihtiyaci yarAtti.

And those equations are capable of predicting the behaviour of steam with incredible accuracy.

Ve bu denklemler, buharin davranisini müthis bir dogrulukla öngörecek kapasiteye sahipti.

What's unique about it is that it features a new quantity called the wave function which Schroedinger claimed completely described the behaviour of the sub-atomic world.

Böylesine essiz olmasinin nedeni Schrödinger'in atom alti dünyanin davranislarini tamamen açikladigini iddia ettigi dalga fonksiyonu denen yeni niceligi karakterize etmesidir.

Heisenberg and his mentor the brilliant physicist Max Born could accurately predict atomic behaviour.

Heisenberg ve parlak bir fizikçi olan akil hocasi Max Born atom davranisini tam olarak öngördüler.

Worse than insisting on the reality of something people could not see, to base physics on atoms, meant to base it on things who's behaviour was to complex to predict.

İnsanların göremediği bir şeylerin gerçekliğinde ısrar etmekten daha kötüsü, fizikte atomları dayanak almak, yani davranışları öngörü yapmak için çok karmaşık olan bir şeyleri temel almaktı.

What extraordinary behaviour.

Ne acayip davranış.

that all human behaviour was exactly like that involved in the hostile, competitive world of the nuclear stand-off.

Insanlar da durmaksızın birbirini gözetler ve izler.

A self-interested model of human behaviour, that had been developed in the Cold War to make the mathematical equations work, had now been adopted by these economists as a fundamental truth about the reality of all human social interaction.

Ve soğuk savaş yıllarında matematiksel denklemler için tasarlanan teori Şimdi bu ekonomistler tarafından Insan ilişkilerinin gerçek görüntüsü olarak alındı.

Instead, American psychiatry created a new set of measurable categories that were only based on the surface behaviour of human beings

Yerine, Amerikan psikiyatrisi Yalnızca yüzeysel insan davranışlarında geçerli, Birtakım yeni ölçülebilir kategori yarattı.

They used them to identify what was aberrant or abnormal in their behaviour and feelings.

Içlerinde sapkın veya normal dışı şeylerin olup olmadığını görmek için

But by definition, this also set up a powerful model for them of what were the normal behaviour and feelings to which they should aspire.

Fakat tanımı gereği bu güçlü model Ayrıca Normal ve ilham alınacak olan davranışların ne olduğunu da gösterdi onlara

Instead, they now used the checklist to monitor their feelings and police their own behaviour.

Bunun yerine check listler vardı Kendinizi izleyebileceğiniz ve kendi davranışlarınızın polisi olabileceğiniz.

The approach we brought to the Pentagon was one based on rational behaviour.

Pentagon'a getirilen yaklaşım, Tutarlı davranışlardan geliyordu.

That might require some bad behaviour.

Bu dediğin kötü muamele gerektirebilir.

It is four counts of indecent exposure, two counts of lewd, lascivious behaviour, and one count of pure jealousy.

Dört ayrı uygunsuz teşhir iki ahlak dışı hareket ve de bir kıskançlık vakası var.

Listen, about my behaviour earlier...

Dinle, daha önceki davranışım için...

Due to Stan's exemplary behaviour, the parole board has agreed to meet with him today.

Stan'in örnek davranışlarına istinaden tahliye meclisi, onunla görüşmeyi kabul etti.

Now, my behaviour towards you is inexcusable, I know that.

Size karşı davranışım affedilemez, biliyorum.

That's when it all began - the strange behaviour, the weird ideas about life, about death.

Herşey o zaman başladı - tuhaf davranışlar, yaşam hakkında karamsar fikirler, ölüm hakkında.

I must say I was rather shocked by your behaviour.

İtiraf etmeliyim ki davranışların beni çok şaşırttı.

"and inconsiderate behaviour."

" özür dilemek için yazmam gerektiğini düşündüm.

Her behaviour was strange, but did I really want it to change?

Davranışı çok tuhaftı ama bu durumun değişmesini gerçekten istiyor muydum?

Their behaviour rose suspicions of what would occur the next days.

Davranışları, ileride olacaklar hakkında şüphe uyandırıyordu.

The geyser? - From your daughter's behaviour!

- Senin kızının davranışlarından!

My older sister has 10 rules about boy behaviour, and nine of them involve boys forgetting things they should never forget, like dinner dates.

Ablamın erkek davranışlarıyla ilgili 10 kuralı vardır. Bunların dokuzu, unutmamaları gereken şeyleri unutmalarıyla ilgilidir. Örneğin yemek randevuları.

Her central thesis of childish sexual abuse is both the cause and an excuse for deceit for adult behaviour, is both insulting and dangerous to those myriad women who have suffered at the hands of predatory men.

"Ana fikri olan çocukluktaki cinsel taciz yetişkin davranışlarına sebep oluyor. Hem de bahane." "Bu, yağmacı erkeklerin elinde acı çeken sayısız kadın için hem hakaret hem de tehlikeli."

I want to apologise for my behaviour last week in Captain Wyms'office.

Komiser Wyms'in yanındaki davranışım için özür dilerim.

France is responsible for so much of your personal behaviour.

Kişisel davranışlarının pek çoğunun sorumlusu Fransa.

It doesn't warrant that kind of behaviour.

Bu davranışını haklı çıkarmaz.

These great men can be very strange and sudden in their behaviour.

Bu büyük adamlar çok garip olabiliyorlar, ve beklenmedik davranışları oluyor.

And the facts, as we so often see in various publications, show that the system of values shared by women is different from ours, and allows behaviour which could easily fall within the defintion of the term... "whore"... Well said.

Ve gerçekler, çok sık olarak farklı biçimlerde gördüğümüz şekliyle,... kadınlarca paylaşılan erdem sisteminin bizimkinden farklı olduğunu gösteriyor,... ve davranışın fahişe terimi tanımının içine girmesine olanak tanıyor...

they bawl us all the time for bad behaviour, even though we have no influence

... bize her zaman... kötü tavır için bağırırlar,... kahrolası bir hormon tarafından kontrol

I've had enough of your childish behaviour.

Çocukça tavırlarından bıktım artık.

It was easier to have a single dumb behaviour when you knew Sophie was waiting for you.

Sophie'nin seni beklediğini bildiğin için rahatça ipini koparmış gibi davranabiliyordun.

It helped us to learn a lot about the reproductive behaviour of the dinosaurs

Bu keşif bize titanosaur'ların üreme davranışları hakkında çok şey öğretti.

In dinosaurs, this caring behaviour evolve enough to remind us of birds.

Dinozorların bu davranışları, bizlere kuşları hatırlatacak kadar evrildi.

- I have not come seeking reconciliation, or some deeper understanding of your contemptible behaviour in my formative years.

- Barışmak için... Ya da gelişme çağımdaki rezil davranışlarını anladığımı söylemek için gelmedim.

I want no rowdy behaviour at the wedding. Got that?

Düğünde taşkınlık istemiyorum ona göre.

I don't think that's behaviour befitting the acting President of the United States.

Böylesi bir davranışın, faal ABD Başkanı'na yakıştığını düşünmüyorum.

- Suspicious behaviour?

Şüpheli hareket mi?

We can't keep the CIA out of it. Best behaviour, everyone.

En iyi tavrınızı takının.