English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Belada

Belada translate Turkish

5,951 parallel translation
I'm in trouble.
Başım belada.
She probably told you she was in trouble.
Büyük ihtimalle sana başının belada olduğunu söylemiştir.
You're in so much trouble.
Başın büyük belada.
- I'm in trouble.
- Başım belada.
- She's in trouble.
- Onun da başı belada.
- Can't even get that right, huh?
Başım belada.
When i didn't hear from you, I thought you might be in trouble.
Senden haber alamayınca başın belada diye düşündüm.
Is she in trouble?
Başı belada mı?
Am I in trouble?
- Başım belada mı?
- Are you in trouble?
- Başınız belada mı?
You're in big trouble.
Başın büyük belada.
Ha! If that was your best shot... Then we might be in big trouble.
En iyi vuruşun buysa başımız büyük belada demektir.
Is in trouble, doll?
Başın belada mı, tatlım?
Do you deal with anyone who could be trouble?
Başı belada olan birisiyle iş yaptın mı?
I've got a pretty good reaction time, so you guys are in trouble.
Epey iyi bir tepki sürem var. Bu yüzden beyler başınız belada.
And, oh, having a little trouble.
Başı biraz belada.
It's okay, I know you're in trouble.
Sorun yok, başının belada olduğunu biliyorum.
You're in trouble, lady.
Başın belada, bayan.
- If there was a loud bang, we'd all be in big trouble.
Eğer bir patlama olursa, başımız belada demektir.
This is Delta Five, we're in deep shit!
Delta Beş konuşuyor, başımız belada!
The fact remains that Martin Odum is troubled.
Martin Odum'un başının belada olduğu gerçeği değişmedi.
Where are you and are you in trouble?
Neredesin sen? Başın belada mı?
Listen! The Doctor thinks we might be in trouble, he thinks they might be close.
Doktor başımızın belada olabileceğini düşünüyor, yakında olabilirlermiş.
Oh, that means we can't get in trouble, right?
Bu, başımızın belada olmadığı anlamına geliyor değil mi?
- She's in trouble down there.
- Orada başı belada.
Charlie's in trouble.
Charlie'nin başı belada demektir.
Mike's in trouble and needs our help.
Mike'ın başı belada ve bize ihtiyacı var.
Your agent is in some serious trouble.
Kıyamet gibiydi. - Ajanının başı fena halde belada.
How much trouble do you think Martin's in? Not a little.
- Martin'nin başı ne kadar belada sence?
My friends are in trouble.
Arkadaşlarımın başı belada.
He's in trouble.
Başı belada.
Ami-chan is in trouble!
Ami-chan'ın başı belada!
I-I'm always in trouble.
Benim başım hep belada.
I want you to know that you're not in trouble, okay? Duh!
-... başının belada olmadığını bilmeni istiyorum, tamam mı?
Go find Bum-Ju. Tell him we're in trouble.
Gidip Mi-Bum'u bul ve başımızın belada olduğunu söyle.
Boss is in trouble!
Patronun başı belada.
- He's not in any kind of trouble.
Başı belada değil.
- You have any idea how much trouble you're in?
- Başın ne kadar belada farkında mısın?
Now, my daughter's in trouble, and I need to find the person that can help her... someone you branded.
Kızımın başı belada ve ona yardım edebilecek kişiyi bulmam gerek. - Damgaladığın biri.
I'm in a real pickle.
Başım belada.
Janine Riley is in a lot of trouble.
Janine Riley'nin başı büyük belada.
Besides... no!
Üstelik... Olamaz! Başımız belada!
I'm in trouble, and I can't let the club find me.
Başım belada ve kulübün beni daha bulmasına izin veremem.
Did he say anything that would indicate he was in trouble?
Başının belada olduğuna dair bir şey söyledi mi?
Looks like he's in trouble.
Başı belada gibi.
We're in trouble.
Başımız belada.
It is more than that.
Tek bildiğin, başı belada olan küçük bir kız olduğuydu ve büyük olasılıkla da ailenden kalan tek kişiydi!
Is she in trouble?
Başı belada mıymış?
Jinora's in trouble!
Jinora'nın başı belada!
- Guess I'm in real trouble now.
- Sanırım şimdi başım gerçekten belada.
Are you in over your head?
Başın belada mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]