Belize translate Turkish
247 parallel translation
He was running Thompsons by the thousands down there to Belize.
Belize'den binlerce Thompson kaçırdı.
Speaking of which, Steve and Andrew just got back from Belize.
Tatil lafı açılmışken, Steve ve Andrew Belize'den dönmüşler.
In Belize, to be exact.
Tam olarak Belize'de.
Flight 811 to Miami, Belize and Panama... is in its final boarding process. Passengers should be aboard.
811 sefer sayılı Panama uçağı uçağın yolcularının giriş kapısına gelmesi rica olunur.
Belize.
- Belease.
Belize. It's a small country in Central America on the Atlantic side.
Orası Orta Amerika'da küçük bir yer, Okyanus kıyısında.
I know where Belize is.
- Yerini biliyorum.
You know, we could be in Belize this time tomorrow.
Biliyorsun, yarın bu saatte Belize'de olabiliriz.
Did he mention Belize?
Belize'den söz etti mi?
- Anything from Belize?
Belize'den bir şey çıktı mı?
- We have a Code One in Belize.
- Belize'de bir Kod 1 olayı var.
Because it's exactly like the one found in 1971 in Belize..... by my grandfather.
Çünkü bu 1971'de Belize'de bulunanın aynısı,..... dedem bulmuştu.
I could name a dozen crystal skulls from around the world,..... but the skull that Nick discovered in Belize was unique.
Dünya üzerinde bulunmuş en az bir düzine kristal kafatası sayabilirim,..... fakat Nick'in Belize'de bulduğu gerçekten sıradışıydı.
It's identical to the one Nick found in Belize.
Nick'in Belize'de bulduğuyla aynı.
.. the lost pyramids of Belize, the Ballard skull. That's the answer.
.. Belize'nin kayıp piramitleri, Ballard Kafatası.
Friends of mine want to ask you about the skull you found in Belize.
Arkadaşlarım sana, senin Belize'de bulduğun kafatası hakkında sorular soracak.
Identical to the one you found in Belize.
Senin Belize'de bulduğunun aynısı.
It's exactly the same as the one I found in Belize.
Bu kesinlikle benim Belize'de bulduğumla aynı.
- You mean Belize?
- Yani Belize'de mi?
And suddenly I found myself back again under the temple in Belize.
Ve bir anda kendimi Belize'deki tapınakta buldum.
And he's from Belize.
Kendisi Beliz'li. Lütfen yani.
Belize of Ethiopia says 10.
Ethiopia Emiri 10 veriyor.
Belize wants her for 40.
Emir 40 veriyor.
Belize takes me to 80. I've got 80 over here.
Emir 80 veriyor. 80 verildi.
I've got one-ten over here, Belize.
Emir, 110 veriyor.
One-ten, Belize.
110, Emir.
One hundred, Belize.
Yüzü aştık, Emir.
- Running off to Belize. - What?
- Belize'yede kaçıyordum.
- I'd never been to Belize.
- Belize'ye hiç gitmemiştim.
She bought a one-way ticket to Belize.
Belize'ye bir bilet almış.
Belize? - What?
Belize mesela?
Have you forgotten about Belize or were you just bullshitting? No.
Belize hakkında söylediklerin doğru muydu, yoksa öylesine uydurdun mu?
He can stay there until we're ready to leave for Belize.
Belize'e gidene kadar hazırlanırken, Joonas orada kalır.
In Belize, as soon as this deal is completed.
Belize'i düşünüyorum. Yakında gidiyoruz buralardan.
It's a deal, a sure thing.
Aklımdaki tek şey Belize!
Then by bike to Sweden and tickets to Belize from there.
Yarın anlaşma tamam. Sonra önce İsveç, sonra da Belize. Biletler ayrıldı.
Belize, Maui,
Belize, Maui,
I'm on the next flight to Belize.
Bir sonraki uçakta Belize'de olmalıyım.
Belize.
Belize'den.
- I'm planning on asking her to go to Belize with me next weekend.
- Ona gelecek hafta Belize'ye gitmeyi teklif edeceğim.
Oh! Belize-imo.
- Belizzimo.
You'd better Belize it.
- İnansan iyi olur.
I know this is coming out of the blue, but how would you like to go away with me next weekend to Belize?
Bu teklif biraz ani oldu ama gelecek hafta sonu benimle Belize'ye gelmek ister miydin?
I know about the trip to Belize. I'm sorry.
Belizo gezisinden haberim var.
Well, turns out I'm not going to Belize after all.
Galiba Belize'ye gitmiyoruz.
- Yes. - Frasier, about Belize...
Frasier, Belize konusunda...
If we're going to Belize, I've got some shopping to do. FRASIER :
Eğer Belize'ye gideceksek alış veriş yapmam gerek.
Belize.
Belize.
- Belize.
- Belize.
Belize.
Emir.
Belize.
- Nasıl? Belize.