English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Belkin

Belkin translate Turkish

32 parallel translation
Hi, Mr. Belkin, I'm Kostya, Gromov's son, from Tula.
Merhaba Bay Belkin, benim adım Kostya, Tulalı Gromov'un oğluyum.
- Mr.Belkin, the tea's ready.
- Bay Belkin, çay hazır.
Belkin Valentin Edgarovich.
Belkin Valentin Edgarovich.
Belkin Fedya.
Belkin Fedya.
- Fedya Belkin.
- Fedya Belkin.
Meet Fedya Belkin.
Karşınızda Fedya Belkin.
My regards to Belkin.
Belkin'e selam söyleyin.
Yes, Belkin speaking.
- Evet, ben Belkin.
Mr.Belkin, we've transferred the money.
Bay Belkin, para transferini gerçekleştirdik.
You look just like Martin Belkin.
Tıpkı Martin Belkin'e benzemişsin.
You promised to get Belkin's lD in exchange for $ 1 million.
Belkin'in kimliğini 1 milyon $ karşılığı getirmeyi kabul ettin.
He was using the name Martin Belkin.
Martin Belkin adını kullanıyormuş.
- The photographer, Martin Belkin.
- Fotoğrafçı, Martin Belkin.
- Martin Belkin?
- Martin Belkin?
I need a check on a Belkin.
Belkin için onay istiyorum.
- Clear on Belkin.
- Belkin tamam.
- Senator, I'd like you to meet Martin Belkin.
- Senatör, size Martin Belkin'i takdim ederim.
Yeah, you got bird-watching with Morey, darts with Andrew, and Glenn Belkin wanted to have coffee with you.
Morey'yle kuş gözlemi,.. ... Andrew'la dart. Glenn Belkin de seninle kahve içmek istedi.
Mr. Belkin!
Bay Belkin!
He'll get our mom a visa... this Belkin... If Amal cooperates? Yeah.
Şu Belkin, Amal işbirliği yaparsa annemize vize çıkaracak mı?
Belkin knows that your bosses are potentially dangerous.
Belkin, patronunun tehlikeli birisi olduğunu biliyor.
Belkin won't budge ; I already went to him.
Belkin kılını kıpırdatmaz, onunla konuştum bile.
Then Belkin will get you a visa.
O zaman Belkin sana vize çıkarır.
I was always up in mount hood, snowboarding and skiing.
UZMAN MISHA PEMBLE-BELKIN... hep Hood dağına çıkar, kayak ve snowboard yapardım.
And Pemble-Belkin?
- Gerber, Oregon'dan çıkma.
I don't know about Pemble-Belkin.
- Peki ya Pemble-Belkin? Onu bilmiyorum.
Hey, Belkin, I want those... on my desk.
- Belkin! Şu dosyaları masamda istiyorum!
We're good, Belkin.
Kimseyi riske atmayı istemiyorum... Sorun yok Belkin.
Come on, Belkin, let's let the ladies chat for a few minutes.
Hadi Belkin. Bırakalım da hanımlar birkaç dakika sohbet etsin.
Look, that's Tom Belkin.
Bak, şu adamın adı Tom Belkin.
- What's up Belkin?
- Ne haber Belkin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]