Bellend translate Turkish
9 parallel translation
He's a bellend.
Göt kafanın biri o.
Now swap with this bellend, if you think you can manage it.
Şimdi, eğer idare edebilecekse bu lavukla takımını değiştir.
What do you think they are, rugby posts, you bellend?
O direkleri ragbi kalesi mi sandın gerzek?
Mr Barber, could you tell Mr Church that he's a total bellend?
Bay Barber, Bay Church'e tam bir hödük olduğunu söyler misiniz?
A bellend?
Şerefsizin teki mi?
You bellend!
Sik kafalı.
Playing the guitar badly, wearing beads, talking about one love, pretending you're friends with Central American villagers, who, by the way, despise you, before heading to your parents'five-bedroom house in Surrey, doesn't make you a spiritual person, it makes you a bellend.
Beceriksizce gitar çalmak, boncuk takmak hayatının aşkı hakkında konuşmak seni küçümseyen Orta Amerika yerlileriyle arkadaş olduğunu söylemek, ailenin Surrey'deki 5 yatak odalı evine gitmek seni duygusal bir insan yapmaz.
A real bellend, apparently.
Tam bir ahmakmış, belli ki.
Who's that bellend?
Bu sik kafalı da kim?