English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Belly

Belly translate Turkish

4,601 parallel translation
18 months later, nature boys go belly-up, can't pay their taxes.
19 ay sonra doğal şirket battı vergiyi bile ödeyemediler.
My love for her was a physical ache in the pit of my belly that I never wanted to be free from.
Ona olan aşkım, karnımda hiç kurtulmak istemediğim bir ağrıydı.
Like Gus with his belly button.
Göbek delikli Gus gibi.
Come on, you belly has grown.
Hadi hızlan!
I'll keep you safe in my belly, cow juice.
Seni midemde koruyacağım inek suyu.
More room in my belly for beer.
Biraya daha fazla yer kalacak desene.
Missed that belly of yours.
Göbeğini bile özledim.
Algae in his lungs, gin in his belly.
Ciğerlerinde yosun, midesinde alkol var.
I want you, son, up here, on your belly, hands in front.
Evlat, buraya gelip, yüzükoyun uzanmanı istiyorum, ellerin önde olsun.
Flip it over and slice open its belly!
Ters çevirin ve göbeğini kesip açın!
A belly button ring.
- Göbek yüzüğü.
Belly button ring.
- Göbek yüzüğü.
So when you were still in your mama's belly, we sold our company, left our old friends, and moved here to Northern California.
Siz daha annenizin karnındayken biz şirketimizi sattık, eski arkadaşlarımızı bıraktık ve buraya, Kuzey Kaliforniya'ya taşındık.
I will forget my belly.
Acımı unutturur.
Or how about first we open up that belly?
Yoksa ilk önce karnında bir delik mi açsak?
Belly up!
Karnını görelim!
It's only fair I get inside your belly.
Bu durumda, karnının içine giriyor olmam oldukça adil.
You put the life in your belly and you live.
Midene hayatın kendisi girer ve hayatta kalırsın.
Not one of them has any fire in the belly.
Hiçbir öğrencide yeterince tutku yok.
The belly rules the mind.
Midem aklıma hükmediyor. *
No, her mind rules your belly.
Hayır, aklın midene hükmediyor.
And there's the belly.
ve göbeği.
My God, do you see the belly?
Aman tanrım, göbeğini görüyor musun?
I think about your belly getting bigger.
Karnının büyüdüğünü hayal ediyorum.
He's got this big belly.
- Kocaman bir göbeği var.
I think that my ex, all he wanted was for me to accept his belly and all his quirks. Yeah.
Evet.
Raging all night about his head and his belly.
Bütün gece başıyla midesinden şikayet edip durdu.
But her belly looks like she's six months pregnant already!
Ama eşinin göbeği daha şimdiden altı aylık hamile gibi!
Nor of the child she carries in her belly now?
Şu anda karnındaki bebekten peki?
You may not always have full belly or warm cloak, but while I draw breath you have freedom to speak your heart.
Her daim sırtında sıcak paltoyla karnın tok olmayabilir ama ben yaşadığım sürece gönlünden geçeni dile getirmekte özgürsün.
My belly was empty of laughter.
Karnımda neşeden eser yoktu.
See, I heard Belly retired and his replacement's disappointing.
Belly'nin emekliye ayrıldığını ve yerine gelen adamın işe yaramadığını duydum.
I have airplane belly.
Uçak yolculuğundan midem şişti.
Belly made sure of it.
Belly bundan emindi.
Your belly button.
Bu da göbek deliğin.
And look, St Peter thrusting a bayonet into the belly of a German coal miner.
Ve bakın, Aziz Peter Alman bir maden işçisini karnına süngüsünü geçiriyor.
She took my hand and she put it on her belly.
Elimi aldı ve karnına koydu.
Strangers groping my belly.
"Kim" demedin?
We'll be belly buddies!
Göbek kardeşi olacağız!
No one offers me a seat on the bus. No one touches my belly.
Kimse otobüste yer vermiyor Kimse göbeğime dokunmuyor.
Okay, I feel betrayed by my belly buddy.
Peki, göbek dostum tarafından ihanete uğramış gibi hissediyorum.
I mean, this could totally be a fake belly full of drugs.
Belim sahte olup tamamen uyuşturucuyla dolu olabilirdi.
Don't look at my belly.
Vücuduma bakma.
Put some food in your belly.
Biraz da yemek yeriz.
I stopped by the Big Belly Burger.
Big Belly Burger'a uğradım.
- No! Or do they sit at home, comfortable, with a full belly while you scrape to find enough to put shoes on your children's feet!
Yoksa siz çocuklarınıza ayakkabı alacak parayı kazanmak için çalışırken, onlar karınları tok sırtları pek şekilde evlerinde mi oturuyorlar?
Your belly.
Karnını.
Dick Roman went down, his company belly up and I figured, hey, it's all good.
Sonra Dick Roman yok oldu, şirketi battı ve her şey yolunda girmişti, ben iyiydim.
So, guys, this morning I found some red lint in my belly button.
Pekala. Bu sabah göbek deliğimde kırmızı iplik buldum.
My belly.
- Karnım.
Where's your belly button?
Hanimiş göbek deliğin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]