Bertrand translate Turkish
358 parallel translation
Bertrand, Guillaume, why don't you stop him?
Bertrand, Guillaume, neden durdurmuyorsunuz onu? İmkansız.
Then it's for Dr. Bertrand's eyes only.
O zaman bu sadece Doktor Bernard'ın gözleri için.
- Isn't this Dr. Bertrand's bag?
- Bu Dr. Bertrand'ın çantası değil mi?
Dr. Bertrand... honest people should do their part to stop the guilty.
Dr. Bertrand dürüst insanlar suçluyu durdurmak için görevlerini yerine getirmeli.
This is Jean de Metz and Bertrand de Poulengy came with me to guard me.
Jean de Metz ile Bertrand de Poulengy beni korumak için geldiler.
Are you familiar with Bertrand's essay? It's particularly relevant for women protesting bourgeois decadence.
Demokraside kadınların da sorumluluğu olduğunu kabul edersiniz herhalde.
He's a professor at Bertrand College.
Bertrand Üniversitesi'nde profesör.
Do you know Bertrand's, behind the Opera?
Operanın arka sokağın da ki Bertrand'ın yerini bilir misin? - Hayır
The money good at Bertrand's?
Bertrand'ın yeri iyi çalışıyor muydu?
When the client comes to Bertrand's, he's looking for a certain ambiance, a certain style.
Bertrand'ın, müşterileri kalitelidir... Onun için orada çalışanların da belli bir stili olması gerekir.
When you work at a respected cafe like Bertrand's, you hold your tray with your left hand, like so, slightly titled towards the back.
Bertrand's gibi saygın bir kafe'de çalışıyorsan... tepsi tutmayı öğreneceksiniz sol elin usta olacak... Tepsi burada sabit kalacak.
At the local joint, okay, but at Bertrand's... That's why I'm going to scram!
O yüzdenBertrand şu anda... beni çok arıyordur!
No, Bertrand, really, don't dazzle people!
Hayır, Bertrand, gerçekten, insanları şaşkına çevirme!
The good Lord didn't exactly favour you, my poor Bertrand!
Tanrı seni ödüllendirmedi, zavallı Bertrand!
Bertrand.
Bertrand.
Bertrand could squeeze in with us.
Bertrand aramıza sıkışabilir.
- Bertrand can make tables move.
- Bertrand masaları yerinden oynatabiliyor.
Bertrand, is that really true?
- Bertrand, bu gerçekten doğru mu?
Bertrand, you're pushing.
Bertrand, sen itiyorsun.
Bertrand, you're so crude!
Bertrand, çok adisin!
- Some more tea, Bertrand?
- Biraz daha çay alır mısın Bertrand?
Hold on, Bertrand.
Dur bakalım Bertrand.
Bertrand's the best friend I've ever had.
Bertrand, sahip olduğum en iyi arkadaşım.
Bertrand's a great guy, but I have very set ideas.
Bertrand harika biri ama benim de değişmez görüşlerim var.
Bertrand I can see.
Bertrand'ı anlayabiliyorum.
Bertrand, don't you think she's a bit pushy?
Bertrand, onun biraz saldırgan olduğunu düşünmüyor musun?
- Bertrand, let me.
- Bertrand, izin ver.
Bertrand?
Bertrand?
Got a second, Bertrand?
Vaktin var mı Bertrand?
Please, Bertrand.
Lütfen Bertrand.
It's Bertrand.
Benim Bertrand.
Bye, Bertrand.
Hoşça kal Bertrand.
Bertram, Robert...
- Nazik olun! Bertrand!
Mr. Bertrand, our theatre manager.
Mösyö Bertrand, tiyatro yöneticimiz.
Bertrand should have a bar in his theatre...
Bertrand buraya bir bar açmalı...
Bertrand!
- Bertrand!
No, not Bertrand.
- Hayır, Bertrand değilim.
Bertrand, threaten me with your gun.
Bertrand, silahınla beni tehdit et.
Come here, Bertrand.
Bertrand, buraya gel.
Give me a light.
Bertrand, puromu yak.
Where's Bertrand?
- Bertrand nerede?
Where are you?
- Bertrand, neredesin?
Call inspector Bertrand.
Müfettiş Bertrand'ı çağırın!
Shut up, Bertrand!
Yeter, Bertrand!
Bertrand's and my room is right next to yours.
Bize tahsis ettiğiniz oda sizinkine bitişik.
Bertrand... will install an alarm button.
Bertrand, masanızın altına ufak bir elektrik anahtarı yerleştirecek.
A long wire will connect the button to a red bulb that Bertrand will set up in our room.
Elektrik anahtarı, kabloyla kırmızı bir lambaya bağlı olacak. Bertrand, lambayı bizim odamıza asacak.
Mr. Barnier, let me call you Bertrand.
- Evet? - Size, Bertrand dememe izin verin.
Good-bye, Bertrand.
Görüşmek üzere, Bertrand.
My dear Bertrand.
Bertrand, dostum.
- Bertrand.
Bertrand.