Bethany translate Turkish

Well, I heard he went to Bethany. Why?

Bethany'ye gittiğini duydum.

Bethany.

Bethany mi?

I went to Bethany where I was told he had gone.

Onun peşinden Bethany'ye gittim.

- at Bethany, the village where Mary and her sister were living... "

- Meryem ve kız kardeşinin yaşadığı Bethany'de...

Lazarus is dead in Bethany.

Lazarus Beytanya'da ölmüş.

Let us go to Bethany.

Beytanya'ya gidiyoruz.

- I'll try not to, Aunt Bethany.

- İtmemeye çalışırım Bethany Teyze.

Hey, Gris, me and Bethany figured out the perfect gift for you.

Gris, ben ve Bethany senin için harika bir hediye bulduk.

Damn it, Bethany, he guessed it.

Kahretsin Bethany, farkına vardı.

Oh, Aunt Bethany, you know you shouldn't have done that.

Bethany Teyze, bunu yapmamalıydın.

Jesus, did the room clear out, Bethany?

Tanrım, herkes odadan kaçtı mı ki Bethany?

Aunt Bethany, why don't you go with Francis and Cathrine into the living room...

Bethany Teyze, neden Francis ve Cathrine'le oturma odasına gidip...

Before we begin, since this is Aunt Bethany's 80th Christmas I think she should lead us in the saying of grace.

Başlamadan önce, bu Bethany Teyze'nin 80. Noel'i olduğu için..... bence şükran duasını o okumalı.

Aunt Bethany?

Bethany Teyze?

"And he left them and went out of the city into Bethany and he lodged there"?

"Ve onları terk edip Bethany'e taşındı, ve orada yaşadı" mı?

He's the gentleman showing Bethany Van Pelt the photographs.

Şurada Bethany Van Polt'le konuşan yaşlıca beyefendi.

Oh, yeah, the Junior League head brought up the subject of a hooker who was dismembered and scattered in a warehouse?

Ayrıca konuyu açan oydu. Demek o konuyu açtı. Küçükler liginin başkanı Bethany Van Pelt, cesedi parçalara ayrılıp terk edilmiş bir depoya saçılmış bir fahişenin konusunu mu açtı?

I'm Bethany Simms.

Adım Bethany Simms.

Do you need a rehab, Bethany?

Rehabilitasyona mı ihtiyacın var, Bethany?

Bethany?

Bethany?

Bethany, are you all right?

Bethany, iyi misin?

- Bethany.

- Bethany.

Do as he says, Bethany.

Ne diyorsa yap, Bethany.

Bethany had her matches on the plane, they work fine.

Bethany'nin uçakta kibritleri var ve işe yarıyorlar.

I saw what was happening with Bethany's matches and thought...

Bethany'nin kibritlerini olanı gördüm ve düşündüm ki...

Bethany, don't jiggle her.

Bethany, sallama kızı.

Bethany, Mr. Warwick?

Bethany, Mr. Warwick?

Bethany, why don't you come here?

Bethany, neden buraya gelmiyorsun?

Are you okay, Bethany?

İyi misin, Bethany?

You know the answer to that, Bethany.

Bunun cevabını zaten biliyorsun Bethany.

People, Bethany.

İnsanlar Bethany. - Biliyorum.

Shannon grew up in Bethany, Oklahoma.

Shannon Bethany, Oklahoma'da büyüdü.

I just happened to run into Bethany outside of work this morning

Bu sabah iş zamanı dışında tesadüfen Bethany'le karşılaştım.

What do you have against Bethany, huh?

- Bethany'le alıp veremediğin ne?

So... you all set for Bethany?

- Bethany için hazır mısın?

- Barney needs more punch! Bethany!

Bernie biraz daha meyve kokteyli istiyor!

- Rocky and Bullwinkle!

Bethany! Rocky ve Bullwinkle!

Hey everybody! It's Bethany!

- Millet, Bethany geldi!

Don't tell me, don't tell me.... Bethany

Sakın söyleme, Bethany değil mi?

Oh, don't blame me because Bethany is out there having a great time, and you're hiding in here packing my clothes

Bethany dışarıda eğleniyor ve sen de burada giysilerimi toplayarak saklanıyorsun diye beni suçlama.

So Bethany can feel the pang of loss when I walk out that front door on my way to France

Bethany ben kapıdan çıkıp Fransa'ya doğru giderken beni kaybetmenin acısını duysun diye.

At least Bethany showed up!

Bethany en azından geldi.

Uh, Bethany... I need to ask you something...

Bethany sana bir şey sormam gerek.

Bethany, I'm not sick, Berg's not moving to France, I'm 24, and my birthday isn't'til May.That about covers it, right?

Bethany ben hasta falan değilim. Berg de Fransa'ya taşınmıyor. 24 yaşındayım ve doğum günüm de mayısta. Herhalde bu kadarı yeter, değil mi?

Look, I like you

- Bak Bethany, senden hoşlanıyorum. - Ben de senden hoşlanıyorum.

You need to get laid, Bethany Sloane.

Biraz sevişmelisin, Bethany Sloane.

Bethany, Serendipity here isn't technically an angel.

Bethany, Serendipity teknik olarak bir melek değildir.

- No, Bethany.

- Hayır Bethany.

- Bethany!

- Bethany!

So what did Bethany say?

- Bethany ne söyledi?

- Bethany, I have something really important to tell you...

Bethany, sana söylemem gereken önemli bir şey var.