Bios translate Turkish
90 parallel translation
- Anything new on those bios?
- Yeni bir şey var mı?
In our bios, we all graduated.
Biyografilerde mezun görünüyoruz.
Obviously he went out and looked up our bios.
Besbelli dışarı çıkıp, özgeçmişlerimize bakmış.
How goes it? To start with, I have 42 ads, 1 0 bios and a director's note that I have to turn into a playbill by Monday.
Başlangıç olarak, 42 ilan, 10 kısa biyografi ve piyes ilanına konacak bir yönetmen notu var, hepsi pazartesiye yetişecek.
So, I go to the doctor, and he did the... the bios...
Doktora gittim, Miyo.. Bigop...
I plan on running photos and bios of all the candidates, including you, Felice.
Her adayın resmini ve biyografisini yayınlayacağım, seninkini de Felice.
I ran bios and backgrounds from the victims from 1960.
1960'daki kurbanların geçmişlerini araştırdım.
Takuya... Which BIOS version do I use?
Takuya, hangi BIOS versiyonunu kullansam?
Embed to the bios, then flash the bios.
Bios dosyalarını girmen lazım.
they have to take it one step further and kill it in bios.
Bios'da öldürmeleri gerekir ama.
CIA is not big on bios.
CIA biyografiler konusunda çok iyi değil.
Bios are on the back.
Öz geçmişleri arkada.
And she messed up my motherboard so badly, the BIOS got screwed up and I had to do a hard reset.
Ana kartımı öyle bir mahvetmiş ki BIOS berbat oldu. Bilgisayara format atmam gerekti.
There were a series of commands inserted into the flash memory of the BIOS at boot-up.
Bio çipin hafıza kartına girilmiş olan bir dizi komut vardı.
Give me the names and bios of everyone on staff.
Tüm çalışanların isimlerini ve öz geçmişlerini istiyorum.
Marcus wants the client bios for the presentation by 6 : 00.
Marcus saat 6.00'ya kadarki sunum için müşterinin Bios'unu istiyor.
I mean, just find out who took part in media lab and make me a list with the bios and contact information, okay?
Yani, medya laboratuarını kim almış öğren ve temel şeylerle iletişim bilgilerinin listesini yap.
The more elegant solution would be to flash the BIOS and swap out the cooked CPU.
Daha akılcı çözüm BIOS ayarlarını yapıp yanmış CPU'yu çıkarmaktır.
No measurable radiation, no bios, zero toxicity, pH normal.
Ölçülebilir radyasyon yok, biyolojik tehlike yok, zehirlilik sıfır, pH normal.
And this, is your bios-level password.
İşte bu sizin bios-giriş şifreniz.
- Install Bios level fail safe circuitrie!
- Bios'da seviye hata koruma devresi yüklü.
- Bios what?
- Bios neyi dedin?
- Authorize Bios?
Bios yetkilendirmelerini ayarlaya mı?
- Sir, we get the next text message :'Authorize Bios'.
Efendim, yeni bir mesaj daha geldi. Gelen mesaj şöyle : Bios yetkilendirmelerini ayarlayın.
What the hell is'Authorize Bios'?
Bu bios yetkilendirmesi de ne demek oluyor?
After reading their bios, I don't think I'm ever gonna sleep again.
Onların biyografilerini okuduktan sonra bir daha uyuyabileceğimi sanmıyorum.
People lose hope... and spend all their time and I mean all their time in the bios.
- insanların umuda ihtiyacı var.. zamanlarının çoğunu sinemada harcarlar..
We're checking bios of the dads now And calling their workplaces.
Babaları ve iş yerlerini kontrol ediyoruz.
Katherine had me typing up these BIOS for the new program.
Katherine yeni bir program yazdırdı.
Listen, I'm not finding any connections in these victims'bios either.
Ben bu iki kurbanın arasında hiçbir bağlantı bulamadım.
Can you please pull up the victim's BIOS?
Amanda Holt ve Christopher Broyles. Kurbanların bilgilerini göster.
Still working on that BIOS hack, huh?
Hâlâ şu BIOS hackleme olayı üzerine mi çalışıyorsun?
I have my Netlabel website, where I post info about my bands : bios, news...
Plak şirketimin ağ sitesi de var, sitede gruplarım hakkında haberler, biyografileri gibi bilgiler bulunuyor...
He came back with photos and bios of your parents.
Senin fotoğraflarını ve ailenin bilgilerini getirdi.
I'm having serious flashbacks going through these senior BIOS.
Son sınıf yazılarına baktıkça geçmişe dönüyorum.
Photos, BIOS, likes, dislikes, prescription medications.
Fotoğrafları, yaşam hikâyesi hoşlandığı şeyler, nefret ettiği şeyler, kullandığı reçeteli ilaçlar.
The IDE was routed to the BIOS in a weird way and the cylinder sector, it was stored in CMOS.
IDE kablosu BIOS'a garip bir şekilde yönlendirilmiş ve silindir kesim BIOS içine kaydedilmiş.
You know, actually, I was just gonna update you on the Boise doctors'bios but since you're both here, I'm just gonna give it to you, and then that way, I can... leave.
Size Boise'deki doktorlar hakkında bilgi verecektim ama ikiniz de burada olduğunuza göre bunu size vereyim, böylece ben de gideyim.
EEPROM bios auto boot... conversation mode?
EEPROM biosu yeniden başlar... Konuşma modu mu? !
Try to trigger a BIOS update, and then intercept the request so you can trojan a reply. That easy.
BIOS'un güncelleme yapmasını iste ardından da talebin gitmesini engelle böylece karşılık olarak Truva virüsü gönderebilirsin.
Our character bios!
ve karakter biyografilerimizi!
Uh, if you need anything, like bios, statistics, police reports, hash...
Bir şeye ihtiyacınız olursa, biyografi, istatikstik, polis raporu... haşhaş...
I send him pictures and bios, he picks a girl.
Ben ona resim ve biyografileri gönderirim, kızı o seçer.
The BIOS is on one of these chips, we just don't know which one.
BIOS o çiplerden biri ama hangisi olduğunu bilmiyoruz.
The ROM BIOS is the only part of the machine IBM actually designed.
ROM BIOS, makinede IBM'in bir fiil dizayn ettiği tek kısım.
The IBM PC-ROM BIOS.
IBM PC-ROM BIOS.
You take Clark's findings on the BIOS chip, you tell an engineer to build a unit that operates and performs in exactly the same way, but you don't tell him how to do it.
- Clark'ın BIOS çipinde bulduklarını alırsın bir mühendisine aynı şekilde işleyen bir ünite yapmasını söylersin ama nasıl yapacağını kendi bulur.
Hell, I don't think we have one engineer capable of building a BIOS from scratch other than "Sonny Bono" over here.
- Burada oturan Sonny Bono dışında sıfırdan bir BIOS yapabilecek başka mühendisimiz yok.
Hmm? In their bios, they quote song lyrics. Classics.
Sayfalarında Klasik şarkılardan alıntılar yapmışlar.
Anti-bios, against life.
İltihaba karşı ilaç.
- Where are the bios?
Kısa biyografiler nerede?