Bishop translate Turkish
4,957 parallel translation
Who's the c.I. In bishop's crew?
Bishop'un ekibindeki muhbir kim?
But he needs to know you understand.
Bishop sana yardım etmek istiyor, ama anlayıp anlamadığını bilmek istiyor.
Bishop is here.
- Bishop geldi.
Mr. Bishop, hello.
Bay Bishop, merhaba.
Kalinda, you would tell bishop.
Kalinda, Bishop'a söyleyebilirsin.
Bishop would have him killed.
Bishop onu öldürtür.
He told bishop's crew how to avoid Getting arrested for the latest shipment.
- Bishop'un ekibine son sevkiyatı tutuklanmadan nasıl atlatabileceklerini anlatmış.
Bishop of Rome, I present myself to you.
Roma Başpiskoposu, karşınızdayım.
What have you got, Bishop?
- Elinde ne var, Bishop?
SPECIAL AGENT ANNE-MARIE BISHOP.
Özel Ajan Anne-Marie Bishop.
DR. PIERCE, I'D LIKE YOU TO MEET SPECIAL AGENT BISHOP. SHE'S GONNA BE YOUR NEW LIAISON
Dr. Pierce, sizi Özel Ajan Bishop'la tanıştırayım.
THE THINKING WAS THAT AGENT BISHOP WAS KIDNAPPED BY A ONE LARRY ULRICH, A DRUG DEALER
Ajan Bishop'un, üzerinde çalıştığı davadaki uyuşturucu satıcısı "Larry Ulrich"
THE BUREAU ULTIMATELY NAILED ULRICH ON DRUG CHARGES, BUT THEY WERE NEVER ABLE TO PIN BISHOP'S KIDNAPPING ON HIM. NO C.O.D. YET.
Büro sonunda Ulrich'i uyuşturucudan enseledi, * * ama asla adam kaçırma konusunu * * * but they were never able to pin Bishop's kidnapping on him.
SO, YOU DON'T KNOW A LINDSAY OR WHY BISHOP WOULD HAVE BEEN MEANING TO CALL YOU? I [CHUCKLES]
Yani, Lindsay ya da Bishop'un seni neden aramak istediklerini bilmiyorsun.
DOC, DOES THIS HAVE SOMETHING TO DO WITH AGENT BISHOP?
- Dr, bunun Ajan Bishop'la bir alakası var mı?
HE'LL KILL ALL OF YOU, JUST TO GET TO ME, LIKE HE DID WITH BISHOP.
- O, hepinizi öldürecek, just to get to me, tıpkı Bishop'a yaptığı gibi * * *
THEY FOUND AGENT BISHOP'S BODY. KATE ASKED ME TO CONSULT.
Ajan Bishop'ın cesedini buldular.
I MEAN, WH-WHAT IF THE CORONER'S REPORT COMES BACK A-AND IT TURNS OUT BISHOP DIED THE SAME WAY AS ALL THE OTHERS?
Yani, ya adli tıp raporu gelirse ve Bishop'ın diğerleriyle aynı şekilde öldüğü ortaya çıkarsa?
HIS STORY HAD NONE OF THE HALLMARKS OF PSYCHOSIS, SO I TOLD BISHOP I-I-I THOUGHT SHE WAS RIGHT.
Hikayesi hiçbir psikoz belirtisi taşımıyordu, bu yüzden Bishop'a...
HE HAD MADE HIM A LOT OF MONEY. WHICH IS EXACTLY WHAT BISHOP SAID.
Onun epey para kazanmasını sağladı.
SO IF IT WASN'T THE DEALER,
Tam olarak Bishop'un söylediği gibi.
BIPOLAR, BORDERLINE PERSONALITY, SCHIZOPHRENIA. SO I WENT TO BISHOP.
Bipolar ( duygudurum ) bozukluk, sınırda kişilik bozukluğu, şizofreni...
I TOLD HER WHAT I HAD FOUND.
Ben de Bishop'a gittim.
It's Bishop.
- Anne-Marie :
I think there may be something to your theory after all.
Ben Bishop. Her şeye rağmen teorinde doğruluk payı var, sanırım.
AGENT BISHOP HAD HER HANDS FULL WITH THE ULRICH PROSECUTION.
Ajan Bishop Ulrich soruşturmasıyla çok meşguldü.
AS YOU KNOW, FBI SPECIAL AGENT ANNE-MARIE BISHOP WAS ABDUCTED FROM HER HOME LAST NIGHT.
Bildiğiniz gibi FBI Özel Ajanı Anne-Marie Bishop dün gece evinden kaçırıldı.
AGENT BISHOP WAS THE VICTIM OF A SERIAL KILLER WHO IS TARGETING PEOPLE WITH PSYCHIATRIC CONDITIONS. HE'S OVERDOSING THEM ON HEROIN
Agent Bishop insanları psikyatrik durumlarına göre seçen bir katilin kurbanı.
I HAD NO IDEA YOU WERE WORKING WITH BISHOP. WHY DIDN'T YOU CALL ME?
Bishop'la çalıştığını hiç bilmiyordum.
MAYBE AGENT BISHOP WAS TAKEN BY THAT DRUG DEALER. BULLSHIT!
Belki de Ajan Bishop uyuşturucu satıcısı tarafından alındı.
BISHOP'S TOXICOLOGY JUST CAME BACK.
Arayan mobil incelemeydi. Bishop'un toksiloji raporu gelmiş.
HE HAD MOTIVE. BISHOP WOULDN'T STOP HOUNDING HIM.
Gerekçeleri vardı, Bishop onun peşini bırakmayacaktı.
OH, COME ON, KATE, I PUT BISHOP ONTO A SERIAL KILLER,
Oh, hadi ama Kate! Bishop'u bir seri katilin peşine taktım.
I THOUGHT AGENT BISHOP WAS KILLED BY THAT DRUG DEALER SHE WAS INVESTIGATING.
Ajan Bishop'ın peşine düştüğü o I thought Agent Bishop was uyuşturucu satıcısı tarafından öldürüldüğünü düşünüyordum.
I TOLD AGENT BISHOP THE SAME THING.
Ajan Bishop'a da aynı şeyi söyledim.
CAN YOU REMEMBER ANYTHING ELSE THAT YOU AND AGENT BISHOP DISCUSSED WHEN SHE CAME TO SEE YOU?
Ajan Bishop sizi görmeye geldiğinde başka şeyler hakkında, Can you remember anything else konuştunuz mu, hatırlıyor musunuz?
SO WHY, AFTER ALL THIS TIME, WOULD HE DO SOMETHING AS CRASS AND OBVIOUS AS ABDUCTING A WOMAN RIGHT AFTER BISHOP WAS FOUND?
Yani niye Bishop bulunduktan sonra bir kadını kaçırmak gibi bariz ve aptalca bir hareket yapsın ki?
- I'LL BET THAT IS WHAT BISHOP FOUND OUT.
İddia ederim... İddia ederim ki Bishop'ın bulduğu şey buydu.
Peter Bishop. Head of airport ATC, found dead at JFK?
Havaalanı Kontrol Sistemi müdürü, JFK'de ölü olarak bulundu.
I was ordered to sleep with the bishop, see if he was open to amending the contracts.
Piskoposla yatmam söylendi, sözleşmenin değiştirmeye müsait olup olmadığını görmek için.
Bishop.
Bishop.
Bishop wants to help you,
Tamam mı?
From the sale of drugs. Is it from bishop?
- Bishop'tan mı geldi?
BUT WHEN I WAS GOING THROUGH BISHOP'S CASE FILES,
Acilen toksilojiye aldılar.
I DID FIND THIS.
Ama Bishop'un dava dosyasını incelerken, bunu buldum.
A FEW MONTHS LATER, I GOT A VISIT FROM AGENT BISHOP.
Birkaç ay sonra, Ajan Bishop'ın bir ziyareti oldu.
A WEEK LATER, BISHOP FINALLY GOT BACK TO ME.
Bir hafta sonra, Bishop nihayet geri geldi.
AND IF HE COULD GET TO BISHOP, HE COULD CERTAINLY GET TO ME.
Ve eğer Bishop'u alabiliyorsa kesinlikle beni de alacaktı.
WELL, SURE, THAT'S WHEN BISHOP CAME TO ME.
Evet tabi ki bu Bishop'ın bana geldiği tarih.
MUST HAVE BEEN QUITE A RELIEF WHEN - - WHEN - - WHEN THE FBI
FBI Bishop'un kaybolması konusunda... uyuşturucu satıcısını suçladığında rahatlamış olmalısın.
What about that guy?
O herife ne oldu? Peter Bishop.