Bitey translate Turkish
37 parallel translation
I call the big one Bitey.
Büyük olanına Bitey ismini taktım.
Oh, we usually call them the nasty, pointy, bitey ones.
Biz çoğunlukla onlara "Yaramaz, keskin, ısırgan olanlar" diyoruz.
Why doyou think, bitey boy? .
Neden düşünmeyim ki, ısıran çocuk?
-'Well... they were a bit bitey.'
- Pekala, biraz ısırganlardı.
NO BITEY, NO BITEY.
Isırmak yok. Isırmak yok.
I get all bitey.
Biraz ısırgan oluyorum.
Here, Mr. Bitey.
Gel buraya Bay Lokma.
Mr. Bitey, come on.
Bay Lokma.
Fuck you, Mr. Bitey!
Amına koyayım senin, Bay Lokma.
the editors thought that was a little too radical, and they wanted something that would not be so sound-bitey, and so I changed the title to "rotating cylinders and the possibility of global causality violation."
"zaman makinesi kurma" başlığı altındaydı ve editörler bunun biraz radikal olduğunu düşündü ve daha yumuşak birşey istediler ve bende başlığı "dönen silindirler ve küresel nedenselliğin ihlalinin ihtimali" olarak değiştirdim.
And that one's Bitey.
Bu da Bitey.
Captain, Bitey, Stinky!
Kaptan, Bitey, Stinky!
Lovey controls, beaks it over to Billy, who bends it like Bitey.
Kontrol Lovey'de, gagayla Billy'ye yolluyor, o da Bitey gibi döndürüyor.
Rick, Bitey.
Rick, Bitey.
Bitey, Rick.
Bitey, Rick.
Bitey!
Bitey!
Come on, mate, you can have my bed tonight, this one's a bit bitey.
Tamam dostum. Bu gece yatağımda yatabilirsin. Bunlar fena ısırıyor.
You're a bitey, mad lady.
Sen ısırgan, fıttırmış bayansın.
Come along, Bitey.
Gel bakalım, Isırgan.
Bitey wakes up and channels the power, you start crewing up from the shop as best you can, not enough power, not enough parts.
Isırgan uyanır ve enerjiyi yönlendirir,... siz de yapabildiğiniz kadar, mağazadan adam toplamaya başladınız, yeterince güç olmayınca, iyi parçalar çıkmıyor tabii.
Bitey-bite.
Isır şunu.
Extra bitey.
Lokum gibi.
Aah! They're so bitey.
Çok ısırganlar.
Ow! Since when do the borers spit bitey snake-things?
Ne zamandan beri bu deliciler ısırgan solucanlar fırlatır oldu?
One of my Bengal tigers has been getting a little bitey lately.
Bengal kaplanlarımdan biri son günlerde biraz ısırgan oldu.
Not so bitey without the rest of the rat to back us up now, are we?
Arkamızda sıçanın kalanı olmayınca ısırmak kolay olmuyormuş, değil mi?
Bitey.
- Isırgan.
Bitey?
- Isırgan?
The air..... it's bitey, it's wet and bitey.
Hava... - Hava ısırgan, ıslak ve ısırgan.
Too many scary bitey people.
- Çok fazla korkunç ısırgan insan.
- He's getting bitey.
- Sıkıca dişledi.
They're... a bit bitey.
Isırgandırlar.
But unfortunately it's too heavy, and, as you are about to see, too bitey.
Ancak maalesef çok ağır ve göreceğiniz gibi çok agresif.
I've used as my inspiration the armoured personnel carrier from Aliens, on the basis that if it can protect Sigourney Weaver from that metal bitey thing with teeth, it can keep me safe from Jeremy Clarkson and James May.
Ilham kaynağı olarak kullandım Aliens'in zırhlı personel taşıyıcısı, Sigourney Weaver'ı koruyabilirse,
Goodbye, bitey.
Hoşça kal Isırık.