Blown translate Turkish
5,097 parallel translation
We've been blown miles off course, who knows where we are?
Rotamızdan çok fazla saptık kim bilir nerelerdeyiz.
You ever have your mind blown, Nick?
Hiç beynini uçuran oldu mu Nick?
Yeah, playing around you gonna get your head blown off.
Takılmakmış... Kafanı uçuracaktım.
We may not be able to control the wind but we can avoid being blown the wrong way.
Rüzgarı kontrol edemeyebiliriz ama yanlış tarafa doğru sürüklenmekten kaçınabiliriz.
- All right, boys, ready to have your minds blown?
Pekâlâ beyler, aklınızı kaçırmaya hazır mısınız?
For the record, I've never blown anyone for a job.
Kayıtlara geçsin, iş için asla birini yalamadım.
We've a full-blown fucking riot on our hands here, sir.
Elimizde patlayan bir isyan var burada, efendim.
Scented groves of orange blossom blown by temperate winds.
Portakal çiçeği kokulu bahçeleri Ilıman rüzgarlar tarafından üflenir.
Well, blown fuse.
Sigortalar da arızalı.
It's a blown fuse.
Sigortalar yanmış.
- Just replacing several cables and a couple of blown fuses.
Birkaç kablonun ve bir çift sigortanın değiştirilmesi gerekiyor.
They know who I am now, but you can't afford to have your cover blown.
Artık kim olduğumu biliyorlar fakat senin kimliğinin ortaya çıkmasını kaldıramazsın.
I understand your mayor recently suffered... the misfortune of being blown up.
Belediye başkanınızın yakın zamanda talihsiz bir patlama atlattığından haberdar oldum.
Look, every day, you find a new way... to get your damn head blown off and mine along with it.
Bak, her gün lanet kafalarımızı uçurmanın yepyeni bir yolunu buluyorsun.
Seeing as you're the only one of us that hasn't had their heads blown off, a couple dozen times...
Bakıyorum da, içimizde yalnızca tek bir kişinin kafası, düzinelerce dağılmamış...
It must have blown loose during the explosion.
Patlama sırasında ayrılmış olmalı.
He's seconds away from getting his whole head blown off by a bunch of Ractonians, okay?
Bir grup Raktonyalı tarafından kafasının patlatılmasından birkaç saniye uzaklıkta, tamam mı?
Some idiot has blown the fuse box so the cooker isn't working.
- Malın biri sigorta kutusunu patlatmış ocak çalışmıyor. Yarına kadar elektrik olmayacak.
And let's face it, there's nothing in the world so blown as a blown spy.
Kabul et ki dünyada paravanını yitirmiş bir casus kadar çıplak birşey yok.
Such a breeze has blown.
Bu nasıl bir esinti böyle.
Every time I go out, some motherfucker's gotta remind me I got my goddamn leg blown off.
Ne zaman dışarı çıksam, pisliğin teki lanet bacağımın bana yok olduğunu hatırlatıyor.
Full-blown affair, you know?
Biliyor musunuz, bu hep oluyor.
I saw women and children lying in the streets. Blown away.
Kadınların ve çocukların sokakta yattıklarını gördüm.
When we got there, the assault team was blown up with a missile from one of the drones controlled by Al-Harazi.
Oraya vardığımızda, Al-Harazi tarafından kontrol edilen İHA'larımızdan birinden fırlatılan füze ile saldırı timi havaya uçuruldu.
Oh, fuck it. He's totally blown my mojo over that one.
Allah kahretsin, büyüsünü kaçırdı işte.
Totally blown over.
Tamamen "patladı"
Max, I've blown my chances!
Max, tüm fırsatlarımı boşa harcadım!
Our cover is completely blown.
Sırrımız ortaya çıktı.
No, the engine's all blown out or something.
- Çalışmaz mı? - Motoru yanmış.
We're a full-blown aquarium.
Tam donanımlı bir akvaryumuz.
"Laughter blown" with the aim of one million views on YouTube.
Hedefimiz "Kahkaha bombası" ile YouTube'da bir milyon hit almak.
Now blown fuses?
Şimdide sigortalar attı?
I promise you, your mind will be blown.
Söz veriyorum, çok hoşuna gidecek.
I formally took over the reins of the Stein Group five years ago my father wisely guessing that before the age of 28 I probably would have blown it all on a lifestyle to match my, um...
Beş yıl önce Stein Grubu'nun kontrolünü resmi olarak ele aldım. Babamın tahminine göre 28 yaşına gelmeden George Clooney görünümüme uyan bir yaşam tarzından dolayı her şeyi batıracaktım.
We're blown.
Anlaşıldık.
Unfortunately, what you don't know is that your operation is off book and now your cover has been blown they're going to cut the trail.
Ne yazık ki bilmediğin şey, operasyonun iptal ve şu anda gizliliğin kalmadı, izini ortadan kaldıracaklar.
You don't wanna wait until it's blown off a mile away.
Beklemeyin ki çok uzaklara uçmasın.
And whatever clemency he deserved died the day he ordered the rig to be blown up with you on it.
Hak ettiği bir merhamet varsa da, o merhamet üstünde senin de olduğun sondaj emrini verdiği gün öldü.
Both eyeballs blown out, and he's still standing.
İki gözünü de kör ettik, ama hala direniyor.
Here it is blown up to 100,000 XP.
Bu 100 bin kat büyütülmüş hâli. Bu da 500 bin katı.
I-I tried to get a read on the rig, but my magnetometer's blown.
Donanımlar üzerinde ölçme yapmayı planlamıştım, fakat manyetometre bozulmuş.
Falcon, we got a blown-up cabal sub to check out.
Falcon, kontrol etmemiz gereken şişmiş bir Kabal denizaltımız var.
Not even the pit can bring back mommy if her head's blown off.
Beyni dağılırsa, kuyu bile anneni geri getiremez.
"Your nest is blown away and your heart broken!"
"Sizin yuva darmadağın ve kalbin kırık!"
- He's blown it. Come on, let's go.
- Şansını kaçırdı.
Well, I almost got blown up.
Aslında az daha uçuyordum.
Blown off, you can bring it up whenever you like.
Senin ayağın havaya uçunca konuyu istediğin yere çekebilirsin.
Blown clean off.
Gel de temizle.
Why didn't you say you were having a full-blown party?
Neden gerçek bir parti verdiğini söylemedin?
Dryden got himself blown by the girl.
Kız Dryden'ı açığa çıkardı.
And I'm happy pete didn't get blown up.
Ve senin havaya uçmadığına sevindim.