English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Blume

Blume translate Turkish

70 parallel translation
It's nabokov meets judy blume with lots of fucking and punching.
Sikişme ve yumruklaşmanın bol olduğu, Nabokov ve Judy Blume karışımı bir şey. İsmi ne?
Oh, Mr. Blume, this is my chapel partner, Dirk Calloway.
Şapel partnerim, Dirk Calloway.
Hey, Mr. Blume.
Merhaba Bay Blume!
See you Sunday, Mr. Blume. - All right.
- Pazar günü görüşürüz, Bay Blume.
Look, I may not be rich, Mr. Blume.
Bay Blume, zengin olmayabilirim.
- One-twelves! - Excuse me, Mr. Blume.
112.
Mr. Blume, I'd like you to meet Miss Cross... and I didn't catch this young gentleman's name.
Bay Blume, sizi Bayan Cross'la tanıştırayım, bir de bu delikanlının adı maalesef hatırımda değil.
What can I do for you, Mr. Blume?
Sizin için ne yapabilirim, Bay Blume?
Look, Mr. Blume, your comments are valuable, but let's get to the point.
Bakın Bay Blume. Yorumlarınız son derece değerli. Ama artık konuya gelsek?
You're a married man, Blume, and you're supposed to be his friend.
Sen evli bir adamsın, Blume. Bir de sözde onun dostu olacaksın!
Dear Max, I am sorry to say that I have secretly found out... that Mr. Blume is having an affair with Miss Cross.
"Sevgili Max, Bay Blume'un Bayan Cross'la ilişki yaşadığını gizli yollarla tespit ettiğimi üzülerek bildiriyorum."
My first suspicions came when I saw them Frenching in front of her house, and then I knew for sure when they went skinny-dipping in Mr. Blume's swimming pool, giving each other hand jobs while you were taking a nap on the front porch.
"İlk kuşkulanışım, onları Cross'un evinin önünde dudak dudağa öpüşürken gördüğümde gerçekleşti." "Ayrıca, sen verandada kestirirken, Blume'un yüzme havuzuna çırılçıplak girip, birbirlerini elle tatmin ettiklerinden de eminim."
- How long will you be staying with us, Mr. Blume?
- Bay Blume, ne kadar süre konuğumuz olacaksınız?
- You honestly believe you love Blume instead of me? Yes.
- Benim yerime ona aşık olduğun konusunda ciddi misin?
Oh, hey, Mr. Blume.
Selam, Bay Blume.
So, why did you dump Blume?
Hakikaten, Bay Blume'u neden terk ettin?
I mean, I thought you dumped me for Blume.
- Demek istediğim, beni de Blume için terk ettiğini sanmıştım.
- Although, I will say... that Edward has more spark and character... and imagination in one fingernail... than Herman Blume has in his entire body.
Diyebilirim ki ; Edward'ın bir tırnağındaki canlılık, nitelik ve yaratıcılık, Herman Blume'un tüm vücudundakinden daha fazlaydı.
- Thanks for meeting me, Mr. Blume. - What can I do for you?
- Benimle buluştuğunuz için teşekkürler, Bay Blume.
Mr. Blume, this is my father, Bert Fischer.
Bay Blume, babam Bert Fischer.
Don't worry, Mr. Blume.
Korkmayın Bay Blume.
Blume's got a bit more spark and vitality than you expected, doesn't he?
Blume'daki canlılık ve dirilik tahmininden biraz fazla gibi, ne dersin?
Of course you know Mr. Blume.
Zaten Bay Blume'u tanıyorsun.
Mr. Blume, how are Ronny and Donny enjoying military school?
Bay Blume, Ronny ve Donny askeri okuldan memnunlar mı?
Hello, Mr. Blume.
Merhaba, Bay Blume.
Find your own dance partner, Mr. Blume.
Kendinize başka bir eş bulun, Bay Blume.
I swear to God, if this wasn't a major Judy Blume moment... I would kick her cute little butt right out of here.
Tanrıya yemin ederim, eğer bu büyük bir Judy Blume durumu olmasaydı onun küçük tatlı kıçını kovardım buradan.
Like a Judy Blume book.
Tıpkı Judy Blume'un kitabı gibi.
Someone's done something terrible to Professor Blume.
Biri Profesör Blume'a korkunç bir şey yaptı.
-... meets Judy Blume.
-... Judy Blume'le buluşması gibi.
Let's not knock Judy Blume.
Judy Blume'u devirmeyelim.
I asked for a newspaper, and they gave me Judy Blume books from Paediatrics.
Gazete istedim ama bana çocuk hastalıkları bölümünden Judy Blume'un birkaç kitabını getirmişler.
- Blume, don't, don't.
- Blume, yapma.
Blume...
Blume...
You know what I was reading? Insane is the new sexy. Give it a rest, man.
Anton Chekhov, Feodor Dostoyevsky, Judy Blume.
As in Rebecca Blume, love of your life?
Bu Rebecca Blume, hayatının aşkı olabilir mi?
- Rebecca Blume.
- Rebecca Blume.
The gospel according to Judy Blume.
- Judy Blume'a göre The Gospel.
It's Nabokov meets Judy Blume with lots of fucking and punching.
İçinde bolca sikişme ve yumruklaşmanın olduğu Nabokov ve Judy Blume karışımı bir şey.
I hired Patty Bloom to shoot this.
Çekim için Patty Blume'u tuttum.
MARVA : Patty Blook, flying in.
Patty Blume geliyor.
Patty Bloom's got a new concept board. Should I send a messenger?
Patty Blume taslakları yapmış Kurye göndereyim mi?
- Judy Blume.
- Judy Blume.
I give you a simple managerial suggestion in a professional context and I get back the second half of a Judy Blume novel. Whatever.
Ben sana mesleki bağlamda çok basit bir yönetimsel öneri sunuyorum ve senden cevap olarak Judy Blume eserinin ikinci yarısı alıyorum.
Isn't thatthe judy blume novel?
Judy Blume romanı değil miydi o?
Nice talking to you.
İzninizle Bay Blume, sizle konuşmak güzeldi.
Is Mr. Blume there?
Ben Max Fischer.
Is he in?
Bay Blume orada mı?
Hello, Mrs. Blume.
Alo? Bayan Blume?
Because, aside from his weird Judy Blume obsession, I like him.
Çünkü Judy Blume saplantısı dışında onu seviyorum.
Anton Chekhov, Feodor Dostoyevsky, Judy Blume.
- Temiz. - Tanrım, kitapları severim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]