English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bmx

Bmx translate Turkish

61 parallel translation
We've struck oil.
BMX, petrole rastladık.
I repeat, BMX. We've struck oil.
Tekrarlıyorum, petrole rastladık.
It's a silver Mongoose, you know, like BMX.
Gümüş rengi bir Mongoose'du. Bilirsin, BMX gibi.
It was a Mongoose BMX.
Mongoose BMX'di.
God damn, this is the BMX Tug-of-War.
Kahretsin. Şimdi bmx halat çekme.
- BMX
- BMX
Ride a BMX with no hands.
Elleri kullanmadan BMX'e binmek.
I ride BMX bikes... play soccer.
BMX bisiklet sürüyorum futbol oynuyorum.
A Shogun new BMX bike.
Yeni bir BMX bisiklet.
Look at this cool BMX bike.
Şu BMX bisiklete bak!
Now, most of the tubing is actually from the BMX bikes.
Boruların çoğu standart BMX bisikletlerindeki gibi dizayn edildi.
Now it's time for a little Bicentennial BMX'ing.
Şimdi küçük bir "İKİ YÜZ YILDA BİR OLAN BMXCİLİK".
We're here with BMX legend Mat Hoffman, and this is Mini Motorcycle Mayhem!
BMX efsanesi Mat Hoffman ile buradayız, ve bu da Mini Motosiklet Çılgınlığı!
Hey, you wouldn't have seen a bunch of kids tooling around on BMXs, would you?
Etrafta BMX'leri ile dolaşan bazı çocuklar görmüş olamazsınız değil mi?
Bought me a Nintendo, bought me a BMX, one of those Play-Doh barbershop kit things that you make the hair with.
Bana Nintendo aldı, BMX aldı,... Şu saç şekillendirmeye yarayan Play-Doh berber setinden aldı.
I just don't know why you don't like my BMX.
Hallederim. Ama yine de BMX'leri neden sevmiyorsun anlamıyorum.
Here is your ridiculous BMX bike.
Bak, yumuşak işi bisikletin.
BMXs came out much later.
Sonra sonra çıktı o BMX'ler falan...
That was long after our time.
Yoksa, BMX bizde nerede?
We're here with BMX legend Mat Hoffman, and this is a Sweatsuit Cocktail.
BMX efsanesi Mat Hoffman ile beraberiz, ve bu da Sweatsuit Cocktail.
He had a way better BMX than me.
BMX'i benimkinden iyiydi.
Your man ain't got no whips, you might have been drivin'BMX's.
- Bende yok ki abi
Two BMX bikers rode over the body, then called it in.
İki bisikletçi üstünden geçtikten sonra, bizi aramışlar.
From the BMX guys riding over his body.
Bisikletçiler üzerinden geçtiği için.
What was I supposed to do, welch on a BMX race?
Ne yapsaydım, bisiklet yarışı üzerine bahis mi oynasaydım?
Get the BMX people involved?
Bisikletçileri olaya dahil mi etseydim?
It will all be worth it if we win that mongoose BMX bike at the police department picnic.
Eğer polis müdürlüğünün pikniğinde o Mongoose BMX bisikletini kazanırsak, buna değecek.
I was just about to kick three kinds of shit out of them, girls included, and this fella swoops in on his BMX, all dramatic like, and gives me a backie.
Am göt ne varsa dağıtacaktım. Kız mız ayırmadan. Sonra bisikletli bir eleman ortaya çıktı ve bana yardım etti.
A kid on a BMX dropped this off at the Monitor a half hour ago.
Yarım saat önce bisikletli bir çocuk bunu Monitor'e bıraktı.
Yeah, I was in Frankfurt with Matt Hoffman, you know, the bmx legend...
Evet, Matt Hoffman'la Frankfurt'taydık Bilirsin BMX efsanesi...
My best friend Jimmy got a BMX with treaded tires, no fenders.
En iyi arkadaşım Jimmy'nin tırnaklı tekerleri olan ve çamurluğu olmayan bir BMX'i vardı.
My parents promised me a BMX when I got little bigger.
Biraz daha büyüdüğümde, bizimkiler bana da bir BMX sözü vermişlerdi.
Do carry girls in the back of your BMX? That worked great when I was 13.
Kızları arkana almayı seviyorsun
By a gang of BMX bike riders.
BMX bisikletli bir çete tarafından.
BMX bike riders?
BMX bisikletliler?
When I was in that BMX park, it seemed like everybody there had a cast on his arm.
BMX parkındayken, herkesin kolunda alçı var gibiydi.
Your honor, opposing counsel is implying a binding contract between a father and son, even though I happen to know he himself broke such a contract to his son when he promised him a BMX bike if he went to Latin camp when he was 9.
Sayın hâkim, savunma makamı bir babayla oğul arasında sözleşmenin bağlayıcı olduğunu dile getiriyor. Ancak bizzat kendisinin, oğlu 9 yaşındayken Latince kampına gittiği takdirde alacağına söz verdiği BMX bisikleti almadığını biliyorum.
- BMX.
- BMX.
I don't know. I'm not too into bmx freestyle.
Bilemiyorum ya, serbest bisiklet yarışı bana göre değil.
You guys got absolutely beat down by the BMX bandits.
Beyler BMX haydutlarına kesinlikle yenildiniz.
Yeah, like, back in the day, before I got my licence, we did BMX mainies, just cruise up and down, check out what's going on.
Eskiden, ben ehliyetimi almadan önce bisikletli anacaddecilik yapardık. Bisikleti aşağı yukarı sürer, ortama bakardık.
Hey, it's my BMX bike.
Bu benim BMX bisikletim.
All right, guys. This is the tallest, steepest BMX ramp that we have.
Pekala millet, bu en uzun ve dik bisiklet motokros rampamız.
I always wanted a BMX.
Her zaman bisikletim olsun istemişimdir.
OK, think... BMX.
Düşünün, bisiklet...
It was a- - it was a BMX.
Bir BMX'di.
The crotch doesn't look like a BMX track.
Ağ kısmı bisiklet parkuruna benzemiyor. Şerefsiz!
Because not a lady in the world can resist a natty old BMX bike.
Çünkü dünyadaki hicbir hatun öyle güzel bir BMX bisikletliye hayir diyemez.
- Gobbling the big BMX boy.
- Büyük BMX çocuğu.
Chrome mongoose.
BMX.
£ It's Black Daniel with the BMX
Tanrı'ya şükürler olsun. Seninle ilgilenmeliyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]