English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Boarded

Boarded translate Turkish

874 parallel translation
- You boarded your child out at an inn.
- Para kazanmak için çocuğunuzu, bir pansiyona bırakmışsınız.
When I boarded as a student she lived nearby.
Öğrenci yurdunda kalırken yakınlarda yaşıyorlardı.
I had already boarded, but I got back off because I wanted to see you.
Gemiye binmiştim ama geri geldim çünkü seni görmek istedim.
A man answering the description of Earl Williams boarded a southbound...
Earl Williams'a benzeyen biri güneyde görülmüş.
Listen, tonight at 7 : 10 an important diplomat boarded a train at a little station outside Liverpool.
Dinleyin, bu akşam saat 7 : 10'da önemli bir diplomat, Liverpool'un hemen dışındaki ufak bir istasyondan trene bindi.
We boarded the boat for Saint Sebastian.
St. Sebastian'a gitmek için gemiye binmiştik.
- The whole floor's been boarded off.
- Bütün kat kapatılmış.
The whole floor is boarded up.
Bütün kat kilitli.
A ship might be boarded.
Bir gemiye ulaşılabilir.
The man in the gray ulster who boarded at victoria station was undoubtedly basil hallward.
Victoria istasyonundaki gri paltolu adam kesinlikle Basil Hallward'du.
Cracked walls... Broken flooarboards... Boarded windows...
Çatlamış duvarlar, kırılmış döşemeler, tahta ile kaptı pencereler.
and in the grapple I boarded them.
Borda bordaya gelince, korsan gemisine atladım.
Lessen they boarded us.
Tabii bize saldırmazlarsa.
Travers and Colonel von Richter arrived Istanbul the same evening and boarded the Anatolian Express.
Travers ve Albay von Richter aynı akşam İstanbul'a vardılar ve Anadolu Ekspresi'ne bindiler.
Afterwards we boarded the transports known as the Unholy Four and steamed from Wellington Bay full of fight and confident that we would soon be storming a beachhead.
Sonra, Şeytani Dörtlü olarak bilinen gemilere bindik ve Wellington Bay'den uzaklaştık, cesaret ve kıyı çıkarması yapacağımızın inancıyla dolu olarak.
We boarded ship again and sailed for Wellington.
Gemiye tekrar binip Wellington'a yol aldık.
That's why they've boarded the window.
O yüzden camı kapattılar.
join mobile police... to search area boarded by Toddy Street, Hayes Lane and Strat Temps
Toddy sokağı, Hayes Lane ve Strat Temps bölgelerini aramak için Hayes Wharf'ta kara polisine katılın.
It's been boarded up for 15 years.
- 15 yıldır burası kaplı.
When you write your story about us, compare me to one of these homes boarded up, a thing of the past, a relic to be sold for taxes.
hakkımızda hikâye yazarken neden beni bu evlerle kıyaslamıyorsunuz? Tahtayla kapatılmış, geçmişten bir şey. Vergi için satılacak bir kalıntı.
- The house has been boarded up too long.
Bu ev çok uzun zamandır kapalı.
They promised they'd get my message to him before he boarded.
Uçağa binmeden ona mesajımı iletmeye söz verdiler.
- His house has been boarded up.
- Adamın evini bile kapattınız.
" Faith, he tonight hath boarded a land carack.
" O bu gece hazine gemisine bindi.
However, we've been able to find no trace of Miss Wilkinson since she boarded that train.
Bununla birlikte, trene bindiğinden beri Bayan Wilkinson'un izine rastlayamadık.
The police boarded a southbound train there.
Polisler güneye oraya giden bir trende imişler.
Basil, I've been one step ahead of you since you boarded at Karachi.
Basil, Karaçi'den bindiğimizden beri senden bir adım öndeydim.
At dawn, we boarded again.
Şafakta, tekrar trene bindik.
But he couldn't have the time to contact the consulate before he boarded.
Ama konsoloslukla temasa geçmiş olamaz.
As the ship lay in Boston Harbor, a party of the colonists, dressed as Red Indians, boarded the vessel, behaved very rudely, and threw all the tea overboard.
Gemi Boston limanındayken Kızılderililer gibi giyinen bir sömürge grubu gemiye bindi çok kabaca davrandılar ve çayı denize döktüler.
The front's boarded up. Heh.
Ön tarafı kapalıdır.
I split with the guy who owned it, and they took away his permit and boarded up the place.
Sahibi olan kişiyle ortaklığı ayırdık... Ruhsatını aldılar ve tahtaları çivilediler.
Door is boarded up.
Kapıyı çivilemişler.
But at Folkestone I boarded my machine and flew all the way here!
Fakat Folkestone'da makimana bindim ve buraya kadarki tüm yolu uçtum.
We had a sample of your Nazi respect when we boarded this train.
Bu trene binerken Nazi saygısının bir örneğini gördük.
That shaft is boarded up now.
Bu kuyu şu an kapalı.
The other cars will be added after the Prime Minister and his party have boarded.
Başbakan'ın arkasındaki vagonlar misafirleri ve kumpanyaları için ayarlandı.
This place is boarded up pretty solid now.
Burası şimdilik bizi idare eder.
You got the whole place boarded up? Yeah, most of it.
- Her yeri kapattın mı?
Well, we're safe now. It's boarded up tight.
Evet, burada güvendeyiz.
There's a radio upstairs and you boarded us in down here?
Yukarıda bir radyo var ve sen bizi burada tutacaksın öyle mi?
Enterprise, prepare to be boarded or destroyed.
Enterprise, ya gemiyi boşaltırsınız ya da yok edilirsiniz.
It was my only interest when I boarded your vessel.
Geminize bindiğimde benim tek ilgim sadece o konudaydı.
- He boarded a train once.
- Bir keresinde trene atlamaya çalıştı.
Check all names of passengers who boarded planes at Linate or Malpensa.
Linate ve Malpensa'da uçağa binen herkesin ismini kontrol edin.
I boarded Le Massilia without suspecting that it was a big trap.
Büyük bir tuzak olduğunu bilmeden Le Massilia'ya bindim.
He flowered his Stetson and boarded old Blue
Şapkasına bir çiçek taktı ve Blue'ya bindi
I was told to shave him and it was too dark in that boarded-up room.
Onun tıraş etmemi söylemiştiniz ve oda karanlıktı.
Yes, Karl Oskar. I've known it ever since we boarded this ship.
Evet Karl-Oskar bunu gemiye bindiğimden beri biliyorum.
I've done considerable thinking ever since the courthouse doors were boarded up.
Mahkeme kapılarına kilit asıldıktan sonra uzun uzun düşündüm...
They boarded at Gibraltar.
Gibraltar'da gemiye bindiler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]