English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Boars

Boars translate Turkish

185 parallel translation
Your first duty is to the boars.
Domuzlara karşı sorumluluğun önce geliyor.
Perhaps the boars will hunt me. They might even kill me.
Belki de domuzlar beni avlayacak hatta beni öldürecekler.
And his respects, of course, to your two principal boars.
Ve tabiki iki önemli adamınıza saygılarını bildiririm. .
Wild boars!
Yaban domuzları!
Water, fire, earth and these wild boars... They were all "the people" to him.
Su, ateş, toprak ve bu yaban domuzları onun için hepsi insandı.
Wild boars destroyed our gardens and tigers killed all our cattle.
Yaban domuzları tarlamızı talan etti. Kaplanlar da sığırlarımızı öldürdü.
I will not delight in the blood of boars and lambs and goats.
Domuzların, kuzuların, keçilerin kanları beni memnun etmez.
Yum yum roast boars.
Domuz rostosu.
Lament, you boars! Repent for your atrocities.
Ağlayın, sizi yaban domuzları, ve ettiğiniz zulümler için tövbe edin.
There's no much beer or boars here.
- Burada pek bira ve domuz yok.
Say, will there be any boars on this galley of yours? Obelix!
Söyler misiniz şu gemilerinizde yemek için domuz filan bulunur mu?
Come and dine this evening. Most of my guests are buzzards or bears or boars. You'll feel at home.
Akşam bize gelin, hayal kırıklığına uğramazsınız.
Boars in the morning and witches at night.
- Gündüz yaban domuzları, gece cadılar.
Where are all these wild boars?
Bütün bu yaban domuzları nerede?
He is like a young god descended from Olympus, but he is surrounded by stupid, suspicious boars - a pack of them.
Eğer geri gelirse. Birkaç günlüğüne uzakta olacağını söyledi. En az 20 gün oldu.
- Boars!
- Domuzlar!
Neither of wolves, nor of boars, or of bears.
Ne kurtlardan, ne domuzlardan, ne de ayılardan.
I've got to go out shopping, you can have your shield back later, meanwhile... you tidy the place up a bit, it's like a wild boars sty!
Alışverişe gitmem lazım, kalkanını sonra alırsın, bu arada... etrafı biraz düzelt, ev domuz ahırı gibi.
I hunt boars.
Ben yabandomuzu avlıyorum.
- Boars?
- Yabandomuzu mu?
Well, boars or kangaroos.
Domuz ya da kanguru.
He didn't see any boars or any women.
Ne yaban domuzu ne de kadın gördü.
- Some boars chased me.
- Bir kaç domuz sıkıştırdı.
- You were chased by boars?
- Domuzlar mı sıkıştırdı?
If the boars had you surrounded, how the hell did you get away?
Eğer domuzlar etrafını çevirdiyseler, nasıl oldu da kaçabildin?
Now these boars are eating us out of house and home.
Şimdi bu domuzlar bizi evsiz yurtsuz yakalayıp yiyorlar.
- Boars worry?
- Domuzlar endişeleniyor mu?
Otherwise the joint will be full of boars tonight, eh?
Yoksa, o boktan yer domuz kaynayacak, tamam mı?
About hunting wild boars in... winter.
Kış aylarında avlanılan yabandomuzlarını.
We'll go hunt boars in the winter.
Kış gelince yabandomuzu avına çıkarız.
Well I saw these wild boars and anyhow it's lunchtime.
Şey, öğle yemeği saati ve ben bu yabani domuzları görünce...
I wish I could dig up something to eat, I could eat a dozen wild boars.
Keşke yiyecek bir şeyler için de kazabilsem. Bir düzine yaban domuzu yiyebilirim.
I say, we'll hold a feast I your honour, prepare all our specialities, boars... with mint sauce and we'll have mounds of beer all heated till it is just right.
Şerefinize bir ziyafet vereceğiz, bütün özel yemeklerimizden, domuzlardan... nane soslu hazırlatacağız, ve biraları kıvamına gelene kadar ısıtacağız.
He always kept it loaded on account of the wild boars.
Geri döndüğünden beri vahşi domuzlara karşı hep dolu tutuyordu.
Beware of the boars!
Yaban domuzlarından sakın!
And beware of the boars!
Domuzlardan sakının!
I could eat 1 0 boars.
10 domuz yiyebilirim.
Friends, friends, throw out the menhirs and boars first!
Dostlar, dostlar, önce menhirleri ve domuzları atın!
These are boars'tusks, made by a Javanese warrior.
Bu, Java'lı bir savaşçının yaptığı yaban domuzu dişinden bir kolye.
I am Spa'am, high priest of the boars.
Ben Spa'am, yaban domuzlarının yüce papazıyım.
Well, what's left of it, because the boars eat it.
Arda kalanlar diyelim çünkü yaban domuzları yedi bitirdi.
Will I add poison for the boars?
Yaban domuzları için de zehir koyayım mı?
She says she can't sleep because of the boars.
Yaban domuzları yüzünden uyuyamadığını söylüyor.
That cornfield is full of boars.
Mısır tarlası yaban domuzu dolu.
Boars?
Yaban domuzu mu?
Especially the boars.
Özellikle yaban domuzlarını.
I added a poison for boars.
Yaban domuzları için zehir kattım.
Nothing to do but sit around on our backsides for months, staring at a bunch of angry boars.
Buralarda aylarca oturup delirmiş yabandomuzlarına bakardı.
Those boars are not from this region.
Bu yabandomuzları bu bölgeye ait değiller.
Life and death are his alone, or have you boars forgotten that?
Buna karar vermek onun işi. Yoksa siz yabandomuzları bunu unuttunuz mu?
Boars and beer for Obelix!
Obelix için domuz ve bira!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]