Bohemian translate Turkish
254 parallel translation
That beggar, that bohemian?
O serseri kural tanımaz herif mi?
That's the "Bohemian" costume.
Bu "serseri" kostümü.
I'd like you to take me to some Bohemian restaurant for dinner where we can be very gay, have cocktails and champagne.
Beni bir Bohemya restoranına yemeğe götürsen neşeli bir yemek yesek, şampanyalar içsek!
I mean the Bohemian corporal himself... is assuming sole and total command of this operation.
Bohemyalı onbaşıyı kastediyorum. ( Hitler ) O, bu operasyondaki tek ve tam yetkili kişi.
From the moment the Bohemian corporal... promoted himself to the supreme command of our forces... the German army has been the victim of a unique situation.
Bohemyalı onbaşı şu andan itibaren kendi kendisini, kuvvetlerimizin en üst komutanlığına atadı. Alman ordusu artık sadece bir kurban.
We're going to be very bohemian.
Çok kalender olacağım!
Sebastião was very bohemian, was always traveling.
Sebastiao çok gezgindi, sürekli seyahat ederdi.
- were quite that bohemian.
-... bu kadar bohem.
- Bohemian?
- Bohem mi?
Franks really gonna think Im bohemian now.
Frank asıl şimdi bohem olduğumu düşünecek.
- Some kind of rural Bohemian.
- Bohem alanlarında avlanıyor...
You mean the gay old bohemian days of gay old San Francisco.
Eski neşeli San Francisco'nun eski neşeli bohem günlerinden bahsediyorsun.
We're going to sing a Bohemian song today.
Bugün Bohemian adlı şarkıyı söyleyeceğiz.
call that Bohemian corporal? !
O Bohemyalı onbaşıyı aramak mı?
Such a bohemian.
Tam bir bohem davranışı!
From the evidence I've heard I have the impression your son was somewhat of a bohemian.
Gördüğüm kanıtlar neticesinde oğlunuzun bohem bir yaşam tarzı olduğuna dair bir izlenim edindim.
I need a bohemian atmosphere.
Bohem bir atmosfere ihtiyacım var.
- It's interesting and somewhat bohemian.
- Çok ilginç ve bir bakıma artistik bir iş.
Bohemian.
Bohem'de mi?
I created a Bohemian monster.
Bohem canavarı yarattım.
But any neighborhood that's near a university or near an old, uh, an old beatnik ghetto, you know, or a bohemian area, hippie neighborhood. You know, the supermarket in that area, go into the supermarket in a head neighborhood and take a look at the cookie section, looks like a war zone.
Bir üniversiteye hippi veya bohem bir mahalleye yakın bir süpermarkette yani o tarz bir muhitte süpermarkete gidip kurabiyelerin olduğu reyona bir bakın.
That Bohemian corporal has become Chancellor?
Şu Bohemya'lı onbaşı mı Başkan oldu?
They were regarded as bohemian.
Ve burası bohem şehir olarak adlandırılıyordu.
I wanted to lead a Bohemian life, and I did.
Bohem yaşamı sürmek istedim ve yaptım da.
Bohemian?
Bohemyalı?
Has our Bohemian gone crazy?
Bohemyalı çıldırdı mı?
I wish to remain the bohemian artist Chelsea?
Chelsea'li bir Bohemian sanatçı mı olmak istiyorsun?
Art women, Bohemian Bodies!
Sanat kadınları, Bohem vücutlar!
What kind of Bohemian backwater is this?
Burası da ne böyle? Ne tür bir bohem?
You think you're some kind of bohemian or something.
Bohem falan olduğunu düşünüyorsun herhalde.
You know, this place really has potential in a bohemian sort of way.
Bekle. Gerisini de göstereceğim. Bugün şehir merkezinde harika bir yer gördüm.
I think a little Bohemian Rhapsody, gentlemen.
Biraz Bohemian Rhapsody, baylar.
- A Bohemian Christmas!
- Kural tanımayan bir noel, buna hazırım.
Nothing very bohemian.
Bohem biri değildi.
Well, my friend Henrietta will be with me. Your friend sounds rather bohemian, and no doubt she will want to stay at a boarding house.
- Arkadaşın bir çingeneye... benziyor ve bir pansiyonda kalmak isteyeceğine şüphe yok.
In that Bohemian hell hole?
O bohem işi cehennem deliğinde mi?
michael, her Bohemian cab driver "real friend."
Michael, onun bohem taksi şoförü "gerçek arkadaşı."
Is the novelty of a weird, Bohemian cab driver guy wearing a little thin?
Ne fikir ama, bir taksi şoförü ile beraber olduğunun bilinmesini istemedin sanırım.
- Very bohemian.
- Pek bohem.
Well, they serve them every year at the Bohemian Grove.
Her sene Bohem Korusu'nda servis yaparlar.
Oh, man, you never heard of the Bohemian Grove?
Hiç Bohem Korusu'nu duymadın mı?
Women were excluded, but the Supreme fucking Court forced the Bohemian to let the coozes in.
Kadınlar alınmazdı, Ama sikik yüksek mahkeme kancıkların girmesi için zorladı.
This is, uh, very bohemian.
Burası çok bohem.
I feel like I'm knee-deep in bohemian cachet.
Tam anlamıyla bohem bir hayata batmış gibiyim.
She's, like, a Bohemian queen.
Bu Trish. O Bohamili prensese benziyor. O oyunun Allahı.
I'll give up being a bohemian!
Bohem yasami birakacagim! Bana 6 ay vakit ver, Priya.
We bohemian types have always been persecuted. Well, sure.
Biz otorite karşıtı Bohemler hep eziyet görmüşüzdür.
You mean I wouldn't have worn your badge... the merit badge of the starving bohemian writer of old-time Greenwich Village...
Eski zaman Greenwich Village'in açlıktan ölen bohem yazar rozetine sahip olmadığımı söyleyeceksin...
Listen, Christobel. I've sunk $ 5,000 turning you into a New York bohemian.
Dinle, Christobel.Senin bir Newyork kalendarına dönüştürmek için 5000 dolar harcadım.
I just hate all these extroverted, obnoxious... pseudo-bohemian losers.
Sadece tüm bu dışa dönük, iğrenç sahte-bohem eziklerden nefret ediyorum.
Bohemian atmosphere.
Bohem bir atmosfer.