English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Boink

Boink translate Turkish

57 parallel translation
You drive around while your friends boink in the backseat?
Arkadaşlarınız arkada sevişirken gezinti mi yapıyorsunuz?
You promised you wouldn't boink any more waitresses... unless it was me.
Sam, başka garsonlarla yatmayacağına söz vermiştin tabii ben hariç.
I always give my waitresses the benefit of a severance boink.
Garsonlarıma tazminat seksi ayrıcalığını hep tanırım ama.
Did you give her a goodbye boink?
Giderayak işi pişirdiniz mi?
It's even money she lets that physicist on the bike boink her.
O fizikçiye verdiğine bahse girerim.
What that man needs is a good, healthy boink fest.
Adamın sağlıklı bir ilişkiye ihtiyacı var.
"Boink! Bad baby, bad baby!"
"Kötü bebek, kötü bebek!"
Then I'm gonna boink your girlfriend.
Sonra da kızarkadaşının ırzına geçecem!
Or do you like his personality the best but you'd rather boink someone else?
Ya da onun karakterini seviyorsun....ama bir baskasıylamı ilişkiye girmek istiyorsun?
- You don't come in a woman's house and lead with your shaboink-boink!
- Bir kadının evine pat diye ve şeyini sallaya sallaya gelmezsin!
I'm only sleeping over here so Buffy and Riley can boink.
Buffy'yle Riley birlikte olabilsin diye burada kalıyorum.
- Where the hell'd she go? - Boink! No.
Nereye gitti bu?
Aces in the boink department.
Seks departmanının ustaları.
I'm sure we can convince one of the girls from Bunk Ten to boink McKinley.
Çok azgınlar. Bunların hepsi yaz boyunca boştu dostum.
Did he boink your demon bride?
Senin iblis karını mı düdükledi?
Boink.
Boink.
Hey! I'm gonna boink my fat husband in prison
Benim de son zamanlardaki hâlim ortada zaten.
Boing, boing, Boeun.
Boink, boink, Boeun.
She goes boing boing every morning!
Her sabah boink, boink dolaşıyor!
I'm willing to admit that trying to boink your assistant might...
- İtiraf ediyorum ki asistanını yatağa atmaya çalışmam...
Dude, are you gonna boink Jamie tonight? Yes.
Dostum bu gece Jamie ile yapacak mısın?
- Did you boink her yet?
- Ona daha vuramadın mı?
You boink her?
Vurdun mu?
You can't boink the oink, Dirk.
Domuzu beceremezsen, Dirk.
Oh, hey, Ebenezer, boink.
Oh bakın burda kimler var.
Three, if you break rule one or two, I get to "boing" your curls.
Üç, eğer birinci ya da ikinci kuralı bozarsan, kıvırcıklarına "boink" yaparım.
What the hell does "boing" mean?
"Boink" de ne demek?
Boing!
Boink!
Boink.
Opps pardon.
'Cause those wangs from the Today Show eat on the roof garden all the time, and, you know, since I thought me and you are best buds--boink!
Today Show'dakiler devamlı dışarıda yiyor da.
I'm going to boink Danielle and Alan's going to live here forever.
Ben Danielle'e yatıyorum, Alan sonsuza kadar burda yaşıyor.
Okay, do you know how sad it makes me to know that you only braised it to boink me?
Onu, sadece beni götürmek için pişirdiğini bilmek ne kadar üzücü, sen bunu biliyor musun peki?
So I'm going to have to go in there and boink my way out of this one.
Bu yüzden içeri gireceğim ve bu işten yakamı yatarak kurtaracağım.
Fire her, then boink her.
Önce kov, sonra seviş.
Way back before there was ever a Katy, Jenna was Andy's first crush, his first kiss, and would have even been his first boink, if not for the vicious, man-eating corn snake who called their love nest home.
Katy'den çok daha öncesinde Jenna, Andy'nin ilk aşkı, ilk öpüştüğü hatta eğer adam yiyen saldırgan yılan aşk yuvalarını basmasaydı ilk seviştiği hatun olabilirdi.
To prove the lovely Jenna was once his willing near-boink, Andy logged on to the Pong America web site in an effort to find her.
Andy, sevişmeye çok yaklaştığı Jenna'yla olan ilişkisini kanıtlamak için büyük bir çaba sarf ederek Pong Amerika sitesine giriş yaptı.
Who's the lucky young girl off your boink list that gets the golden ticket?
"Götürdüklerin listesinde" altın bilet hangi şanslı genç kıza çıktı?
Boink, boink, boink.
kaltak, kaltak, kaltak.
They only boink other members.
Sadece diğer üyelere bakıyorlar.
How'bout your "boink buddy"?
"Sevişme arkadaşı" na ne dersin?
- You boink her?
- Ona yazdın mı?
And we made a deal we would always boink any chick that wants to boink us!
Bizimle çakışmak isteyen her hatuna çakacağımıza dair anlaşma yapmıştık!
... I mean, I was here to fuckin'boink her.
Demek istediğim, onunla yatmak için buradaydım.
She made me boink her this morning and at first, I was like, " Please- -
Sabah onunla yataktaydık ve başta "lütfen ama" diyordum... Anladım Lance.
If making it even means that I'm supposed to boink Muffin, that would mean that you boinked... Barry.
Eğer ödeşmek, Muffin ile vuruşmak anlamına geliyorsa, bu da demektir ki sen de Barry ile vuruştum.
Boink!
Boink!
I guess I would kill Eleanor Roosevelt... I would boink Emily Dickinson, and I would marry Amelia Earhart.
Sanırım Elanor Roosevelt'i öldürür Emily Dickinson'ı zıplatır Amelia Earhart ile evlenirdim.
Yoinks!
Boink!
Fun tourist selfie! Boink!
Komik turist özçekimi!
Boink, boink. Ooh. Soft, huh?
- Yumuşak, değil mi?
Boink me!
Seviş benimle!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]