Bondage translate Turkish
442 parallel translation
Tragedy in life starts with the bondage of parent and child.
İnsan hayatındaki trajedi anne-babanın ve çocuklarının köleliğiyle başlar.
But even so, the days of serfdom – I mean bondage –
Muhtemelen bunun iki, üç katı edersiniz. Ama öyle bile olsa, kölelik günleri - Demek istediğim o esirlik günleri -
- Whose pathetic distinction is the number of male children she contributes to the very state which holds her in bondage.
Kadınları, içinde esir tutuldukları ülkeye verdiği erkek çocukların sayısına göre değerlendiren zavallı ayırımı...
"It's like escaping from bondage to a raving madman."
"Bir zırdelinin kölesi olmaktan kurtulmaya benziyor."
For 40 years the Philistines had held his people in bondage.
Filistinliler kırk yıldır halkını esir tutuyormuş.
Cassius from bondage will deliver Cassius.
Cassius kurtarır Cassius'u kölelikten.
To reach his arms, I'd cast Kumlek to his fate... and betray my people into Mongol bondage.
Onun kollarına atılmak için, Kumlek'e, babama ve halkıma ihanet ederim.
So did the Egyptians cause the children of Israel to serve with rigor ; and their lives were made bitter with hard bondage, and their cry came up unto God and God heard them.
İsrailoğulları da Mısırlılar tarafından insafsızca hizmete zorlandı ve hayatları kölelik yüzünden acıyla doldu ve yakarışları Tanrıya ulaştı ve Tanrı onları duydu.
Among these slaves, there is a prophecy of a deliverer who will lead them out of bondage.
Onları kölelikten kurtaracak bir kurtarıcı kehaneti var.
- Why? They believe a deliverer has come to lead them from their bondage.
Onları kölelikten kurtaracak bir kurtarıcının geldiğine inanıyorlar.
Is life in bondage better than death?
Kölelik, ölümden daha mı iyi?
If your god is almighty, why does he leave you in bondage?
O kadar yüceyse sizi neden köle yaptı?
God of our fathers, who has appointed an end to the bondage of Israel, blessed am I among all mothers in the land, for my eyes have beheld thy deliverer.
Atalarımızın Tanrı'sı, İsrailoğullarının köleliğine dur dedin, ülkedeki tüm anneler arasında kutsanmış olanıyım... çünkü gözlerim, senin kurtarıcını gördü.
Bondage without rest, toil without reward.
Dinlenmeksizin esaret, ödülsüz bir meşakkat.
But death is better than bondage, for my days are ended and my prayer unanswered.
Ölüm kölelikten daha iyi çünkü ömrüm bitti ve duam karşılık bulmadı.
The Almighty has heard our cries from bondage.
Tanrı feryatlarımızı duydu.
It would take more than a man to lead the slaves from bondage.
Bu köleleri esaretten kurtarmak için bir adamdan fazlası lazım.
And if he is, to know why he has not heard the cries of slaves in bondage.
Ve Tanrı'ysa neden kölelerin yakarışlarını duymadığını.
Lord, why do you not hear the cries of their children in the bondage of Egypt?
Neden Mısır'da esaret altındaki çocuklarının feryatlarını duymuyorsun?
How can I lead this people out of bondage?
Bu insanları kölelikten nasıl kurtarabilirim?
Who are you to make their lives bitter in hard bondage?
Sen kimsin ki onların köleliklerini zorlaştırıyorsun?
Because this night the Lord our God will deliver us from the bondage of Egypt.
Çünkü bu gece Rab, bizi Mısır'ın esaretinden kurtaracak.
O Lord God, with a strong hand thou dost bring us out of bitter bondage.
Ama git! Tanrım... güçlü elinle, bizi acı esaretten kurtardın.
Remember this day, when the strong hand of the Lord leads you out of bondage!
Tanrı'nın güçlü elinin sizi esaretten kurtardığı bugünü hatırlayın!
Four hundred years in bondage, and today he won't move!
400 yıldır köleydik ve bugün kımıldamıyor!
The one that will release him from his eternal bondage.
Onu sonsuz esaretinden kurtaracak bu görevi.
" To accept the bondage under the oriental occupation...
"Doğuluların işgali altında köleliği kabul ederek..." "...
Once again they destroy our towns... take our people in bondage. Please help us, Father.
Bir kere daha kasabalarımızı yok ettiler, ve insanlarımızı esir ettiler.
And they've been expecting a messiah a Moses come to deliver their children from bondage.
Ve bir kurtarıcı bekliyorlar. Çocuklarını kurtaracak bir Musa.
Have you her soul in bondage?
Ruhunu esir ettiniz mi?
"He liberated the women of Texas from the bondage of wash day."
"Texas kadınlarını çamaşır günü esaretinden kurtardı" yazılması olduğunu söyler.
Dinner in bondage.
Kelepçeli yemek.
Now, my good wife, while I rest, read to me a while From shakespeare's gay boys in bondage.
Karıcığım, ben dinlenirken, bana Shakespeare'in Bağlanmış Eşcinsel Oğlanlar'dan biraz oku.
Gay boys in bondage.
" Bağlanmış Eşcinsel Oğlanlar.
What frees the prisoner in his lonely cell chained within the bondage of walls, far from the owl of Thebes?
Yalnız hücrede, dört duvar arasında Thebes baykuşundan uzakta mahkumu özgür kılan nedir?
Once again they destroy our towns and take our people in bondage. Please help us, Father.
Bir kere daha kasabalarımızı yok ettiler, ve insanlarımızı esir ettiler.
Solemn curses, anathemas, wished upon the Pharaohs for keeping the Israelites in bondage.
Kölelik düzenin sürdürdükleri için Tanrı'nın firavuna sardığı lanetler.
You cried on my shoulder like you was released from bondage.
Sanki esaretten kurtulmuşsun gibi omzumda ağlamıştın.
Bondage?
Bondaj?
The next was a close-up, showing the scale with which Anne was placed in bondage.
Devamındaki fotoğraf ise öncekinin ayrıntısı. Anne'nin nasıl zincirlendiğini gösteriyor.
this will no longer be the bread of the passage of our fathers from bondage to freedom.
Bu ekmek, babalarımızın esaretten kurtuluşu olmayacak.
This Passover is for you today the passage from the bondage of death to the freedom of life.
Bu günkü hamursuz bayramı, ölüme olan esaretten, yaşamın özgürlüğüne kurtuluş olacak.
You live for bondage and discipline.
Köleliğe ve cezalandırılmaya bayılırsın.
Too much bondage. Not enough discipline!
Kölelik çok, ama yeterince cezalandırma yok!
In total bondage... to the idea of death, of man's physical end.
... tüm esaretiyle... Ölüm fikri, insanların fiziksel yok oluşu.
Some bondage house.
Bir işkence evinde.
We offer verbal humiliation, bondage -
Sözlü aşağılama, işkence...
In desperation, he decided to try... the glass brick, the souvenir of his years of bondage to Davy.
Ümitsizlik içinde, cam tuğlayı denemeye kadar verdi Davy'nin esaretinde geçen yılların yadigarını.
So that's what you're into now : Bondage.
Şimdi de köleciliğe merak sardın yani.
But they are still in bondage.
Fakat hala esaretteler.
Oh... Gay boys in bondage.
Bağlanmış Eşcinsel Oğlanlar.