English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bonfire

Bonfire translate Turkish

574 parallel translation
A man who claims about himself that it was forced upon him to destroy lives - that man must be extinguished like a bonfire!
Can almaya zorlandığını söyleyen bir insan..... bir şenlik ateşinin söndürülüşü gibi yok edilmeli!
That you agree to give up this bonfire business... and come back to Missouri with me.
Bu yangın işinden vazgeçmen konusunda anlaştık mı... ve benimle Missouriye geri dönecek misin? .
- Pennies for the Guy Fawkes bonfire!
- Pennileriniz Guy Fawkes şenlik ateşi için.
This one's going to be on the bonfire in Cheyne Yard.
Şenlik ateşi Cheyne Yard'da yakılacak.
Throw him on a bonfire and there let him die!
Onu ateşe fırlat ve bırak orada ölsün.
Stick your Guys on the bonfire!
Ateşteki Guy'nıza saplayın
Get your Guys on the bonfire!
Guy'larınızı ateşe atın!
Throw him on a bonfire and there let him die!
Yanan ateşe at ve bırak orada ölsün! .
Throw him on a bonfire and there let him die!
Yanan ateşe at ve bırak orada ölsün!
But they got the dickens of a big bonfire over in Cheyne Yard.
Cheyne Yard'daki büyük şenlik ateşinde şeytanlar var.
Could it have happened in Cheyne Yard... where they had the bonfire on the night that Netta disappeared?
Cheyne Yard'daki Nettanın ortadan kaybolduğu gece... yakılan şenlik ateşinde oluşmuş olabilir mi?
He carried a Guy to the top of the bonfire and got singed coming down.
Şenlik ateşinin tepesine bir Guy taşımıştı ve aşağıya inerken de kendisi biraz yanmış olmalı.
You must have enough letters from him now to start a bonfire.
Artık şenlik ateşi başlatmak için ondan yeteri kadar mektup aldın.
Haven't you heard of the Yamana Fire Festival where the villagers dance around a bonfire?
Köylülerin, büyük bir ateşin etrafında dans ettiği Yamana Ateş Festivali'ni hiç duymadın mı?
Quite a little tea party, all for Rudy Linnekar's bonfire.
Rudy Linnekar'ın şenlik ateşi için iyi bir parti.
Burn them! Bring a bonfire!
Şenlik ateşi yakıp, kutlayın.
It's like sending a marshmallow to put out a bonfire.
Marshmallows'ları yangını söndürmeye göndermeleri gibi!
Well, a bonfire won't stop Maleficent.
Bu şenlik ateşi Maleficent'i durdurmayacaktır.
- What? - Make a bonfire.
- Büyük bir şenlik ateşi yakardım.
- This'll be some bonfire.
- Birazdan şenlik ateşi olacak.
Prepare a bonfire nearby
Büyük bir ateş hazırlayın!
If Archbishop saw it, he would've thrown me into the bonfire.
Senin arkadaşın başpiskopos ne düşünecek acaba? Beni doğruca engizisyona yollayacaktır.
Light and bonfire for St. John.
Aziz John için yakılan ateş.
Someone's having a bonfire.
Biri büyük bir ateş yakmış.
Ripped over a gas pump, and never stopped moving. By now it's like a moving bonfire.
Pompalardan birini parçaladı ve hiç durmadan yoluna devam etti.
You wanna get out in that field and build me a bonfire?
Bahçeye girip kamp ateşi yakmanızı istiyorum.
One that goes the primrose way to the everlasting bonfire?
Güle oynaya, sonsuz şenlik ateşine ilerleyen birisi mi?
In the bonfire smoke The eyes of the campers glow.
Parlıyor yavruların gözleri şenlik ateşiyle.
The sky was blazing, like a big bonfire.
Evden dışarı çıktığımda, gökyüzünde alevler gördüm. Sanki büyük bir alev topu gibiydi.
Remember? The one of the bonfire?
Şenlik hakkında olanı mı?
Paracelsus publicly threw into the traditional student bonfire an ancient medical textbook by Avicenna, an Arab follower of Aristotle.
Paracelsus geleneksel öğrenci şenliğindeki ateşe,... Aristo'nun Arap takipçisi Avicenna'nın tıp kitabını atmıştır.
There is something symbolic about that midsummer bonfire which I will try to conjure into the present.
Bu yaz şenliği ateşini, gelecek bağlantısıyla açıklamaya çalışayım... Burada sembolik bir özellik var.
Now, do you see that bonfire over there?
Bak şimdi, şu ateşin etrafındakiler var ya.
" or burnt to death in a huge sacrificial bonfire.
" ya da büyük bir şenlik ateşinde yakılarak öldürülürdü.
The bonfire's bigger this year than it was last year.
Şenlik ateşi bu sene geçen senekinden daha büyük.
Going to the bonfire tonight?
Bu gece şenliğe gidecek misin?
Now, Dad, we'll watch them light the bonfire, then off to bed.
Baba, bak şenlik ateşlerini seyrettikten sonra yatacaksın.
Let's light the bonfire and burn the old witch.
Ateşi tutuşturalım, yaşlı cadıyı yakalım.
I play the devil's advocate in all this, and to do so I... seek and I find dangerous documentary evidence, which I'll give to our colleague so he can make a nice bonfire.
Tüm bu işte şeytanın avukatını oynadım ve bunu yapmak için çok tehlikeli olan belgeli kanıtlar aradım ve buldum, şenlik ateşi yaksınlar diye de onları iş arkadaşlarıma verdim.
The guy cleans it out, starts his little bonfire and the car crashes out of the gate at 4 : 06.
Şimdi, kasa patlatılır. Adam kasayı boşaltır, küçük şenlik ateşini başlatır ve otomobil saat 04 : 06'da giriş kapısına çarpar.
It must be a bonfire of dried things.
Kuru şeyleri meydanda yakıyor olmalılar.
Saturday night will be our first pep rally and bonfire.
Cumartesi akşam ilk futbol eğlencemiz var.
- About the night at the bonfire.
- O akşam hakkında.
They'll have their bonfire, clams, liquor...
- Büyük bir ateş yakılacak, kabuk toplanacak. işki....
It's just a bonfire. Come on.
Sadece bir şenlik ateşi.
Big bonfire, and all the pledges had to get laid.
Büyük bir şenlik ateşi yakılırmış ve tüm adaylar seks yapmak zorundaymış.
Daruma — the one eyed spirit — reigns supreme at the summit of the bonfire.
Daruma - tek gözlü ruh - atesin zirvesinde ihtisam sahibi...
They're burning like a bonfire.
Bir şenlik ateşi gibi yanıyorlar.
You can't start a bonfire and then say night-night.
Ortalığı kızıştırıp, sonra "iyi geceler" diyemezsin.
And you can't start a bonfire and then run away, either.
Ve ortalığı kızıştırıp, ondan sonra kaçamazsın da.
A bonfire!
Ateş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]