English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Booing

Booing translate Turkish

157 parallel translation
They're booing you.
Seni yuhalıyorlar.
- They're booing me too.
- Ben de yuhalandım.
The gallery was booing.
Salon yuhalıyordu.
And when things go badly... who gets the booing?
Ve işler kötüye gittiğinde kim yuhalanıyor?
Is there booing on that?
Bu makinede yuhalama efekti var mı?
They're booing'you.
Yuhalanıyorsun.
.. I that am rudely cast and want true majesty... ( Booing ) .. am forced to fight to set sweet England free.
( tezahüratlar )... alenen gerçek krallığın peşinde olan ben... ( Yuhlarlar )... güzel İngiltere'mizin özgürlüğü uğruna savaşmaya mecbur ediliyorum.
( Booing and hissing )
( Yuhlarla ve ıslık çalarlar )
( Booing and hissing )
( Yuhalama ve ıslık sesleri )
People were still booing'him when we were on.
Biz çıktığımızda millet hala yuhalıyordu bunu.
Rocky's face : Absolutely like stone, a picture of concentration, and the booing crowd here does not seem to bother him one bit.
Rocky'nin yüzü : tamamen taş gibi, konsantre olmuşa, ve yuhalayan kalabalık onu rahatsız etmiyor görünüyor.
It seems the booing crowd has absolutely no effect on the man.
Yuhalamaların şampiyon üzerinde hiç etkisi olmuyor sanki.
[Students Booing]
[Students Booing]
( booing )
Geç kaldı.
Why, hissing and booing you actually seems to energize the whole convention.
Eli! Al, nasılsın?
[BOOING HISSING]
Seks değil bu
- [crowd booing] But don't go away, folks.
"Fakat bir yere ayrılmayın arkadaşlar."
Look at them up there, sitting on their fat asses, drinking coffee and eating doughnuts. ( booing )
Şunlara biri bakın, koca kıçlarının üzerinde oturarak, kahve içip ve çörek yiyorlar.
[Crowd booing] I'm on, coach.
Oyundayım, coach.
[Booing, Shouting, Whistling]
[Yuhalama, Bağırtı, Islık]
Booing and hissing are not part of the show.
Yuhlamak ve hısss'lemek gösterinin parçası değil.
Booing and hissing are not part of the show.
Yuhlamak ve hisss'lemek gösterinin parçasi degil.
while the crowd is hissing and booing and spitting on you.
Kalabalık ıslık çaldığında ve yuhaladığında ve size tükürdüğünde.
Oh, you got that from all the booing, huh?
Demek yuhalamalardan bunu anladın.
Hey, what are you doing that for? What are you booing me for?
Neden atıyorsunuz, yapmayın!
- Homer! - [Booing] - What the bloody hell?
Bu da ne böyle?
And all your booing isn't gonna make it one.
Beni yuhlamanız da öyle olmasını sağlamaz.
- I cheated on that test. - [Gasping, Booing]
Sınavda kopya çektim.
They're booing Shakespeare!
Shakespeare'i yuhalıyor.
- [Booing ] - [ Woman] Come on.
Hadi ama. Sıradaki.
- [Crowd Booing ] - [ Coughing] Let's welcome two new additions to the team...
Bugün takıma yeni katılanlar için bir alkış.
When you're standing there, wondering what they're booing about... you get bit on the kneecaps.
Sen ayakta duruyorken, onlar şaşılacak şey, dizkapağıma vurduklarından yuhalanıyorlar.
At least he couldn't hear the booing today!
Hiç değilse bugünkü yuhalamaları duymadı.
( booing and hissing ) Every year, I try to go with an "everywoman" cover, and when I test the mockup, the women's focus groups hate it.
Bakın, her sene Everywoman'ın kapağına uymaya çalışırım ve ne zaman modeli test etsem, kadın odak grupları bundan nefret ederler. *
- All for Homer. - [Crowd Booing]
Hepsi Homer'a.
- # We built this city on rock and roll # - [Booing]
Bu kenti Rock'n'roll! üzerine kurduk!
[CROWD BOOING] RIZZUTO : Oh, no, they're gonna walk Mantle.
Olamaz, 4 hatalı atış yapıp Mantle'a Sayı Turu yaptırtmayacaklar.
They're booing him in his own ballpark.
Kendi stadında onu yuhalıyorlar.
So sit back, open a Ballantine, because tonight could be history. [CROWD BOOING]
Arkanıza yaslanın, viskinizi açın, çünkü bu gece tarih olabilir.
I mean, when I'm up there on that stage... everything is just right and the world's perfect... until they start booing me.
Demek istediğim... ... sahnede olduğumda her şey öylesine mükemmel ki. İnsanlar yuhalamaya başlayana kadar.
And booing.
Yuhaladılar da.
( booing ) Ha ha.
İn sahneden!
( booing )
Ve kesinlikle hakkında komik olan bir şey yokmuş.
[booing, hissing] I told you this may happen.
Bunun olabileceğini söyledim sana.
Smithers, are they booing me?
Smithers, beni mi yuhluyorlar?
And booing. Wait, Dad, Dad.
- Bir sürü var.
[Booing]
- İn oradan aşağı!
[Crowd Booing] Wow. Look at him go.
Şu hareketlere bak.
[ "Flight of the Valkries" ] - [All Booing] - Boo, Baron!
Yuh!
- [Audience Booing]
Bir tane daha.
- [Players Groaning ] - [ Crowd Booing ] [ Marge] Good hustle, kid.!
Haydi bastırın çocuklar!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]