Bootsy translate Turkish
35 parallel translation
Ain't the Fourth of July picnic, and you ain't singing'... with Mr. Bootsy Whitelaw and his slide trombone.
Burada 4 Temmuz pikniği yapmıyoruz, sen de Mr. Bootsy Whitelaw ve trombon grubuyla söylemiyorsun.
- What does that mean, Bootsy?
- Ne demek bu, Bootsy?
What about the Jews, Bootsy?
Ya Yahudiler, Bootsy?
Keep it goin', Bootsy.
Devam et, Bootsy.
The only reason why I ain't busted your ass...'cause you my cousin, and it'd kill Aunt Bootsy.
Seni içeri tıkmamamın tek sebebi... kuzenim olman ve bunu yapmam Bootsy Teyzeyi öldürür.
- Why you put Aunt Bootsy in this?
Bootsy Teyzeye bunu niye yapasın ki?
Hi, Bootsy.
Merhaba, Bootsy.
Hey, Bootsy, I'll take this.
Hey, Bootsy, Bunu alıyorum.
- Did Bootsy R.S.V. P?
- Bootsy bir yanıt verdi mi?
I guess Bootsy singing Hotel California accompanied by spoons... drew people's attention away.
- Çoğu insan dikkat etmedi. Galiba Bootsy, "Hotel California" yı, kaşıklar eşliğinde söyleyerek bütün dikkatleri üzerine çekti.
- See you, Bootsy.
- Görüşürüz Bootsy.
By the way... last night when Bootsy was singing Hotel California... and banging spoons on his head, did I...
Bu arada dün gece Bootsy, başına kaşık vura vura "Hotel California" yı söylüyor muydu?
No one cares about the stupid clay hand, Bootsy!
Kimse o aptal kili umursamıyor, Bootsy!
Came from another planet and landed on Bootsy Collins'house.
Başka bir gezegenden gelip, Bootsy Collins'in evine kondu.
Back then Bootsy was a simple farmer, but he took one look at all those mauve titties and he lost his mind.
O zamanlar Bootsy basit bir çiftçiydi fakat onu eline alınca, aklını kaçırdı.
BOOTSY : Shit, this ball producing some sweet cream.
Bu lanet, tatlı krema üreten bir top.
BOOTSY : Oh, yeah.
Oh, evet.
Hector and Bootsy was there.
Hector ve Bootsy oradaydı. Ne fark eder ki?
Hector or Bootsy.
Hector yada Bootsy.
The one they call bootsy told me no and went on to suggest I perform sexual intercourse upon my own person.
Bootsy dedikleri çocuk, "Git kendini becer" dedi.
Bootsy Croutonne,
Bootsy Croutonne,
Babobabo like a Bootsy Collins around here
Yaba daba du. Taş devrinden fırlamış gibiyiz.
Bootsy Collins.
Bootsy Collins.
I think that's the night Sly and Bootsy came by with the fire-eater.
Sly and Bootsy'nin ateş yiyiciyi getirdikleri geceydi.
Plus Bootsy.
- Bootsie de var.
Plus Bootsy. Come on.
Bootsie de var.
And Bootsy, whatever you do, stay away from that Chinese restaurant down the street.
Ne yaparsan yap, Bootsy sokağın aşağındaki Çin restoranından uzak dur.
Bootsy, no!
Bootsy, olamaz!
Who that young cat that play bass? - Bootsy.
- Bas çalan pisicik kimdi?
- Bootsy.
- Bootsy. - Bootsy.
You were wrong, Bootsy, because I'm not back.
- Yanılmışsın Bootsy, çünkü dönmedim.
- Shut up, Bootsy.
- Kes sesini Bootsy.
Already got a complaint from Bootsy.
Bootsy'den şikayet aldım bile.
Now, bootsy Collins...
Şu, bootsy Collins...
Kurt, bring your bootsy. - Always. - Come here.
- Kurt, Bootsy'ni getir.