English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bosses

Bosses translate Turkish

1,659 parallel translation
They said to me, my bosses, they'd decided the timing wasn't quite right.
Patronlarım zamanlamamın çok iyi olmadığını belirttiklerini söylediler.
Same reason you and your bosses are working so hard to cover it up.
Sizin ve patronunuzla aynı nedenle. Sizde bu olayı örtmek için. ... yoğun çaba sarf ediyorsunuz.
All the really big bosses are away at a seminar, and I figured there was nothing I was doing at my desk that I can't do at home on my laptop.
Tüm büyük patronlar bir seminerde ve ben fark ettim ki masamda, evimde laptopumla yapamayacağım bir şey yok.
- Pick on your bosses when you're stressed.
- Sıkıntıya girdiğinde patronlarını çileden çıkarıyorsun.
They always cover for their bosses.
Hep patronlarını kollarlar, değil mi?
If my bosses were aware that I knew the victim or his wife, they'd remove me from the investigation, and I would really like to help catch whatever son of a bitch murdered my friend.
Patronlarım kurbanı ya da karısını tanıdığımı anlarlarsa.. beni soruşturmadan alırlar. Arkadaşımı öldüren pisliğin yakalanmasına yardım etmeyi çok istiyorum.
Didn't men use to the bosses?
Evin reisinin erkek olması gerekmiyor muydu?
They got bosses, friends, enemies.
Patronları vardır, arkadaşları, düşmanları.
Cheatng on tests. Fooling bosses, boyfriends.
Sınavlarda hile yapmak, patronları, erkek arkadaşları kandırmak.
I'll let you explain that to my bosses.
Patronuma dediklerini iletirim.
These new bosses, what's their names?
Peki şu yeni patronların isimleri ne?
See, my bosses are bean counters.
Bak, patronlarım karşı çıkıyorlar.
MAFIA BOSS OF BOSSES alias "THE BEAST"
MAFYA LİDERİ. TAKMA ADI : HAYVAN
Sindona was banker for the previous Mafia bosses : Stefano Bontate and Salvatore Inzerillo...
Sindona eski mafya babaları Stefano Bontate ve ve Salvatore Inzerillo için çalışan bir bankacıydı.
LAPD believe that tonight's murders of two crime bosses are part of an ongoing power struggle between a Greek crime syndicate and a Mexican drug cartel.
Los Angeles polisi bu geceki iki suç örgütü patronunun öldürülmesi olayında bir Yunan suç sendikası ile Meksika uyuşturucu mafyası arasında bir güç gösterisinden kaynaklandıığını düşünüyor.
The bosses rarely meet.
Patronları nadiren görüşür.
Our new bosses are very organized.
Yeni patronlarımız çok düzenli çalışıyor.
Robert Hawkins, a covert agent who was supposed to stop the attacks, is now hunted by his former bosses for the secret he holds.
Robert Hawkins... Saldırıları durdurması gereken, gizli bir ajan... Şimdi eski patronları tarafından, elindeki sırlar yüzünden izleniyor.
Robert Hawkins, a covert agent who was supposed to stop the attacks is now hunted by his former bosses for the secret he holds.
Robert Hawkins... Saldırıları durdurması gereken, gizli bir ajan... Şimdi eski patronları tarafından, elindeki sırlar yüzünden izleniyor.
You see, my bosses still work in Columbus.
Patronlarım hala Columbus'ta iş başında.
Then nothing I say will matter. He'll call his bosses and he'll tell them that I'm here.
O zaman söyleyeceklerim bir şey fark ettirmez.
You call your bosses and you tell them that you are even onto a scent of it, and they will remove you from the situation.
Patronlarını arar ve onlara küçük bir iz bile yakaladığını söylersen seni bu olaydan alırlar.
I've been through a million bosses.
Bir milyon patronum oldu,
My bosses told me I should stay clear of you.
Patronum sizden uzak durmamı söyledi.
You determined it was not, and you informed your bosses of this.
Olmadığını öğrendin ve patronlarına bildirdin...
Remember we said no bosses?
Patronumuz olmadığını unuttun mu?
You'll tell me about your bosses, or I open your radial artery.
Bana patronların hakkında bilgi ver, yoksa radyal damarını keserim.
Even the Boss of Bosses, Salvatore Palmeri.
Hâtta patronların patronu, Salvatore Palmeri.
He thought his job was to stop drugs in sports, but his bosses had other priorities.
İşinin sporda ilaç kullanımını durdurmak olduğunu düşünüyormuş, ama patronlarının öncelikleri farklıymış.
There must have been other bosses before Reeves.
Reeves'den önce baska patronlar da olmus olmali.
Golden handshakes, thug bosses.
Kıdem tazminatları, haydut patronlar.
Tell your bosses the price is not the same.
Patronuna söyle ücret aynı ücret değil.
Look, I know you had to confiscate the hard drive, but technically that footage belongs to Channel 13 News, and my bosses know that something went down in that warehouse, and that we...
Bakın sabit diske el koymanız gerektiğini biliyorum, ama teknik olarak o görüntüler Kanal 13 haberlerine ait ve patronlarım o depoda bir şeylerin olduğunu biliyorlar ve biz...
.. such a rocking game software that'along with us, even our foreign bosses were happy with our work.
Artık beraberimizde mükemmel bir oyun yazılımı var, Yabancı iş verenlerde bu üründen memnun.
Well, my... bosses don't like to wait.
Patronlarım bekletilmeyi pek sevmez.
My bosses at Langley have informed me that that's the guy who's been texting you.
Langley'deki üstlerim sana mesaj atan adamın o olduğunu söyledi.
We were caught fraternizing by one of my bosses.
Patronuma yakalandık.
I was supposed to go to my bosses over it.
Patronuma gitmem gerekiyordu.
Same old same old with the bosses.
Patronlarla eski, bildik hikayeler.
So, what, they're like your bosses or something?
Ne yani senin patronların mıydı?
I know, but if they tell my bosses, I'm gonna get in a shitload of shit!
Biliyorum ama patronlarıma söylerlerse boku yediğimin resmidir!
Your bosses aren't gonna get any closer. - They're content to use David.
David'i kullanmaktan memnunlar.
The Latino crime bosses need you out of the way so that they can get on with their Brown revolution.
Latin devrimlerine devam edebilmeleri için mafya babalarının yoldan çekilmesi lazım.
I gotta use your phone, run this past the bosses.
Patronlara evveliyatı anlatmak için telefonunu kullanmam lazım.
Someone inside the Mexi's been pulling a fast one on his bosses pointing the finger at you while he plays God with his little box of intel.
Meksika çetesinden biri, elindeki şantaj kutusuyla Tanrıyı oynar gibi, seni işaret ederek patronunu oyuna getiriyor.
I'm not the bastard my bosses tried to make me out to be while I was logging more high-profile collars than anyone else in this city.
Bu şehirde herkesten daha fazla tanınırken patronlarıma yamuk yapacak kadar piç değilim.
You know, from now on, your bosses need to stop treating my mayoral campaign as some loss leader for an I.C.E. investigation.
Bundan sonrası için, patronlarının belediye başkanlığı kampanyamı göçmen bürosu soruşturmaları gibi basit şeylerle baltalamayı bırakmalarını istiyorum.
Because when I talk to my bosses they're gonna want to make sure everyone's safe and uh...
Çünkü amirlerim, herkesin güvende olduğunu bilmek istiyor.
Most bosses don't bother now that everything is taped.
Çoğu amir, her şey kayda alındığı için kendi gelmeye tenezzül etmez.
Some people still believe ugly white men with broken noses are the bosses.
Bazı insanlar hala, burunları kırık, çirkin beyaz erkeklerin patron olduğunu sanıyor.
Your bosses?
Patronların mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]