Boxer translate Turkish
1,455 parallel translation
- Bert Zupanic is a boxer?
Ama Bert kendisine uğur getirdiğini söylüyor. - Bert Zupanic boksör mü?
- Boxer shorts!
- Boxer şortunda!
He wears boxers, and there are no framed portraits of his mother.
Boxer giyiyor ve annesinin çerçeveli bir resmi yok. Güven bana, o gay değil.
Because boxers are more comfortable.
Çünkü boxer'lar daha rahat.
Better than Mr. Hide walking in Clark Street in boxers. Doesn't it?
Bay Hide'ın Clark Caddesi'nde boxer'ıyla dolaşmasından iyidir değil mi?
The greatest rock-and-roll singer, and I'm the world's greatest boxer.
En büyük rock-and-roll şarkıcısı, Ve ben de dünyanın en iyi boksörüyüm.
Besides, I'm just a lowly, drug-dealing, boxer-wearing scum of the earth, right?
Ayrıca ben sadece uyuşturucu satan, baksır giyen... aşağılık bir herifim, değil mi?
He only had boxer shorts on.
Üzerinde sadece donu vardı.
Don't asked me why, but it looks like the boss has assigned you the soul of this boxer. That's what it looks like. I'll be honest.
Nedenini sorma ama, görünüşe göre patron bu boksçunun ruhunu kurtarmak için seni seçmiş.
Here is the file on that boxer. Study it.
Beceremezsen, geri dönünce seninle bizzat ilgilenirim.
He might have done well as a boxer if he hadn't...
Bir böksör olarak tam bir hayalkırıklığı...
I wanted to be a boxer, but she wanted me to work...
Ben boksör olmak istedim, ama o çalışmamı istedi...
And about the boxer forget his soul and concentrate on his body just his body.
Boksöre gelince ruhunu boş ver ve vücuduna konsantre ol yalnızca vücuduna.
- Yes, but take real care of the boxer, it's very important.
- Efendim! - Evet, ama boksöre çok iyi bak, bu çok önemli.
- Why is the boxer so important?
- Evet. - Neden bu boksör bu kadar önemli?
I need the boxer's soul through his own choice, should go to you.
Bu boksörün ruhuna ihtiyacım var kendi seçimiyle ruh size gitmeli.
- Are you the boxer's wife?
- Boksörün karısı mısın? - Evet.
Yeah, that's what I thought, but I'm a boxer, not a killer.
Evet bence de, ama ben bir boksörüm, katil değil.
I'm an exfootballer, Charlie, not a boxer.
Ben eski bir futbolcuyum, Charlie, boksör değil.
You look like a boxer
Boksöre benziyorsun.
- Hey, aren't you that boxer dude?
- Hey, sen şu boksör çocuk değil misin?
Hey, that's what they call a boxer's fracture.
Bu yüzden buna boksör kırığı derler.
I'm a professional boxer.
Profesyonel bir boksörüm.
I'm a boxer by trade.
Aslında bir boksörüm.
- Is that Spinner Dunn, the boxer?
- Bu, boksör Spinner Dunn mı?
Boxing experts tend to agree... that even as little as two years in a prison... without proper training could mean the end... for a boxer your age.
Boks duayenleri sizin yaşınızda birinin, iki yıl hapishanede antrenman yapmadan geçirmesini kariyerinizin sonu olarak nitelendiriyor.
Maybe you're a little paranoid, because, hey, bud, If I were him, and I came here, you're a boxer, I don't want you popping me if I hit on your wife.
Paranoya yapıyor olmayasın çünkü o olsaydım, bir boksörün karısıyla yatmak için yanında çalışmaya başlamazdım.
I would've been a boxer, but I was in Special Education.
Aslında profosyonel bir boksör olabilirdim..
The famous boxer?
Ünlü boksör?
I'm with the boxer.
Boksörleyim.
You may feel hot, but a former boxer never does.
Sorma. O kışlık, yazlık değil.
"THE BOXER FROM SHANTUNG"
"Shantung DAN BOXER"
From watching "The Boxer From Shantung", Master.
"Shantung The Boxer", Yüksek Lisans seyrederek.
I wanna see what's under those boxers.
Bu boxer'ların altındakileri görmek istiyorum.
Well, you and I have got a dead boxer.
Seninle benim ölü bir boksörümüz var.
There was this one case where a boxer put lead shot in his gloves to increase his punching power.
Bir keresinde bir boksör vuruş gücünü arttırmak için eldivenlerine iğneyle kurşun sıkıyordu.
Tom Haviland ever play a boxer?
Tom Haviland hiç boks yapmış mı?
I mean, come on, Senator Boxer, as one of our foremost Democratic leaders, I ask you – do you really think it looks good to have the American Secretary of the Treasury traveling around with Bono?
Yapmayın Senatör Boxer. Siz en demokratik liderlerimizden birisiniz. Hazine Bakanı'nın Bono ile seyahat etmesi sizce iyi bir şey mi?
Boxer, mascot, astronaut, imitation Krusty, baby-proofer, trucker, hippie, plow driver, food critic, conceptual artist, grease salesman, carny, mayor, grifter, bodyguard for the mayor, country-western manager, garbage commissioner, mountain climber, farmer, inventor, Smithers, Poochie, celebrity assistant, power plant worker, fortune cookie writer, beer baron, Kwik-E-Mart clerk, homophobe and missionary.
Boksör, maskot, astronot, çakma Krusty, kamyoncu, hippi, saban sürücüsü, gurme, kavramsal sanatçı, makine yağı satıcısı, karnaval görevlisi, belediye başkanı, üçkağıtçı, belediye başkanı koruması, country-western müdürü, çöp işleri, dağ tırmanıcısı, çiftçi, mucit, Smither's, Poochie, ünlü asistanlığı, elektrik tesisi çalışanı, kısmet kurabiyesi yazıcısı, bira kralı, Kwik-E-Mart tezgâhtarı, homofobik ve misyoner.
And for reindeer, we're gonna have eight little buff men in boxer briefs on all fours with antlers
Bir kadınla randevuya çıkıldığında oya işi konusunun açılmayacağını bilmiyor musun?
You want to return those plaid boxer shorts I made you buy.
Sadece sana aldığım boxerları geri vermek istiyorsun?
A couple of dishtowels, three pairs of boxers, and a blouse.
Bir kaç el havlusu, 3 çift boxer ve bir bluz.
Now, you worked with T.J. And Boxer at Southwest.
Güneybatıda T.J. ve Boxer'la çalışmıştın.
So I will give you Boxer, T.J. McCabe and this new guy Deacon Kaye.
O yüzden sana Boxer, T.J., McCabe ve şu yeni adamı Deacon Kaye'i veriyorum.
- Boxer.
- Boxer.
Boxer, one down.
Ben Boxer, biri gitti.
- Boxer?
- Boxer?
- Boxer, thank him for me, will you?
- Boxer, benim yerime teşekkür et.
- T.J., Street, Boxer!
- T.J., Street, Boxer!
Which would be fine if it was a legitimate rebellion, instead of just some lonely guy hanging out in a motel room wearing boxer shorts acting like a potentially violent dick.
Bana sanki topluma uyum göstermeye cesareti olmayan yirmi sekiz yaşındaki bir uyuşturucu satıcısı... benden bir şey yapmamı istiyormuş gibi geldi. Mantıklı bir isyancı olsa neyse diyeceğim Ama otel odasında yalnız takılan... baksır giymiş yalnız bir pislikten başkası değil.
- My boxer shorts are being washed.
- Çamaşır günü tamam mı? - Peynir diyin bayanlar!