Boycott translate Turkish
238 parallel translation
I'll boycott you, that's what I'll do.
Sizi boykot edeceğim. Aynen öyle.
Kane is a scoundrel his paper should be closed, a committee formed to boycott him.
Kane alçağın biridir. Gazetesinin kapatılması gerekir. Gazeteyi boykot etmek için bir komite kurmalı.
- I believe it's a boycott.
- Bizi boykot ediyorlar.
We should boycott women who don't cry.
Ağlamayan kadınları boykot etmeliyiz.
The priest of San Filmino railed against it, warning his flock to boycott it, but to little effect.
San Filmino rahibi, insanları... fılme boykota çağırdı... ama pek etkili olamadı.
"Women Start Boycott Of National Shoes"
"Kadınlar Ulusal Ayakkabıcılık'ı Boykot Etmeye Başladı"
But some boys still boycott the barber shops.
Ancak bazı çocuklar hala berberleri boykot ediyor.
They have singled out San Pablo for destruction, using their new weapons of boycott and propaganda.
Yeni boykot ve propaganda silahlarını kullanarak imha etmek için San Pablo'yu seçtiler.
BOYCOTT TRIPS TO SPAIN!
İSPANYA'YA SEYAHAT BOYKOTU!
There's lots of people making love But there's no mention Of geoff boycott's average.
Yani, aşk yapan çok ama Geoff Boycott'un averajından söz eden yok.
Who is geoff boycott?
Geoff Boycott kim?
If knew that, we can not burst in the boycott, I swear!
Eger gulecek olursan, seni iceri tikarim. Yemin ederim!
A boycott of the building is called for and the police are summoned,
Bina boykot edildi ve polis çağırıldı.
Boycott made a century.
Boykot yüzyılı devirdi.
- Boycott.
- Boykot. - Ha!
A boycott.
ha! Boykotmuş.
- Boycott?
- Boykot mu?
- Boycott.
- Boykot!
So we boycott the Olympics.
Ve biz olimpiyatları boykot ettik.
Until this is resolved, our boycott of the national team stays.
Bu sorun çözülene kadar, Milli Takım boykotumuz sürecektir.
As long as the boycott is on, our players will not take part.
Boykot süresince oyuncularımız yer almayacaklar.
I got your boycott swinging.
Salla bakalım, boykotmuş. Burayı boykot edin.
Boycott Sal's. Yo, what you laughing at?
Ne gülüyorsun?
I'm organizing a boycott of Sal's Famous. Shit.
Pizzacı boykotu örgütlüyorum.
Hear me? What you ought to do is boycott that goddamn barber that fucked up your head. Yeah!
Sen git de saçının içine eden o berberi boykot et.
Beat it. Would you like to sign a petition to boycott Sal's Famous Pizzeria? What?
Sal'ın Meşhur Pizzacısı'nı boykot etmek için imza verir misiniz?
Thanks, honey. Sal, we're going to boycott your fat pasta ass.
Sal, senin o şişko makarnacı k... çını boykot edeceğiz!
You're going to boycott me?
Ne yapacaksın, ne? Beni boykot mu edeceksin?
You haven't got the balls to boycott me.
Beni boykot edecek g... t nerede sende?
He's going to boycott me. Are you kidding?
Boykot edecekmiş.
Here's your boycott!
Hadi be. Al!
You're going to boycott.
K... çına sok! İşte sana boykot!
Here's your boycott!
Hayır, içeri gel diyorum.
Not today. Look, you don't know this, but I'm organizing a boycott of Sal's Famous.
Bilmiyorsun ama, Sal'ın yeri için boykot düzenliyorum.
I've been trying to organize a boycott of Sal's Famous, you know what I'm saying?
Onun pizzacısı için boykot düzenlemeye çalışıyorum anladın mı?
Boycott these places!
Bu yerleri boykot edin!
'Soviet boycott.
"Sovyet boykotu"
- -is to boycott these companies. "
- -bu şirketleri boykot etmektir. "
On April 1st, 1933, the party organised a boycott of all Jewish shops, which lasted one day.
1 Nisan 1933'te parti, Yahudi dükkânlarını boykot etme kararı aldı
We need to boycott the entire network.
Ulaşabileceğimiz tüm iletişim ağını boykot etmeliyiz.
I mean, it didn't really matter if there was a boycott or not.
Biri eylem felan yapmadıysa, hiç bir önemin yok o vakit.
Why don't we boycott the payment?
Ödemeyi boykot edemez miyiz?
The members of the Alliance voted to boycott all future meetings of the Council until we can guarantee the safety of... their shipping lines against the recent attacks.
İttifak üyeleri, ticari gemilerinin güvenliği sağlanana kadar tüm konsey toplantılarını boykot etme kararı aldılar.
Every race that joins the Alliance... agrees to boycott items on the prohibited list.
İttifak'a katılan her üye, belli maddeleri yasaklamayı kabul eder.
The Narn government says they're going to boycott our ships until G'Kar comes home.
Narnlar, G'Kar dönene kadar gemilerimizi boykot edecekmiş.
I hope you're not going to the dance tonight, cos I'm organising a boycott.
Umarım bu akşam Sadie Hawkins balosuna gitmiyorsunuzdur çünkü boykot organize ediyorum.
Your trade boycott of our planet has ended.
Gezegenimiz üzerindeki ticari boykotunuz sona erdi.
It's a boycott then
- Boykot var o zaman.
If Kusano is suspended I'll boycott the school
Kusano uzaklaştırılırsa, ben de okulu boykot ederim.
Look, boycott Sal's! All right?
Sal'ın dükkanını boykot edin.
Yo, boycott Sal's.
Boykot edin.