English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Brawn

Brawn translate Turkish

202 parallel translation
How about pig's brawn today?
Bugünkü yaban domuzu nasıldı?
- Just brain over brawn, friend.
- Kas gücü yerine aklım var, dostum.
Drawn to his muscle and brawn
# Adalelerine hayran kaldı #
It takes plenty of brains and brawn to handle them. Sounds interesting, And we have to fight for contracts too.
Ve sözleşmeler için de savaşmalıyız.
But out of the ashes of that catastrophe rose a new Chicago... a city of brick and brawn, concrete and guts... with a short history of violence beating in its pulse.
Fakat bu felaketin küllerinden yeni bir Chicago doğdu, Tuğla ve kas gücü, beton ve cesaretten oluşan, kısa bir şiddet tarihine sahip olan bir kent.
I beg pardon, gentlemen, we're expecting rather hot weather tomorrow... so I've arranged the menu accordingly : " Cold breast of chicken, potted meats and brawn...
... o yüzden menüyü buna uygun şekilde ayarladım " soğuk tavuk göğsü, et güveç ve haşlanmış...
Your brawn may serve to complement his wit in case of trouble.
Herhangi bir aksilik olursa, görevi sen tamamlarsın.
We'll need more than brawn for this enemy, Kasar.
Boşuna uğraşma. Nasıl olsa çıkamazsın, Kazar.
Go first, Jamuga. And cease henceforth to twit me for my brawn.
Önce sen git, ortalığı kolaçan et tamam mı?
- Remember I live by brains, not brawn.
Hatırla ben kaslarımı değil aklımı kullanırım.
- I know. Brains, not brawn.
Biliyorum.Akılla, kas gücüyle değil.
It takes brains, not brawn.
Akıl gerek, kaba kuvvet değil.
After all, he might need brains as well as brawn.
İnanıyorum ki adale kadar beyine de ihtiyacı olacaktır.
More brawn than brains, if he'll forgive me saying it.
Bunu söylediğim için beni bağışlarsa zekâsından çok kas gücü var.
Lobster, coΙd meat pork brawn for those who Ιike it and gherkins.
Istakoz, söğüş et... Sevenler için haşlanmış yaban domuzu eti ve turşuluk salatalık.
Brains and brawn Weak and strong
Beyin ve adele Zayıf ve güçlü.
He's the brawn and you're the brain.
O kuvvetli ve sen akıllısın.
Yes, yes, brain over brawn.
Evet, evet akıl kastan üstündür.
This will take brains, not brawn.
Bu iş için kas değil beyin lazım.
Your brawn, my brain.
Sizin gücünüz, benim beynim.
- I've got you some cold brawn.
Size peynirli börek yaptım.
All brains and no brawn!
Vücudu yerine sadece aklı gelişmiş.
It's the brawn.
Sorun kaslar.
All brawn, no brains.
Kas var, beyin yok.
- Sure thing, Brawn. Let me at'em!
Tabii ki, Brown.
- Ehh, you don't have Prime and Brawn to bail ya out this time.
- Şunların metal çenelerini dağıtalım. - Benden kalanları sen topla.
- There're two things I really hate, Brawn. - What are they?
Bu iki şeyden nefret ediyorum, Braun.
- Thanks, Brawn.
Teşekkürler, Braun.
Frankly, your brawn, the possibilities are absolutely staggering.
Açıkçası, senin adalelerinle, imkanlar kesinlikle çok geniş.
We're the brains, you're the brawn.
Bizler beyiniz, sizlerse kas gücü.
You wanna be the brains as well as the brawn?
Kas gücüyle birlikte beyin gücü de olmak istiyorsun, ha?
I prefer brains over brawn, too.
Ben de beyni adaleye yeğ tutarım.
The challenger from Heidelberg, Professor Burnabon Brawn.
Ve ona meydan okuyan Heidelberg üniversitesinden, Profesör Burnabon Brawn.
With a "W."
Brawn'w'ile yazılıyor.
So tell me, have you brawn to match?
Hadi söyle, karşılaşmaya var mısın?
Black or brown, Charles D. Brown.
- Charles D. Brawn.
It doesn't need brawn.
Açmak için güce gerek yok.
Still favoring brawn over brains, Xena?
Hala kas gücünü beyinden üstün tutuyorsun, Zeyna.
The reverse-C of the golden Bear the steelworkers'power and the brawn of carl Sandburg's ArnoId palmer!
Altın Ayı'nın "ters C" si... çelik işçilerinin gücü ve Carl Sandburg'ün kasları... Arnold Palmer!
You fought this man mountain twice before... trying to defeat him with brawn, and twice you failed.
Bu dağ adamıyla daha önce iki kez dövüştün. Ve onu gücünle yenmeye çalıştın. - Ama ikisinde de yenildin.
Well, now that I've used my brains... I guess a little brawn wouldn't hurt.
Evet, beynimi hala kullanabildiğime göre, sanırım küçük bir desteğin zararı olmaz.
My brains, your financial brawn, we can't miss.
Benim zekam ve senin finansal gücünle asla ıskalamayız.
More brawn than brains.
- Zeka yerine kas var.
Seems you've got the brawn but forgot the brain.
Kas gücünüz var, ama beyninizi unutmuşsunuz.
- Try some of this brawn, ma'am.
- Bu domuz etinden alın biraz.
It means brawn, virility and strength.
Yani gelişmiş kaslar ve adem elması...
That's typical, give them a hand, they'll take your arm! A handful of so-called enlightened persons, and masses who only know brawn, when they agree to work.
Şunu belirtmek elzem ki,... rehim dükkânlarından gelen paralar çalışan insanların masraflarını karşılamalarını sağlayacaktır,... en azından gelecekte yaşanacak zorluklar için küçük birikimler yapabilirler.
Your cryptic visions. Angel's brawn.
Senin gizemli imgelemlerin, Angel'ın kas gücü.
For six years I saw you as a dullard... with no brawn or brains, no balls, nothing.
6 yıl boyunca seni silik birisi olarak gördüm, kassız ya da beyinsiz, taşaksız, hiçbir şeysiz.
I'm the brains, Chrissy's the brawn and Missy's the tech girl.
Ben beyinim. Chrissy adale. Missy ise teknik.
My brawn now holds me captive.
Buradan çıkamayacağım galiba.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]