Bretton translate Turkish
37 parallel translation
The Bretton Woods Agreement?
Bretton kerestecilik anlaşması mı?
Stiglitz, Brenton Wood and the IMF are fine.
Stiglitz, Bretton Woods ve IMF gayet hoş şeyler.
At a meeting of central bank heads and finance ministers dubbed "Bretton Woods II," the plan for world government was unveiled by the very bankers that had engineered the collapse.
"Bretton Woods 2" olarak adlandırılan ve merkez bankaları yöneticilerinin ve maliye bakanlarının katıldıkları bir toplantıda dünya hükümeti planının örtüsü, çöküşü hazırlayan bankerlerce açıldı.
You just can't let it go, can you, Bretton?
Hâlâ aklından söküp atamıyorsun değil mi Bretton?
You started this, didn't you, Bretton?
Bunlar senin başının altından çıkıyor değil mi Bretton?
You're asking us to take a large risk here, Bretton.
Bizden büyük bir riske girmemizi istiyorsun Bretton.
Word has it that Bretton James gutted Zabel at the Fed.
Dediklerine göre, Zabel'ı Fed'in önüne atan Bretton James imiş.
Bretton James'division was over-invested in the Internet bubble collapse.
İnternet balonunun patlaması yüzünden Bretton James'in bölümü perişan olmuş.
Your boy, Bretton James?
Senin eleman Bretton James var ya?
How did you know it was Bretton James?
Bretton James olduğunu nereden biliyordun?
And that pious piranha, Bretton James, he had just enough information to sink me.
O iki yüzlü Bretton James adisi beni batıracak kadar bilgiye sahipti.
It's a hustle, Bretton.
Modası geçti onun Bretton.
We've been over this, Bretton.
Bunları konuşmuştuk zaten Bretton.
All right, Bretton.
Pekâlâ Bretton.
It just might be our friend Bretton was trading through his own account, outside of Churchill Schwartz.
Dostumuz Bretton Churchill Schwartz'dan değil de kendi şahsi hesabı üzerinden oynuyor olabilir.
I go by "Bretton" these days.
Artık bana Bretton diyorlar.
You make modesty a virtue, Bretton.
Tevazuyu, erdeme dönüştürmekte üstüne yok Bretton.
- Glad to be here, Bretton. - Herb.
- Gelmene sevindim Bretton.
Tell you what. I'll make you a deal, Bretton.
Bak sana bir teklifim var Bretton.
But Bretton James just said we're gonna get $ 100 million!
Ama Bretton James az önce 100 milyon doları vereceğini söyledi!
Bretton says the Chinese are close!
Bretton, Çinlilerin anlaşmaya çok yakın olduğunu söylüyor!
You're talking nationalization, Bretton.
Kamulaştırmadan bahsediyorsun Bretton.
You might as well just burn the money, Bretton.
Parayı yak gitsin o zaman Bretton.
Right, Bretton?
Değil mi Bretton?
You're a real piece of work, Bretton.
Rezil bir adamsın sen Bretton.
- Let me tell you something, Bretton.
- Beni iyi dinle Bretton.
See yourself. It might scare you, Bretton.
Gördüğünden korkabilirsin Bretton.
Fuck you, Bretton!
S * ktir git Bretton!
Look, Bretton is not an enemy a kid like you wants to have for life.
Bak, Bretton senin gibi bir çocuğa uygun bir düşman değil.
I thought Bretton was slime until I met you.
Seni tanımadan önce, Bretton'dan pis adam olmadığını düşünürdüm.
Bretton James, the rumor is that he was shorting Keller Zabel stock before he ended up acquiring it.
Bretton James, söylentilere göre, satın almadan hemen önce Keller Zabel hisselerini açığa satmış.
Did you hear about Bretton James?
Bretton James'ı duydun mu?
It's gone viral, Bretton.
Virüs gibi yayılıyor Bretton.
This bank is bigger than you, Bretton.
Bu banka senden daha önemli Bretton.
- Louis Zabel, Bretton?
Louis Zabel'a ne yaptın Bretton?
There's a Bretton merchant who's complaining that his ship was seized eight years ago and he still hasn't received compensation.
Gemisine sekiz yıl önce el konulan ama hâlâ tazminat almayan bir Bretton tüccarı var.
By the time this fellow's finished, the Bretton will be paying you.
Bu adam işi bitirene kadar Bretton'dan ödeme alıyor olacaksın.