English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Brute

Brute translate Turkish

1,004 parallel translation
Uncivilized brute!
Medeniyetsiz hayvan!
He called me an uncivilized brute.
O, medeniyetsiz hayvan dedi bana.
"Uncivilized brute", he called me!
"Medeniyetsiz hayvan", diye çağırdı beni!
I locked the doors and windows and sat up until morning expecting that brute back.
O hayvanın geri döneceği düşüncesiyle kapıları kilitleyip sabah kadar oturdum.
Fine, you big brute, hit me!
Hadi vur da göreyim, hayvan herif!
He's a brute, that's what he is, and my advice, dearie...
Hayvanın teki, aynen dediğim gibi, benden sana tavsiye, tatlım...
I even could kiss you, you big, homely brute.
Seni bile öpebilirim suratsız çam yarması.
Let me go, you brute.
Bırak beni kaba şey.
Say, just look at the length of that brute.
Şu hayvanın uzunluğuna da bak.
I coarsely gave way to the brute in me.
İçimdeki canavarın beni ele geçirmesine izin verdim.
I want to save you from that brute Kostylyov.
Seni o Kostykyov zaliminin elinden kurtarmak istiyorum.
He was an unfriendly brute... an abomination who terrified me.
Soğuk bir yabani beni korkuya düşüren iğrenç biriydi.
That swine in the aquarium silly jeering dangerous brute with no more sense than...
Akvaryumdaki o domuz. Budala, alaycı, tehlikeli zalim, hiç bir mantık...
I'd like to kill you, you brute.
Seni öldürmek istiyorum, canavar.
That bellhop's a real brute!
Şu belboy var ya, çok kaba biri kendisi!
- You a brute, too?
- Sen de mi kabasın?
Move, you brute!
Kımılda be hayvan!
A brute like you...
Senin gibi bir vahşi için.
But I'm a nice brute, aren't I?
Sevimli bir vahşiyim ama, değil mi?
A nice brute... who drops in occasionally... when he feels like it, like a tourist.
Sevimli bir vahşisin. Arada sırada uğrayan,.. ... canı istediğinde, turist gibi.
Hés intelligent unlike this big brute!
Bu kaba herifin tersine siz çok akıllı birisiniz.
My father took a gun and fired at him... but the savage brute sent him crashing to a corner.
Babam silahı aldı ve ona ateş etti... Vahşi canavarı köşeye sıkıştırdı ama... sonra O kolumu kaptı.
Of course that Tarzan brute will fight.
Tarzan denen vahşi buna karşı koyar.
The worst of the lot, a brute named tyrannosaurus rex, was probably the meanest killer that ever roamed the Earth.
Aralarında en kötüsü, tyrannosaurus rex adında bir zorba idi, Dünya yüzüne gelmiş geçmiş en acımasuz katildi.
You will perish because you have nothing to offer... because you can't forever replace tolerance and decency... with brute force, because you...
Yok olacaksınız çünkü hiç bir şey vaat etmiyorsunuz... Çünkü kaba kuvvet asla hoşgörü ve nezaketin yerini alamaz, çünkü...
Only a selfish brute would let an innocent man die.
Sadece bencil bir zalim masum birinin ölmesine müsaade eder.
The dirty, filthy brute!
İğrenç, pislik bir canavar.
You big brute!
- Kaba adam!
Nothing except fate and a dumb brute animal.
Kader ve aptal kaba bir hayvandan başka bir şey yoktu.
Brute force and ruddy ignorance!
- Kaba kuvvet ve ani baskın. - Hadi, takip edin.
Brute force and ruddy ignorance.
Kaba kuvvet ve ani baskın.
Come back here, you ugly brute!
Geri gel, seni çirkin yaratık!
Compared to you he was - you rotten, insane brute! Leyden :
Kıyaslarsak o ~ seni pis, deli herif!
Monsieur, you play the bloodthirsty brute so naturally.
Mösyö, kana susamış esmeri, öyle doğal oynuyorsunuz ki.
Yes, it looks as if, the brute.
Evet öyle görünüyor.
Brute force.
Kaba güç.
The handsome brute that Chrystal Kingsby ran away with a month ago... - or so we thought.
Crystal Kingsby'in bir ay önce birlikte kaçtığı yarma ya da biz öyle olduğunu düşünüyoruz.
I don't want to repeat Frankenstein's mistake, and revive a vicious, unmanageable brute.
Frankenstein'ın hatasını tekrar etmek ve baş edilemez korkunç bir canavarı yeniden diriltmek istemiyorum.
Brutus killed me. It was a brute part of him to kill so capital a calf there.
Böyle bir saray öküzünü öldürmek ne canavarlık!
- Go home, you little brute.
- Çabuk eve git seni yaramaz!
Lay it on, will you, you stupid brute.
Yalan söylüyorsun değil mi, seni aşağılık?
Attractive brute.
Çekici hayvan.
Brute.
Vahşi!
He's a brute.
Vahşinin teki.
Tell her not to get involved with a brute like Dix?
Niçin Dix gibi bir zorbadan uzak durmasını söylemedin?
Let me go, brute beast!
Bırak gideyim, seni hayvan!
Old brute!
Yaşlı bunak!
Eve, you brute.
Eve, nerede kaldın?
Brute!
Canavar!
- Brute!
- Hayvan!
You brute!
Seni hayvan!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]