Bulder translate Turkish
46 parallel translation
Hi, Bulder.
Selam, Bulder.
You ´ re a good boy, Bulder.
- Sen iyi bir çocuksun, Bulder.
Hello, Bulder.
- Merhaba, Bulder.
Bulder!
- Bulder!
Yes, but this time I think I really am ill, Bulder.
Evet ama sanırım bu kez gerçekten hastayım, Bulder.
Tell me, Bulder, am I a failure as a mother?
Söyle, Bulder, bir anne olarak başarısız mıyım?
You ´ re a good boy, Bulder.
Sen iyi bir çocuksun, Bulder.
Bulder, we ´ ve got to get into that lift shaft.
Bulder, o asansör boşluğuna bakmamız gerek.
What fuss was that?
Ne oldu, Bulder?
Eh, Bulder? Did you take to the streets?
Sokaklara mı düştün?
Go on, Bulder.
Devam et, Bulder.
By the bloodstain is where l asked Bulder to make the hole.
Bulder'e kan lekelerinin olduğu yerde bir delik açmasını söyledim.
Bulder, in there.
Bulder, şuraya.
Bulder?
Bulder?
I, Bulder Hardy Drusse, testify before God that Aage Krger killed Mary Jensen.
Ben, Bulder Hardy Drusse, Aage Krger'in Mary Jensen'i öldürdüğüne Tanrı'nın huzurunda tanıklık ederim.
Bulder has an idea of where they are coming from.
Bulder'in, nereden geldiklerine dair bir fikri var.
Bulder doesn ´ t want to falsely accuse anyone.
Bulder gereksiz yere kimseyi suçlamak istemiyor.
It ´ s Bulder and his nutty mum.
- Bulder ve kaçık annesi.
My name is Sigrid Drusse, and this is my son, Bulder.
Ben Sigrid Drusse. Bu da oğlum Bulder.
God knows where that is, Bulder.
Mezarın nerede olduğunu Tanrı bilir, Bulder.
Oh, Bulder!
Oh, Bulder!
Quite frankly, Bulder, it ´ s time you pulled your weight.
Ağırlığını koymanın vakti geldi, Bulder.
Bulder, where do you feel most at ease?
Bulder, kendini en rahat nerede hissediyorsun?
Are you ready, Bulder?
Hazır mısın, Bulder?
Close your eyes, Bulder.
Gözlerini kapat, Bulder.
Tell me what you see, Bulder.
Gördüklerini anlat, Bulder.
Head towards the light, Bulder.
Işığa doğru git, Bulder.
No, wait, Bulder, look at the letters first.
Bekle, Bulder. Önce ne yazdığına bak.
Turn yourself into something else, Bulder.
Kendini başka bir şeye dönüştür, Bulder.
You ´ ve spoiled everything. Oh, Bulder!
Herşeyi mahvettin, Bulder!
Come on, Bulder!
Hadi, Bulder!
You are a wimp, Bulder ; people like you make life so constricted.
Yaşam senin gibi insanlar yüzünden zorlaşıyor, Bulder.
Bulder, keep to the middle!
Bulder, ortaya geç!
Do you see, Bulder?
Anlıyor musun, Bulder?
Take a lamp, Bulder.
Bir lamba al, Bulder.
Bulder, it ´ s time to play.
Bulder, oyun zamanı geldi.
Let ´ s try it, Bulder.
Deneyelim, Bulder.
Bulder, my boy, I have something to tell you.
Bulder, sana bir şey söylemem gerek.
Shortly afterwards, after not a long time. Will a Bulder income rising storm, over land and sea. Flame, animals, more in elevation will be.
Kısa süre sonra, çok geçmeden, karada ve denizde büyük kükreyen bir fırtına kopacak... alevler, hayvanlar, daha çok ayaklanma çıkaracaklar.