English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bullied

Bullied translate Turkish

842 parallel translation
Actors tell you how Marsh drove them, bullied them and tore it out of them.
Oyuncular Marsh'ın kendilerini nasıl zorla... ... çalıştırdığını anlatırlar.
They bullied me.
Beni dövdüler.
So you lost your temper and you bullied him.
- Öfkeye kapılıp zorbalık ettin.
But don't be too sure that you have me under your feet to be bullied and talked down.
Ama beni ayaklarının altına alıp patronluk taslayabileceğinden o kadar emin olma.
You've bullied and shouted at him ever since we got here!
Geldiğimizden beri onu bağırıp zulüm ediyorsunuz!
Bomasch is not the man to be bullied into cooperation, sir.
İşbirliğine zorlanması gereken kişi Bomasch değil efendim.
Flask, the third mate, bullied everybody bigger than himself... particularly whales, with whom he carried on a one-sided feud... as though the great leviathans had mortally insulted him and his forebears.
Geminin üçüncü dümencisi Flask, kendisinden iri herkese kabadayılık taslardı özellikle de balinalara, tek taraflı bir kan davası güderdi sanki bu yaratıklar ezelden beri onun ve atalarının gururunu kırmışlarcasına.
Listen, Mr. Deneen, I'm not gonna be talked off, I'm not gonna be bullied off I'm not gonna be bought off.
Dinleyin Bay Deneen, benle konuşulmayacak. Kabadayılık da yapılmayacak. Satın da alınmayacağım.
I'm so sick of being bossed and bullied.
Patronluk taslanmasından ve zorbalıktan bıktım usandım.
She might've been bullied into it.
Belki de öyle anlatması için tehdit etmişlerdir.
I'll not be bullied, and I intend to be obeyed.
Tehdide müsaade etmem ve itaat beklerim.
I'm being robbed, bullied and exploited.
Tabii. Beni soydular, oldu olacak İstismar için teşekkür de edeyim.
I have been bombed, bullied and baited out of retirement to deal with you?
Seninle başa çıkmak için mi emekliliğimde bombalandım, kurşunlandım ve aldatıldım?
You bullied him, you bellied with his wife, you beat him down in every war, you twisted every treaty, you played mock the monk, and then you made him love you for it.
Ona zorbalık ettin karısını elinden aldın her savaşta yendin onu her anlaşmayı kendi çıkarına kullandın keşişlerle dalga geçtin ve bütün bunlar için onu seni sevmeye zorladın.
You think I can be bullied around?
Beni sindirebileceğini mi sandın?
Most villages in our proximity... have been bullied by the Eight bandits. We've taken all kinds of oppressions from them. Luckily with the help of Master Fang and fellow heroes,... they have been finally rid of.
Köylerimiz ve insanlarımız bu çete tarafından zulüm ediliyordu bu zalimlerin elinden çok çektik ta'ki Fang Usta ve evlatlarımız, buna son verene kadar onlar sayesinde bu kabus sona erdi..
That's what it's like to be bullied.
Kabadayılık öyle değil böyle olur.
Lei Li, you're always being bullied
Lei Li, neden böyle yapıyorsun?
He is a good man, but bullied by many
Çünkü kılıcı yok, diğerleri onu hep dövüyorlar.
Naturally he'd be bullied
Bırak sürekli dayak yiyip dursun.
You are willing to be bullied?
Lei Li, her zaman ezilmek mi istiyorsun?
I've been tricked, scolded, bullied envied, attacked, what to do?
hayatımda hep kandırıldım, dövüldüm, azarlandım... kıskanıldım, saldırıldım... yapacak ne var ki daha?
Teacher, you had been alive we wouldn't have been bullied like this
Efendim, hayatta olsaydın böyle zorbalıklara maruz kalmazdık.
We art sellers are usually bullied by everyone.
Biz sanat satıcıları genelde herkes tarafından aşağılanırız.
Grandma, the two men upstairs bullied us
Nine, yukardaki 2 adam bize kötü davrandı
So don't say I bullied the cripples.
sizi orantısız güç kullanmadan yenecem...
Did you feel like you were being bullied?
Sana zulmedilmiş gibi mi hissettin?
She was being starved and bullied.
Açlıktan ölüyordu ve zorbalığa maruz kalmıştı.
Sam and I, we've laboured, rowed and bullied for this.
Sam ve ben bunun için çok çalıştık, uğraştık ve savaştık.
We Tieh Tan Mansion won't be bullied. Men!
We Tieh Tan Köşkünü kimse yıkamaz Nöbetçiler!
Maybe you can bully some chicks in this school, but this chick has been bullied for the last time.
Belki okuldaki bazı piliçleri zorlayabilirsin, fakat bu piliç son defa zorlandı.
As a boy, Leonard is frequently bullied by anti-Semites.
Gençliğinde Leonard sık sık Yahudi karşıtlarının saldırısına maruz kalır.
I bullied him to get this invitation again.
Çocuklar, esriri yapıyordum. Şu şey acık mı? Ne soğuk ortam, değil mi?
That kid won't be bullied any more.
Evladın artık dayak da yemesin.
Were you bullied again?
Gene kabadayılık mı tasladılar?
I am not one of your troops that can be bullied.
Ben emir yağdırabileceğin askerlerinden değilim.
You always bullied me.
Beni hep aşağılıyordun.
I won't be bullied.
Pes etmeyeceğim.
We will not be bullied off our land. Not by you, and not by the Sheliak.
Toprağımızdan zorla ayrılmayacağız, ne sen, ne de Sheliaklar bunu yapamayacak.
I'm often bullied.
Sık sık bunlarla karşılaşıyorum.
You got bullied into that courtroom, Danny.
Sen o mahkeme salonuna itildin, Danny.
You got bullied into that courtroom by the memory of a dead lawyer.
O mahkeme salonuna ölmüş bir avukatın hatırası tarafından itildin.
I don't like being bullied.
Zorlanılmaktan hoşlanmam.
- To avoid being bullied.
- Kendimizi korumak için.
Oh, she just got bullied by the girls in our class.
Demin bizim sınıftaki kızlar onu sıkıştırdı.
If you were me You kept every hatred inside your heart for 8 years to be bullied and insulted all the time When you have a chance to release you'll act like me
Yerimde olsaydın 8 yıldır bütün nefretini içinde tutsaydın adam yerine konulmayıp, herzaman hakarete uğrasaydın meydana çıkarma şansın olduğunda sen de benim gibi olurdun
I can't imagine I'd be bullied by such jerks
Hayal bie edemezdim böyle hırbolar tarafından zorbalığa maruz kalacağımı.
He bullied me all my childhood.
Çocukluğumda, bana sürekli zulmetti.
Will you be bullied by some broken-down, blackmailing knight as well?
Acıklı durumu olan, şantajcı bir şövalyeden de mi zorbalık göreceksiniz?
Your wife bullied me, so I screwed her.
Karın bana dayılık yaptı bu yüzden onu beceriyordum.
I'm often bullied.
Sık sık saldırıya uğruyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]