English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bunk

Bunk translate Turkish

1,535 parallel translation
- It's a murder, Bunk.
Bu bir cinayet, Bunk.
That's some cold shit, Bunk.
Harbiden çok kötüsün, Bunk.
Bunky Bunk, where's my Bunk?
Bunky Bunk. Neredeymiş Bunk?
Find the fucking gun, Bunk.
S.timinin silahını bul, Bunk.
I caught him, Bunk.
Onu yakalamıştım, Bunk.
He went with Bunk Moreland to rifle Stringer's spot downtown.
Bunk Moreland ile Stringer'ın şehir merkezindeki mekanını talan etmeye gittiler.
I'm tired, Bunk.
Yoruldum artık, Bunk.
Hey, Bunk.
- Naber, Bunk.
Bunk put you up to this?
Seni bu işe Bunk'mı koydu?
- Lf not, call Bunk at home.
Crutchfield. Gelmemişse, Bunk'ı evden ara.
- Bunk's off day.
Bugün izinli.
Mm-hmm, like who had top or bottom of the bunk beds, and stuff.
Evet, mesela kim ranzanın üst katında yatacak kavgası gibi.
I call top bunk.
Bana göreyse büyük saçmalık.
I said top bunk!
Büyük saçmalık diyorum!
BUNK HERE UNTIL THINGS TURN FOR THE BETTER.
Ama idare ediyoruz. Durum düzelene kadar burada kal.
A MAN DON'T MAKE HISTORY BY SLEEPIN'IN THE SAME BUNK HE WAS BORN IN.
Bir adam doğduğu yatakta uyumayı sürdürerek tarih yazamaz.
Girls, choose a bunk and unpack.
Bir ranza seçin ve yerleşin, kızlar!
We've got an extra bunk.
Fazladan yatağımız var. Hadi.
# Sure, business is bunk #
"İş hayatı göçtü"
Come on. You can bunk with me.
Benim odamda yatabilirsin.
To heck with all this bunk!
Başlarım şimdi.
Y'all do still share a bunk bed, right?
Siz hala aynı odada yatıyorsunuz, değil mi?
Listen, just'cause you're Tom's new bunk-buddy... doesn't mean you got to be his bitch.
Dinle, sadece Tom yeni oda arkadaşın diye ona yardakçılık yapman gerekmez.
You've got to get off the bunk.
Ranzadan kalkmalïsïn.
You get top bunk.
Sen üst ranzada yat.
- I get the top bunk because I'm older.
- Ranzanın üstü benim çünkü daha büyüğüm.
You know, when I was an ensign, I always had the bottom bunk.
Biliyor musunuz, ben denizciyken hep alt ranzayı alırdım.
Girls in the north bunk room, boys in the south.
Ranzalı odalar, kızlar kuzeye, oğlanlar güneye.
And you know what? That stuff about laughter being the best medicine? It's a load of bunk.
Hani derler ya, "Gülmek, en iyi ilaçtır." Palavra.
- Listen, new fish. That bunk was open because the last guy... wouldn't do the things that you're going to do.
Dinle beni çaylak ; bu yatak boştu... çünkü geçenki eleman senin şimdi yapacağın şeyleri yapmadı.
Looks like we're gonna be bunk buddies all night, coz.
Sanırım aynı hücreyi paylaşacağız, kuzen.
They'd since been trying to avoid each other, which was difficult considering they shared a bunk bed.
Birbirlerinden saklanmaya çalışıyorlardı. Aynı ranzayı paylaştıkları göz önüne alınınca bu baya zor bir şeydi.
Let's get you some bunk space.
Sizlere yatacak bir yer bulalım.
We got bunk beds. At night, I knew David was there.
Ranza yatağımız var.Bütün gece David'in orda olduğunu biliyorum.
This is bunk.
Bunlar zırvalık.
File says your vic Darrel was assigned the bottom bunk.
Dosyaya göre kurbanımız Darrel'a ranzanın altı tahsis edilmiş.
And there was some sort of disturbance on Darrel's bunk.
Darrel'ın ranzasında da yıpranma vardı.
Tobey, when we processed Darrel's cell we found your saliva on Darrel's bunk.
Tobey. Darrel'ın hücresinde ipucu araştırması yaptık. Ranzasında sana ait tükürük bulduk.
Get in the bunk.
Hadi ranzaya.
Why don't you guys show me your bunk beds?
Neden bana ranzalarınızı göstermiyorsunuz?
- I-I need to use the bunk room.
- Lavaboya gitmem gerekiyor.
If the bottom bunk moves, the top bunk moves, too.
Alt ranza oynarsa, üst ranza da oynar. Aman Tanrım!
I want to make sure you get the upper bunk in my brother's room.
Erkek kardeşimin odasındaki üst ranzada yatman için konuşacağım.
Am I in a bunk bed?
Bir ranzada mıyım?
Yeah, you're in a bunk bed.
Evet, bir ranzadasın.
Captain, you and Monk take the bunk bed. - Huh?
Komiser, siz ve Monk ranzayı alın, tamam mı?
When we were kids, I set fire to our bunk beds.
Çocukken onları ranzalarımızı yakmak için kullanırdım.
I'll bunk with Jake.
Ben Jake'le kalırım.
Hey, Bunk.
Senin neden umurunda ki? Hey, Bunk.
I'll bunk elsewhere.
Okul binasına koy, ben başka yerde yatarım.
Can I have the top bunk?
Üst ranzayı alabilir miyim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]