English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Burundi

Burundi translate Turkish

64 parallel translation
People who fled to Burundi, al Congo, a Uganda...
Burundi, Kongo ve Uganda'ya kaçan insanlar.
- Why? What if we got hold of a ferry to Burundi?
Oradan Burundi'ye feribot var.
They wouldn't let us into Burundi anyway, nor Rwanda.
Burundi ve Ruanda bizi kabul etmez. Zambia da çok uzak.
- The Burundi Wand.
- Burundi Asası.
And these are from the people of Burundi.
Bunlar da Burundi halkından.
They know hats in Burundi.
Burundililer bu işten anlıyorlar.
Burundi!
Burundi!
Dede... - Burundi.!
Dede... / Burundi.!
If the President of Burundi says, "Would you like a coffee?"
Eğer Burundi Başkanı derse ; "Bir fincan kahve ister misin?" diye, şöyle dememelisiniz ;
' " So you're from Burundi, are you?
" Demek Burundi'densin, öyle mi?
"Je suis le Président de Burundi."
( "Ben Burundi Başkanıyım." ) "Je suis le Président de Burundi."
" Ah, oui!
( " A, evet! Burundi!
Burundi!
İyi bilirim!
Je le connais bien!
) " Ah, oui! Burundi! Je le connais bien!
"Michelle est dans la chambre " avec le Président de Burundi. "
( "Michelle odada... )" Michelle est dans la chambre... ( "Burundi Başkanı ile birlikte." ) "avec le Président de Burundi."
- It was burundi.
- Burundi'ydi.
"in direct contravention of an order to evacuate Burundi... by his commander-in-chief- -"
Başkomutanının... "Burundi'yi boşaltma emrine karşı gelerek..."
Had to be evacuated to Burundi.
Burundi'ye nakletmek zorunda kaldık.
So is the President of Burundi.
Burundi başkanı da öyle.
Immigrated here seven years ago from Burundi, in East Africa, after his name was found on a death squad list.
İsmi bir ölüm mangasında bulununca 7 yıl önce Doğu Afrika'daki Burundi'den buraya göç etmiş.
Look, okay, the Burundi drivers, they hang out at a little caf \ on 18th Street, Northwest.
Tamam. Burundili şoförler 18. Cadde'nin kuzeybatısındaki bir kafede takılır.
You speak Burundi?
- Burundi dilini biliyor musun?
She came through Customs two days ago from Burundi.
İki gün önce gümrükten geçmiş. Burundi'den gelmiş.
You said he came from Burundi seven years ago?
Burundi'den 7 yıl önce geldi dediniz.
The situation in Burundi is very complicated, miss.
Burundi'deki durum çok karışık.
He was smuggled out of the country by your embassy in Burundi.
Burundi'deki elçiliğiniz tarafından ülkeden kaçırıldı.
You smuggled Thomas Zuri out of Burundi seven years ago. You set him up in DC.
Thomas Zuri'yi 7 yıl önce Burundi'den kaçırdınız ve başkente yerleştirdiniz.
Uh, oil in Burundi.
- Petrol. Burundi'de.
Don't think there's oil in Burundi.
- Burundi'de petrol olduğunu sanmam.
Classified satellite recon photos of a petroleum exploration firm linked to China, doing drilling in the Dajee region of Burundi.
Çin'de bağları olan bir petrol bulma firmasının gizli uydu keşif resimleri. Durundi'nin Dajee bölgesinde sondaj yapıyorlar.
Two deposits. One for $ 100,000.
Burundi'deki bir bankadan iki havale.
The second for $ 150,000. From a bank in Burundi.
Bir 100 bin dolarlık öteki 150 bin.
To Burundi political extremists. With well-oiled pockets.
Cepleri petrol dolu Burundili köktencilere çıkacak.
Tie him to Burundi terrorism. Send him to Gitmo.
Burundi'deki terörle ilişkili olduğunu söyleyip GITMO'ya gönderelim bunu.
Also served in the Burundi army 20 years ago and hasn't been teaching since last semester.
20 yıl önce Burundi Ordusu'ndaymış. Geçen dönemden beri öğretmenlik yapmıyor.
About two million Hutus fled... to Burundi, Tanzania and Zaire in a few weeks.
İki milyon Hutus bir kaç hafta içinde Burundi, Tanzania ve Zaire'ye kaçtı.
The Burundi government has approved a limited expedition.
Burundi hükümeti sınırlı bir keşif için onay verdi.
- Rog, Burundi's a war zone.
- Rog, Burundi savaş alanı.
Burundi's the poorest country in the world, number one.
Burundi dünyadaki en fakir ülke.
Fuckin'Burundi.
Lanet olası Burundi.
Burundi...
Burundi...
"What's the capital of Burundi?"
"Burundi'nin başkenti neresidir?"
Burundi.
Burundi.
- Burundi?
- Burundi?
My great-grandfather was a king in Burundi.
Büyük dedem bir kral oldu Burundi'de.
Camel's milk - we lived on this stuff in Burundi.
Deve sütü - Burundi'de böyle yaşardık.
Seeds from Sudan, bananas from Burundi.
Sudan'dan tohumlar, Burundi'den muzlar...
That last one was bestowed on me from a slaver in Burundi last week.
Son tabir geçen hafta bana bir köle taciri tarafından söylendi.
- Tanzania, Burundi, Rwanda and onto Tunis, the North Cape, Marseilles...
- Tanzanya, Burundi, Rwanda ve Tunus üzerinden, the North Cape, Marsilya...
He is the Burundi Finance Minister!
Bu bey, Burundi Maliye Bakanıdır.
Tim, drop the camera, take two steps back before somebody gets hurt. [Speaks Swahili ] - [ Turbulence ] - [ Whimpers]
Tim, kamerayı bırak ve biri yaralanmadan önce iki adım geri çekil. 12 YILDIR BURUNDI HÜKÜMETİYLE HUTU İSYANCILARI ARASINDA DEVAM EDEN İÇ SAVAŞ 15 MAYIS 2005'TE ARALARINDA YAPILAN BİR ATEŞKESLE SONA ERDİ.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]