Busboy translate Turkish
315 parallel translation
Busboy, elevator operator, caddie.
Otobüs biletçisi, asansör işleticisi, golf çantası taşıma.
I've been seeing your kind around since I was ten years old, working as a busboy.
Sizleri, on yaşımda komi olduğumdan beri tanıyorum.
" Oh, busboy, it seems my friend has thrown up on the table.
Komi, sanırım arkadaşım masaya kustu!
He's just a busboy.
O sadece komi.
- Busboy here Will sing us a song.
- Dert değil. Komi şarkı söyler.
Why does a busboy look at you like that?
Niye komi sana öyle bakıyor?
A busboy!
Komi!
Yeah, you, busboy.
Komi. Gel buraya.
the busboy.
Komi! Hayır.
- Caruso the busboy!
- Caruso. Komi Caruso.
You Want to stop being a busboy?
Komiliği bırakmak ister misin?
Not even a busboy.
Komiyi bile.
Chris Swenson, a busboy in the Mt. Rushmore cafeteria stated that he heard voices raised in- -
Rushmore Dağı'ndaki kafeteryada çalışan Chris Swenson... seslerin yükseldiğini duyunca...
I started as a busboy in the Ginza ten years ago.
Ben on yıl önce komi olarak işe başladım.
If I went to one of those fancy restaurants, I'd probably tip the head waiter, the waiter, the busboy, and a hundred bucks goes flying down the drain.
O pahalı restoranlardan birine gitseydim baş garsona, garsona, komiye verdiğim bahşişlerle bir yüzlük uçup gidecekti.
Like a busboy or a waiter?
Komi veya garson gibi?
I'm an actor. Right now I'm working as a busboy, but really I am an actor.
Şu anda komilik yapıyorum ama aslında aktörüm.
This town is enjoying two of biggest stories of the decade : that my place is a disease pit, and that my busboy is Clyde Barrow.
Çimentonun ana maddesidir.
When I was a youngster, I was a busboy.
Gençlik zamanımda ben de komilik yaptım.
Get out of my face, busboy!
- Sen ne diyorsun, komi bozuntusu!
Intercept busboy with suspicious hump.
5. masa. Şüpheli kamburu olan garsonu durdurun.
And be what, a busboy in a snob joint?
Ne olarak? Snop bir barda garson yamağı mı?
The great Archie Long working as a busboy.
Büyük Archie Long garson yamağı olmuş.
Honey, remember the stock that Filipe, the busboy at the country club told me about?
Tatlım, hani şu şehir kulübündeki kominin bana anlattığı banker Filipe'yi hatırlıyor musun?
As a busboy? - Come on!
- Komi olarak mı?
You remember the busboy?
Komiyi anımsıyor musun?
The part of the busboy played by Detective Sergeant Luis Rodriguez!
Detektif Çavuş Rodriguez'in oynadığı komi rolü!
I was working as a busboy in Havana.
Havana da ayakçı çocuk olarak çalışıyordum :.
- Crazy busboy.
- ÇıIgın komi.
I used a couple of connections in the business world and I got myself a job as a busboy.
Senin iş dünyasındaki bağlantılarından birkaçını kullandım ve komi olarak bir iş buldum.
Share my pride, he's a busboy.
Gururuma ortak ol. Oğlum komi olmuş.
Al, you're not much more than a busboy.
Al, sen de bir komiden öte sayılmazsın.
Oh, the busboy left the menu a little close to the candle.
Oh, komi menüyü muma biraz yakın bırakmış.
I think the busboy's in trouble.
Sanırım kominin başı dertte.
What, did you get the busboy's number?
Ne, kominin telefon numarasını mı aldın?
The busboy's coming.
Komi geliyor.
- The busboy's coming.
- Komi geliyor.
- The busboy's coming?
- Komi mi geliyor?
Three nights ago a gas main beneath the restaurant exploded killing five people in my section including the busboy who replaced me.
Üç gece önce restoranın altındaki bir gaz borusu patlamış benim yerime alınanan komi de dahil bölümümdeki 5 kişi ölmüş.
He's a busboy.
O bir komi.
Hey, you wanna be a busboy the rest of your life?
Hayatın boyunca tabakçı olarak mı kalmak istiyorsun?
This guy came into the diner who just graduated from your college looking for a job as a busboy.
Mesela, senin okulundan mezun olmuş bir çocuk geldi restorana komi olarak iş arıyordu.
Did You Ever Think Of Doing Anything Else With Your Life Besides Busboy?
Hayatında hiç komilik yapmak dışında bir şey istedin mi?
What if we don't? They could use an extra busboy at the Jolly Roger.
Sana hayranlığını sonsuza kadar yudumlamak ona yetmiyor mu?
You get what I'm saying here, busboy?
Sana söylediklerimi anlıyorsun, değil mi garson parçası?
I'm a porter not a busboy.
Ben hamalım... garson değil.
I had a normal job once. A busboy.
Bir ara komilik yapmıştım.
- It's Latin for busboy.
- Latince de "busboy" demektir.
Well, what about the DNA on Jake the busboy's watch?
Ne farkı var?
A busboy?
Komi mi?
He's the busboy.
Adam komi.