English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bushy

Bushy translate Turkish

187 parallel translation
When an English lion creeps up on a nest of French foxes... he wears a bushy tail.
Ne zaman İngiliz aslanı bir Fransız tilkisinin yuvasına süzülse tam formundadır.
He has dark hair and thick, bushy eyebrows.
IKoyu renk saçlari ve kalin, firça gibi kaslari var.
This is bushy snow-white ones, no less.
Her taraf kar beyazı, aşağı kurtarmıyor!
Everybody knows a squirrel has a big bushy tail.
Sincapların kocaman fırça gibi kuyrukları olduğunu herkes bilir.
He died, but he died with beautiful, bushy hair.
Öldü, ama kafasında güzel, çalı gibi kalın saçlarla öldü.
Has he a curious spout, all bushy and mighty quick and high, sir?
Bu balinanın püskürttüğü su muazzam yüksek mi? Efendim.
Like this : "If you wanna be bright-eyed and bushy-tailed why, just gobble up a handful of Vitajex, and your battery's charged." Watch.
Şunun gibi : "Şen şakrak olmak istiyorsan hemen ağzına bir avuç Vitajex at ki, bataryan şarj olsun." İzleyin.
Now, look, I'm gonna do a fast turn outside... you know, just show my bushy tai l... and then lose them and double back here.
Şimdi bakın. hızla aşağı inip kendimi onlara göstereceğim.. .. sonra izimi kaybettirip, buraya döneceğim. Bir yere ayrılmayın.
You're mighty bushy-tailed for a beginner.
- Yeni biri için çok cesursun.
Hedge junction, 4 : 00, bushy top tree.
Çitlerin kesiştiği yerde, 4 : 00, gür çalıların olduğu uzun ağaç.
Straight, bushy eyebrows.
Düz çalı kaşlar.
And I also know that you you know that I don't feel exactly bright-eyed and bushy-tailed as J.J. would say.
Ve yine biliyorum ki, biliyorsun ben kendimi pek cin gibi bulmuyorum,..... J.J.'in deyişiyle.
This is your dream lover, bright-eyed and bushy-tailed.
Benim, mutluluktan havaya uçan hayallerinin prensi.
Run over by a reaper and got a crew-cut, short back, bushy by the ears.
Bu muhteşem alabros kesimi saçlarını, bir biçerdöverin maharetli dişlilerine borçludur.
I like your nice bushy hair, Proculus.
Çalı gibi kılların hoşuma gitti, Proculus!
Just look at this bushy tail.
Şu kuyruğa bir bakın.
I got recruited out of law school, wide-eyed and bushy-tailed.
Aslında ; hukuk okulu haricinde bir iş yapmak istiyordum, mutlu ve keyifli olabileceğim
This is called Bushy.
Bunun adı Bushy.
When Bushy reach the top, pull it up ourselves.
Bushy tepeye vardığında, buna tutunacağız.
- With Bushy.
Bushy ile birlikte.
Now you have hurt feelings Bushy.
Bushy'nin duygularını incittin.
You girls got a big day on the beach tomorrow... and I need you bright-eyed and bushy-tailed!
Siz kızların yarın sahilde çok işi olacak ve hepinizi açık gözlü ve heyecanlı görmek istiyorum!
Bright-eyed and bushy-tailed.
Parlak gözlü ve çalı kuyruklu.
You want to be bright-eyed and bushy-tailed for the big Easter egg hunt tomorrow morning.
Yarın sabahki "Paskalya yumurtası avı".. için uykunu alman lazım.
In court, "It might have been bushy hair."
Mahkemede, "Gür saçlı birisi olabilir." diyor.
Very convenient that the driver happened to have bushy hair.
Sürücünün birden gür saçlı olması ne kadar güzel bir tesadüf.
It's a hell of a big difference from "fur-lined collar" to "bushy hair."
"Kürk yakalı bir montla", "gür saç" arasında dağlar kadar fark var.
They had about three or four in the lineup that had bushy hair... but he had his combed down, different to what it was in the killing.
Sırada 3 ya da 4 tane gür saçlı adam vardı ama onun saçı taranmıştı, cinayetin olduğu geceki gibi değildi.
I didn't pick him out right then... because I picked out this bushy-haired man.
O zaman onu seçemedim çünkü gözüm gür saçlı bir adam arıyordu.
Moustache bushy enough?
Bıyığım yeterince gür mü?
Bushy.
Gür.
- Bushy beard and glasses?
- Gür sakal ve gözlükler.
She opens the door to her accomplice, the fellowt with the bushy beard, they kill Pace and both of them disappear.
Gür sakallı suç ortağına kapıyı açar Pace'i öldürürler ve ikisi de kayıplara karışır.
He had bushy hair, a mustache, and a red jacket.
Gür saçları, bıyığı ve kırmızı bir ceketi vardı.
And these bushy things between the trees?
Peki ağaçların arasındaki şu fırça gibi şeyler?
I have a squirrel with a big bushy tail.
Benim tüylü kuyruklu bir sincabım var.
DeCurtis, I appreciate your bushy-tailed enthusiasm, but I was waiting for Odo to come back to do this.
DeCurtis, coşkunu takdir ediyorum ama ben, bunu yapmak için Odo'nun dönmesini bekliyordum.
The ones to the north are dark, bushy-tailed, and have bigger ears.
Kuzeydekiler koyuymuş, tüylü kuyruklu ve iri kulaklıymış.
Yeah, that bushy lawn shit.
Her ne haltsa işte. O da 300 dolar.
But, she's more bushy than you are.
Senden daha ama, o daha gür olduğunu.
Like, dark hair, bushy beard?
Koyu saçlı, fırça gibi sakalı var mıydı?
I can get it pretty bushy.
Oldukça kıvırcıklaşıyor.
She had an odd hat with a bushy aigrette...
Oldukça garip tüylü bir şapka takmıştı.
Some really small. Bushy coats and coats so silky they look like they were spun by a giant spider!
Fırça gibi tüyü olanlar da var ipek gibi tüyleri dev bir örümcek tarafından silkelenmiş gibi görünenler de var.
He has eyebrows like yours, a bit bushy.
Kaşları sizinki gibi gür.
Uh, jet-black hair Uh, Spock-like ears pointed nose, bushy eyebrows.
Ah, koyu siyah saçlar ah, SpocK gibi kulaklar sivri burun, gür kaşlar.
It's all wild and bushy.
Çılgın ve çalı gibi duruyor.
I'LL BE THERE ALL BRIGHT-EYED AND BUSHY-TAILED... FIRST THING IN THE MORNING.
Sabah ilk iş parlak gözlerimle ve dimdik orada olacağım.
bloody great bushy job, soup all over it.
Çok gürdü bıyıkIarı, hep çorba buIaşırdı.
Every year she tries to fix me up with some bushy-haired, middle-aged bore... and I feared this year would be no exception.
Her yıl beni kabarık saçlı, orta yaşlı sıkıcı biriyle tanıştırmaya çalışır... ve bu yıl da aynı şeyi yapacağından korkuyordum.
Bushy beard.
Sakallıydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]